Jinekolojik onkoloji, rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri, vajinal kanser ve vulva kanseri dahil olmak üzere kadın üreme organları ile ilişkili tüm kanserler ve bunların tedavilerine odaklanan özel bir tıp alanıdır. Kanser tanısı konulduğu takdirde birçok tedavi seçeneği mevcuttur. Cerrahi, kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi etkili tedavi yöntemleri bulunmaktadır.
Jinekolojik Onkoloji Nedir?
Jinekolojik onkoloji, kadın üreme sistemi kanserlerinin tanı ve tedavisiyle ilgilenir. Tüm kadınlar, jinekolojik kanser açısından risk altındadır ve yaş ilerledikçe bu risk artmaktadır. Bu sebeple kadınların üreme sistemini etkileyecek hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisine odaklanan jinekolojik onkoloji son derece önemlidir. Etkili tedavi için ise hastalıkların erken teşhisi büyük önem arz etmektedir.
Kadınların genital bölgelerinde meydana gelen kanser türlerinin ve öncü lezyonlarının tanısı, tedavisi ve takibini yapan özel olarak eğitim almış doktorlara jinekolojik onkolog adı verilmektedir. Ciddi sağlık komplikasyonlarını riskini azaltmanın en iyi yolu olan erken teşhis için düzenli olarak bir jinekolojik onkoloğa görünmek önemlidir.
Jinekolojik Kanser Belirtileri Nelerdir?
Beş ana jinekolojik kanser türleri olan rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri, rahim kanseri, vulva kanseri ve vajinal kanserden yalnızca rahim ağzı kanseri tarama testleri yoluyla tespit edilebilir. Diğer kanser türlerinin teşhisi için semptomları tanımanız ve uzman doktorlara bildirmeniz gerekir. Her jinekolojik kanserle ilişkili belirtiler farklılık gösterebilir. Ancak bilinmesi gereken yaygın belirtilerden bazıları şunlardır:
- Anormal vajinal akıntı veya kanama
- Ani kilo kaybı
- Sık idrara çıkma
- Bacaklarda şişlik
- İştah kaybı ve sürekli tokluk hissi
- Pelvis veya karın bölgesinde ağrı
- Sürekli yorgunluk
- Göbek şişkinliği
- Uzun süreli mide bulantısı
- Vulvanın(kadın cinsel organının dış bölgesi) yanması veya kaşınması
Bu belirtilere sahip olmanız kanser olduğunuz anlamına gelmez. Ancak iki hafta veya daha uzun sürerse en kısa zamanda bir jinekologdan randevu alarak durumunuzun değerlendirilmesini talep edebilirsiniz.
Jinekolojik Kanserin Nedenleri Nelerdir?
Her kanser türünün kendine has risk faktörü ve nedeni vardır. Kansere neden olan bu olgulardan bazıları kontrolünüz altındayken bazıları değildir.
Yönetebileceğiniz jinekolojik kanser nedenleri:
- Diyabet ve hipertansiyon gibi sağlık sorunları
- HIV enfeksiyonu veya AIDS
- Obezite
- Sigara kullanımı
- HPV enfeksiyonu
- Düzenli jinekolojik muayeneye gitmemek
Değiştiremeyeceğiniz jinekolojik kanser nedenleri:
- Yaş faktörü
- Polikistik over sendromu
- Kısırlık
- Ailesel kanser öyküsü
- Anne karnındayken dietilstilbestrol ilacına maruz kalma
- 12 yaşından önce adet görme veya 50 yaşından sonra menopoza girme gibi adet sorunları
Jinekolojik Kanserin Risk Faktörleri Nelerdir?
Herhangi bir hastalığa yakalanma şansınızı artıran etkenlere risk faktörü denir. Her kanserin farklı risk faktörleri vardır. Örneğin sigara içmek çoğu kanser için bir risk faktörüdür. Ancak bu faktörlere sahip olmanız hastalığa yakalanacağınız anlamına gelmez.
Rahim Ağzı Kanseri Risk Faktörleri
Rahim ağzı kanseri riskini, insan papilloma virüsünün (HPV) etkilediği bilinmektedir. Cinsel yolla bulaşan HPV, yaygın bir enfeksiyondur. Yüksek riskli HPV tanısı konulan hastaların sigara içmesi ve uzun süreli doğum kontrol hapı kullanması rahim ağzı kanserine yakalanma riskini artırabilir.
Rahim ağzı kanseri dietilstilbestrol (DES) ilacına maruziyet sonucunda da gelişebilir. Bu ilaç 1940 ile 1971 yılları arasında hamilelere reçete edilen östrojenin sentetik bir biçimidir. Eğer anne karnında bu ilaca maruz kalmışsanız rahim ağzı kanseri riskiniz konusunda doktorunuza danışabilirsiniz.
