Beyin ve sinir sistemi, insan vücudundaki karmaşık iletişim ağının ana bileşenleridir. Beyin, hala gizemini koruyan, karmaşık işlevleri olan ve hayati öneme sahip bir organdır. Merkezi sinir sistemi, vücudun diğer bölümleri ile iletişim kurarak hareketleri düzenler, duyuları algılar ve birçok fonksiyonu kontrol eder. Beyin ve sinir cerrahisi dalı, bu karmaşık sistemde meydana gelen problemlerin teşhis edilmesi, kontrolü ve tedavi edilmesinde uzmanlaşmıştır. Dolayısıyla beyin ve sinir cerrahları, insan sağlığı açısından kritik bir rol oynar.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Nedir?
Beyin ve sinir cerrahisi, merkezi, periferik ve otonom sinir sistemi bozukluklarının ameliyatlı ve ameliyatsız yönetimini sağlayan tıp disiplini ve cerrahi uzmanlığıdır. Beyin ve sinir cerrahları tarafından yoğun bakım, önleme, teşhis, değerlendirme, tedavi ve rehabilitasyon sağlanabilir. Beyin ve sinir cerrahları pediatrik, nöroonkoloji veya omurga cerrahisi gibi alt uzmanlık dallarına ayrılabilir. Ayrıca beyin ve sinir cerrahları nörologlar, psikiyatristler, nöroradyologlar ve temel bilim dalları dahil olmak üzere birçok branş ile iş birliği içerisindedir.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Hastalıkları Nelerdir?
Beyin ve sinir cerrahları beyin, omurga ve sinir bozukluklarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisinde rol oynarlar. Ayrıca beyne giden damarların durumunu, kan akışını etkileyen koşulları tedavi eder ve yönetirler. Operasyonların ardından tedavi sonrası rehabilitasyonu da üstlenebilirler. Beyin ve sinir cerrahisi hastalıklarından kısaca şu şekilde bahsedilebilir:
- Parkinson Hastalığı: Parkinson hastalığı, titreme, sertlik, denge ve koordinasyon güçlüğü gibi istenmeyen ve kontrol edilemeyen hareketlere neden olan bir beyin hastalığıdır. Belirtiler çoğunlukla yavaş başlar ve zamanla kötüleşir. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte kişiler yürüme ve konuşma bozuklukları, hafıza güçlükleri, depresyon, uyku bozuklukları, zihinsel ve davranışsal değişiklikler de yaşayabilirler. Erkekleri kadınlardan daha fazla etkilediği ve genellikle ilk kez 60 yaşın üstünde ortaya çıktığı bilinmektedir.
- Multiple Skleroz: Multiple skleroz (MS), en sık görülen ve sakatlığa yol açabilen nörolojik bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi hücrelerinin yanlışlıkla merkezi sinir sistemindeki koruyucu kılıf olan miyeline saldırması ile karakterize bir hastalıktır. Belirtiler genellikle 20-40 yaşları arasında görülür. Denge bozuklukları, aralıklı veya sık baş dönmesi, mesane kontrol sorunları, el ve bacaklarda kas zayıflığı, kas spazmları, görme bozuklukları gibi belirtiler gelişebilir.
- Epilepsi: Epilepsi dünya genelinde yaklaşık 50 milyonu etkileyen kronik, bulaşıcı olmayan bir beyin hastalığıdır. Beyin tümörü, beyin travması, doğum sırasında oluşan travmalar ve genetik durumlar nedeniyle epilepsi gelişebilir. Bilinç kaybı, hareket güçlükleri, duyu kaybı, ruh hali ve diğer bilişsel işlevlerde bozukluklar gibi semptomlar ortaya çıkabilir.
- Beyin Tümörü: Beyindeki veya beyin dokusunun yakınındaki hücrelerin büyümesi ile beyin tümörü gelişebilir. Beyne yakın olan dokularda gelişen tümörler, sinirler, epifiz bezi, beyin yüzeyi ve hipofiz bezi tümörleri şeklinde sıralanabilir. Belirtiler beyin tümörünün konumuna ve boyutuna göre değişiklik gösterir. Ancak genel belirtiler arasında normalden sık ve şiddetli baş ağrıları, mide bulantısı, bulanık veya çift görme, hafıza, işitme, denge ve konuşma sorunları, kafa karışıklığı, yorgunluk hissi şeklinde sıralanabilir.