Yumurtalık Kanseri Risk Faktörleri
Çoğu kadın yüksek risk altında olmadan da yumurtalık kanserine yakalanabilir. Bununla birlikte aşağıdaki durumlar yumurtalık kanserine yakalanma riskini artırabilir:
- Genetik eğilim
- Ailede meme,yumurtalık kanseri öyküsü
- Artan yaş
- Obezite
- Gebelik öyküsü bulunmaması
- Menopoz sonrası hormon replasman tedavisi
Rahim Kanseri Risk Faktörleri
Aşağıdaki faktörler rahim kanseri gelişme riskini artırabilir:
- Yaş: Rahim kanseri sıklıkla 50 yaşından sonra ortaya çıkar.
- Genetik: Ailesinde kolon kanseri veya başka kanser öyküsü olan hastalarda rahim kanseri riski yüksektir.
- Tip 2 diyabet: Genellikle aşırı kilo ile ilişkilendirilen tip 2 diyabet hastalarında rahim kanserine yakalanma riski artabilir.
- Diğer kanserler: Kolon kanseri, meme kanseri veya yumurtalık kanseri geçirmiş kişilerde rahim kanserine yakalanma riski fazladır.
- Radyasyon tedavisi: Pelvik bölgede, daha önce başka bir kanser için radyasyon tedavisi uygulanmış olması rahim kanseri riskini artırır.
Vajinal Kanser Risk Faktörleri
Vajinal kansere çoğunlukla HPV virüsü neden olur. Vajinal kanserin diğer risk faktörleri şunlardır:
- 60 yaşın üzerinde olmak
- Rahim kanseri veya rahim ağzı kanseri öyküsü
- Sigara içmek
- Anne karnındayken DES ilacına maruz kalmak
Vulva Kanseri Risk Faktörleri
Çeşitli kanser türlerinde olduğu gibi vulva kanserine de neden olan önemli risk faktörü HPV virüsüdür. HPV’li kişilerde sigara kullanımı kansere yakalanma riskini daha da artırır.
Vulva kanserine neden olabilen diğer bir etken liken sklerozdur. Liken skleroz, vulvanın incelmesine neden olan nadir bir otoimmün hastalıktır. En yaygın belirtisi kaşıntıdır.
Genç Yaşta Rahim Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Rahim kanseri çoğunlukla menopoz sonrası dönemde görülmekle birlikte hastaların çoğu 50-60 yaş arasındadır. Ancak nadiren de olsa genç hastalarda da rahim kanseri ile karşılaşılabilir. Genç kadınlarda rahim kanseri gelişimi ile obezite arasında güçlü bir ilişki vardır.
Genç yaşta rahim kanserinin başlıca belirtilerinden biri anormal uterin kanamadır. Adet dönemleriniz arasında kanama oluyorsa, adet kanamanız olması gerekenden uzun sürüyorsa veya aşırı kanama oluyorsa bu anormal bir durum olarak açıklanır.
Pelvik bölgede ağrı, genç yaşta rahim kanseri gelişen hastalarda görülen diğer bir semptomdur.
Cinsel ilişki sonrası ağrı, idrar fonksiyon bozuklukları ve anormal vajinal akıntı da genç yaşta rahim kanserine yakalanan bireylerde görülebilen belirtilerdir.
Genç yaşta rahim kanseri belirtilerinden biri veya birkaçıyla karşılaştıysanız bu durumu göz ardı etmeden kısa zamanda bir uzmanla iletişime geçmelisiniz.
Jinekolojik Onkolojide Tanı Ve Tedavi Yöntemleri Nasıldır?
Hastanın aile geçmişi, tıbbi geçmişi ve görülen semptomlara bağlı olarak çeşitli şekillerde jinekolojik kanser tanısı konulabilir. Jinekolojik kanser tanısı konulan hastalarda tedavi planı; kanserin türü, ne kadar yayıldığı, hastanın doğurganlık çağında olup olmaması gibi birçok faktöre göre değişkenlik gösterebilir.
Jinekolojik Onkolojide Tanı
Jinekolojik onkolojide tanı, çeşitli tanı testleri ile yapılır. Fiziksel muayene sonrası doktorunuz hangi tanı testlerinin gerekli olduğunu belirler. Tanı testleri şunlardır:
- Kan testleri: Kanserin varlığını belirlemek için tümör belirteçleri ve diğer kan bileşenlerini gösteren özel kan testleri mevcuttur. Doktorunuz tahlil sonuçlarına bakarak tanı aşamasında sonraki adımları planlayabilir.
- Pap Smear testi: Bu testler genellikle rutin jinekolojik muayeneler sırasında yapılır. Herhangi bir kanser belirtisi olmasa bile rahim ağzı yüzeyinden hücre alınarak teste gönderilir. Bu test, hücre anormalliklerini kansere dönüşmeden tespit etmenin etkili bir yoludur.