- Spina Bifida: Omurga ve omuriliğin düzgün şekilde oluşmaması durumunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Nöral tüp defektinin bir diğer türü olarak bilinir. Normal şartlar altında gebeliğin erken döneminde oluşan nöral tüp, gebelikten sonraki 28. günde kapanır. Ancak spina bifidalı bebeklerde nöral tüpün bir kısmı tamamen kapanmaz. Bu durum omuriliği ve omurganın kemiklerini etkiler. Ciddi sakatlıklara neden olabilir, semptomlar omurilik ve sinirlerin etkilenip etkilenmediğine bağlı olarak değişir.
- Karpal Tünel Sendromu: Median sinir sıkışması olarak da bilinir. Hastanın elinde uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlüğe neden olan bir durumdur. Belitiler kol boyunca uzanan ve bilekteki karpal tünelden ele doğru devam eden median sinir üzerindeki baskıdan kaynaklanır. Median sinirler baş parmak, işaret parmağı, orta ve yüzük parmaklarının hareketini kontrol eder. Belirtiler arasında parmaklarda gelişen ağrı, uyuşma, yanma ve karıncalanma sayılabilir.
- Hidrosefali: Beynin derinlerinde ventrikül adı verilen boşluklara sıvı birikmesi hastalığıdır. Aşırı sıvı birikmesi, ventriküllerin hacmini artırır ve beyne baskı uygular. Hidrosefali her yaşta ortaya çıkabilir, ancak genellikle bebeklerde ve 60 yaş ve üzeri yetişkinlerde görülür. Cerrahi işlemler ile sağlıklı beyin omurilik sıvısı seviyeleri eski haline getirilebilir. Belirtiler arasında normalden büyük kafa, başın üst kısmında şişlik veya gergin bir yumuşak doku, mide bulantısı, nöbet, kas tonusu ve gücü ile ilgili sorunlar, gözlerin aşağıya doğru sabitlenmesi şeklinde sıralanabilir.
- Skolyoz: Omurganın yana doğru eğilmesi hastalığıdır. Bel ağrısı, sırt sertliği, bacaklarda sinir sıkışmasına bağlı ağrı ve uyuşma, kas gerginliğine bağlı yorgunluk, üst omurga eğrisi nedeniyle nefes alma güçlükleri gibi belirtiler gelişebilir.
- Beyin Kanaması: Beyindeki bir arterin patlaması ve çevre dokularda lokal kanamalar gelişmesi nedeniyle beyin kanaması gelişir. Bu kanama beyin hücrelerini öldürür. Felçlerin %13’ü beyin kanaması nedeniyle gelişir [9]. Beyin kanaması belirtileri arasında kol ve bacak zayıflığı, aniden gelişen şiddetli baş ağrısı, nöbet, yutkunma, okuma ve yazma güçlüğü bulunur. Anormal bir tat alma duyusu, bilinç ve koordinasyon kaybı, el titremesi, motor becerilerin kaybı diğer belirtiler arasında sıralanabilir.
- Menenjit: Beyin zarı iltihabı olarak da bilinir, omuriliği çevreleyen sıvı ve zarda da enfeksiyon gelişebilir. Viral, bakteriyel, paraziter ve fungal nedenlere bağlı enfeksiyonlar gelişebilir. Ani yüksek ateş, deri döküntüsü, boyun tutulması, ışığa duyarlılık, iştah ve susuzluk hislerinde azalma gibi semptomlar gelişebilir.
- Beyin Damar Hastalıkları: Beyin damar hastalıkları atardamarlar, şah damarı, vertebral damarlar olmak üzere pek çok damarda ortaya çıkabilir Bu hastalıklardan bazıları venöz malformasyon, karotis stenozu, beyin anevrizması, geçici iskemik atak, felç ve beyin kanaması şeklinde sıralanabilir.
- Kranial Sinir Felçleri: Kranial sinirler beyin, baş, yüz ve gövdenin bir kısmından doğrudan giden sinirlerdir. 12 çift kranial sinir bulunur ve bazıları görme, koklama, işitme, tat gibi özel duyularla ilişkili iken, diğerleri kasları ve bezleri kontrol eder. Kranial sinirlerin işlev gösterdiği alanlarda gelişen kısmi zayıflama felce neden olabilir. Kranial sinir felçleri göz hareketlerini sınırlayabilir, şaşılığa ve çift görmeye neden olabilir.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Beyin ve sinir cerrahisini ilgilendiren birçok hastalık vardır. Belirtiler hastalığın türüne, ortaya çıkış yerine, şiddetine göre değişiklik gösterse de genel belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Ateş,
- Şiddetli ve normal dışı baş ağrıları,
- Baş dönmesi,
- Mide bulantısı ve kusma,
- Nöbetler,
- Bilinç kaybı,
- Denge, koordinasyon, odak, hafıza ve hareket bozuklukları,
- Kişilik, davranış ve ruh halinde değişiklikler,
- Konuşma, yutkunma, ve görme bozuklukları.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Hastalıklarının Tanısı Nasıl Konulur?
Beyin ve sinir hastalıkları teşhis edilirken ilk aşamada hasta öyküsü alınır ve fiziksel muayene yapılır. Fiziksel muayene sırasında nörolojik bulgular değerlendirilir. Motor, duyu, refleks ve düşünme fonksiyonları değerlendirilir. Bu incelemelerin ardından elde edilen veriler doğrultusunda ihtiyaç duyulan diğer testlere yönlendirme yapılabilir. Tanı amacıyla başvurulabilecek prosedürler şu şekilde sıralanabilir:
- Biyopsi: Laboratuvar analizi için ihtiyaç duyulan küçük doku örnekleri sağlık uzmanları tarafından alınır. Alınan doku örnekleri, beyin tümörünün kanserli olup olmadığının anlaşılması aşamasında yardımcı olabilir.
- Elektroensefalografi (EEG): Beynin doğal elektriksel aktivitesini ve fonksiyonunu test eder.
- Uyarılmış Potansiyel Testleri: Nörolojik durumların teşhisine olanak sağlar. Noninvaziv bir işlemdir ve beynin belli uyarılara karşı elektriksel aktivitesini, tepkilerini kaydeder. En sık multiple skleroz teşhisi amacıyla kullanılır.
- Görüntüleme Testleri: Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) taramaları beyne ait ayrıntılı görüntüleri sağlar. Bu şekilde beynin aktivitesi, hastalıklar veya hasarlı alanlar tespit edilebilir.
- Laboratuvar Testleri: Kan, idrar, dışkı veya omurilik sıvısı testleri talep edilebilir. Ayrıca bazı genetik testler de tanı aşamasında fayda sağlayabilir.
- Zihinsel Fonksiyon Testleri: Hafıza, düşünme ve problem çözme yeteneklerinin değerlendirilmesine olanak sağlar.
- Nörolojik Muayene: Denge, koordinasyon, işitme, göz hareketi, konuşma ve reflekslerdeki değişiklikler değerlendirilir.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Hastalıklarının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Beyin ve sinir cerrahisi hastalıkları birçok tedavi prosedürü ile iyileştirilebilir. En sık kullanılan tedavi yöntemleri hakkında şu bilgiler verilebilir:
- Biyopsi: Potansiyel anormallikler tespit edildikten sonra beyin hücrelerini veya dokusunu çıkarmak için kafatasına kesi atılarak iğne sokulan bir işlemdir.
- Kraniotomi: Beyin tümörünü, anormal dokuyu, kanı veya pıhtıları çıkarmak için kafatasının bir parçasının çıkarıldığı işlemdir. Ameliyat tamamlandıktan sonra kafatası parçası yerine yerleştirilir.
- Kraniektomi: Kraniotomiye benzer şekilde, kranietomi cerrahın kafatasının bir parçasını çıkararak beyne eriştiği ancak beyindeki baskı endişesi nedeniyle onu aynı ameliyatta geri koymadığı bir prosedürdür. Kranioplasti adı verilen ikinci bir ameliyat sırasında kafatasındaki parça değiştirilir.
- Derin Beyin Stimülasyonu: Beynin belli bölgelerini elektrik stimülasyonu sağlamak için tıbbi cihazlar implante edilir. Sıklıkla Parkinson hastalığı gibi hareket bozukluklarında kullanılır.