- Görüntüleme testleri: Pelvis ve karın içindeki dokuların görüntülerini oluştururarak herhangi bir tümörü görselleştirmeye yarayan testlerdir. Ultrasonlar, manyetik rezonans görüntüleme (MRI), X ışınları, pozitron emisyon tomografisi (PET) taramaları, bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları yaygın olarak kullanılan görüntüleme testleridir. ‘Histeroskopi (H/S, rahim içini gözlemlemek, görerek biyopsi almak, yapışıklıkları ve adezyonları gidermek ve tedavi etmekte kullanılır) işlemi yapılır.
- Rahim filmi (HSG): Rahim boşluğunu görüntülemeye yarayan bir başka tanı yöntemidir. Bu, rahim ve fallop tüplerini görüntülemeye yarayan bir röntgen işlemidir. Rahmin normal boyutta ve şekilde olup olmadığı incelenebilir.
- Biyopsi: Kanserli olduğu şüphelenilen dokudan laboratuvarda incelenmek üzere küçük bir parça alınmasıdır. Biyopsi, jinekolojik kanser teşhisini doğrulamak için gerekli bir işlemdir.
Jinekolojik Kanser Tedavisi
Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, ilaç tedavisi, kemoterapi ve radyasyon tedavisi bulunmaktadır. Genellikle ilerlemiş vakalar için cerrahi en iyi seçenektir. Rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanseri olan hastalar için histerektomi(rahmin alınması) çok yaygın bir tedavi seçeneğidir. Ameliyatsız tedavi seçenekleri şunlardır:
- Kemoterapi: Kanseri yavaşlatmak veya durdurmak için özel ilaç kombinasyonları kullanılır. Bu ilaçlar damar yoluyla verilir veya hap olarak ağızdan alınabilir.
- Radyasyon tedavisi: Kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili ışınların kullanılmasıdır. Hasta ameliyat olamıyorsa doktor radyasyon tedavisi önerebilir. Etkisi ile göz önünde bulundurulması gereken bir radyasyon tedavisi seçeneği “brakiterapi” dir. Brakiterapi, tümörün evresine bağlı olarak iki teknik ile uygulanabilir. Bunlardan birisi radyasyon kaynağı içeren bir cihazın vajinaya yerleştirilmesidir. Daha büyük tümörlerin varlığında kullanılan diğer teknik ise radyasyon kaynağı ile birlikte tümöre birkaç iğne yerleştirilmesidir. Yapılan bir araştırma ile tedavisine brakiterapi eklenen hastaların daha uzun yaşadığı ifade edilmektedir [16]. Brakiterapi tedavisi gören hastalardan rahim ağzı kanseri olanların yorumları, tedavinin etkisini ve kalitesini kanıtlamaktadır [15].
Sıkça Sorulan Sorular:
Pelviste, sırtın alt kısmında ve karnın alt kısmında meydana gelen ağrılar rahim ağzı kanseri belirtisi olabilir.
Jinekolojik onkolojide kadın üreme sistemi hastalıklarının teşhisi ve tedavisi sağlanır. Jinekolojik bir muayene ile tanı konulur. Doktorunuz öncelikle genel muayene ile belirtileri sorar. Daha sonra sırt üstü yatmanızı isteyerek dış görsel muayene yapar. Görsel muayene ile vajinanızda kızarıklık, tahriş veya herhangi anormal bir durum olup olmadığı saptanır. Ailedeki kanser öyküsü, tıbbi geçmişiniz doğrultusunda tanı testleri yapılır. Ultrason ile rahim ve yumurtalıklarınızın sağlık durumu incelenir. Smear testi olarak adlandırılan test ile rahim ağzından hücre örneği alınır. Bu şekilde kanserin öncü lezyonları teşhis edilebilir.
Kadınların genital bölgelerinde gelişen kanserlerin tanı ve tedavisi için özel olarak eğitim almış “jinekolog onkolog” adı verilen hekimler, jinekolojik onkolojiye bakar.
Rahim kanseri, ultrason gibi görüntüleme teknikleriyle sıklıkla fark edilebilir. Ultrasonda kitle olarak görünmektedir. Ancak görülen kitlelere kesin olarak kanser demek mümkün değildir. Kanser şüphesi olan kitlelerin teşhisini doğrulamak için biyopsi gereklidir.
İki tür rahim kanseri vardır. Bunlardan birincisi yaygın olarak görülen endometrial kanserdir. Rahim duvarı kanseri olarak da tanımlanan endometrial kanser en sık rastlanan jinekolojik kanser türüdür. Diğer rahim kanseri türü ise daha nadir görülen ve rahim kas duvarında oluşan rahim sarkomudur.
Kadınlarda yaygın olarak görülen bu kanserlerle mücadele etmek ve sağlığınızı korumak için düzenli olarak jinekolojik onkoloji uzmanına görünebilirsiniz. Erken teşhis, tedavi şansını arttırmanın ve sağlığınızı güvence altına almanın önemli bir parçasıdır.