- Nöroendoskopi: Minimal invaziv bir tekniktir. Endoskop adı verilen ince bir tüp ağızdan, burundan veya kafatasındaki küçük kesiklerden beyin dokusuna ulaştırılır. Endoskopun ucunda ışık ve kamera bulunur, içerisindeki aletler ile ameliyat gerçekleştirilir. Burun köprüsünün hemen arkasındaki hipofiz bezi yakınındaki beyin tümörlerini ve lezyonları çıkarmak için kullanılabilir.
- Stereotaktik Radyocerrahi: Omurga tümörlerine yönelik invaziv olmayan bir tedavi seçeneğidir. Dar radyasyon ışınları kullanılarak tümör çok hassas bir şekilde hedef alınır. Bu şekilde ağrı ve tümör kontrolü sağlanabilir.
- Endovasküler Cerrahi: Hastanın kasıklarına küçük bir kesi atılarak bir kan damarına ince, esnek bir tüp yerleştirilmesi işlemidir. Kateter, kafatası kesilmeden beyne kadar geçirilir. Orada kan pıhtıları temizlenebilir veya anevrizmalar onarılabilir.
- Lazer Ablasyonu: Kafatasındaki küçük bir delikten geçirilen bir lazer sondasının kullanılması, cerrahın tümör ve epileptik dokuyu almasını sağlayan bir prosedürdür.
Sık Sorulan Sorular
Nöroloji beyin, omurilik ve sinirlerden oluşan sinir sistemini etkileyen durumları teşhis ederek tedavisini sağlamayı hedefleyen bir tıp branşıdır. Nöroloji branşında uzmanlaşmış hekimlere nörolog denir. Nörologlar ameliyat yapmaz. Beyin ve sinir cerrahları ise sinir sistemi rahatsızlıklarını cerrahi ve cerrahi dışı prosedürler ile teşhis ve tedavi edebilir. Nörologlar ameliyatın gerekli görüldüğü durumlarda hastaları bir beyin ve sinir cerrahına yönlendirebilir.
Sinir ve damar hastalıklarının teşhisi ve tedavi edilmesi ile nöroloji, beyin ve sinir cerrahisi bölümleri ilgilenir.
Beyinden gelen sinir sinyallerine kasların ne kadar iyi yanıt verdiğini ölçmek için elektromiyografi testi (EMG) talep edilebilir.
Beyin ve sinir cerrahisi felç, belirli kronik ağrı türleri, baş, boyun ve omurga yaralanmaları, beyin ve omurilik tümörleri, serebral anevrizmalar, nörolojik bozukluklar ve hareket bozuklukları dahil olmak üzere birçok şikayete bakılabilir.
Biyopsi, dekompresyon, endovasküler cerrahi, derin beyin stimülasyonu, lazer ablasyonu, nöroendoskopi, kraniotomi ve kraniektomi gibi ameliyatlar yapılabilir.
Beyne pıhtı atması ile beyin ve sinir cerrahisi ilgilenir.
Tam kan sayımı, idrar tahlili, dışkı ve omurilik sıvısı testleri, biyopsi, anjiyografi gibi tetkikler talep edilebilir.
Sinir sinyallerinin kaslara iletimini ölçmek için elektromiyografi (EMG) ve sinir iletim çalışması yapılabilir. EMG, kas kasılmasının ne kadar elektriksel aktivite ürettiğini ölçer. Sinir iletim çalışması ise elektrik akımının periferik sinir yoluyla kasa ulaşılmadan önce akışını değerlendirir. Bu iki test çoğunlukla birlikte yapılır.
Sıkışma bölgesinde ağrı, uyuşukluk veya karıncalanma gerçekleşir, uzuv hareketliliğinde azalma, nesneleri kavrayamama veya tutamama, kas kaybı gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Ayrıca EMG ve sinir iletim çalışması gibi testler de yapılabilir.
Beyin kanaması belirtileri aniden gelişir ve giderek kötüleşir.
Beyin ve sinir sistemi sağlığı son derece önemlidir ve herhangi bir sorunun erken teşhisi hayati bir önem taşır. Eğer beyin ve sinir sistemi hastalıklarına özgü belirtiler yaşıyorsanız bir hekim görüşüne başvurmanız tavsiye edilir. Belirtiler genellikle aniden gelişebilir ve kısa zamanda kötüleşebilir, bu nedenle zaman kaybedilmeden uzman desteği alınmalıdır. Beyin ve sinir sistemi hastalıklarında erken teşhis ve tedavi, yaşan kalitesini arttırabilir.