Aort Anevrizması
Kalbin ana arteri (atardamar) olan aort, oksijenden zengin kanın kalpten vücuda doğru taşınmasında rol oynar. Bazı durumlarda aort duvarları zayıflar ve balonlaşma oluşabilir. Bu balonlaşma, aort anevrizması olarak adlandırılır ve genişlemenin çapına bağlı olarak karar verilerek bezende patlama riski yüksek olarak tespit edilirse o zaman kısa sürede tedavi maçlı müdahale edilmesi gerekebilir. Erken dönemde teşhis edilmesi, kontrol altına alınmasını kolaylaştırırken çoğu zaman anevrizmanın yırtılması sonucunda acil müdahale gerektirecek tarzda ve hayatı tehdit eder durumda tespit edilir. Fakat bazı kişiler erken teşhisi kolaylaştıracak belirtilere sahiptir. Aynı zamanda riskli görülen kişilerin de düzenli tarama yaptırması ile erkenden anevrizma tanıları konulup uygun zamanda müdahale ile yırtılmaların önüne geçilmiş olur.
Aort Anevrizması Nedir?
Aort, kalpten kan ve oksijeni taşıyan vücudun en büyük atardamarıdır. Aort damarı, kalpten göğüs ve karın yoluyla ilerleyerek vücuttaki doku ve organlara oksijen bakımından zengin kanın dağıtılmasını sağlar. Anevrizma ise kan basıncına bağlı gelişen balon benzeri damar çıkıntısıdır. Aort, yapı olarak normal kan basıncına dayanabilen kalın duvarlara sahiptir. Fakat aort duvarında oluşan bir zayıflık, bu bölgede damarın çapında genişlemeye ve anevrizma gelişmesine neden olabilir. Damar çapı normal çapının bir buçuk katına çıkınca anevrizma olarak tanımlanır. Anevrizmada oluşan balonlaşma büyüdüğünde patlayabilir ve ölümle sonuçlanan ciddi kanamalara neden olabilir. Anevrizma, kontrol altına alınmadığında atardamar duvarında yırtılmaya, kanın duvarlar arasından sızmasına ya da içinde pıhtı oluşturup sonra bunların ileri kayması sonucu periferik arterlerde daralmaya bağlı hasara neden olabilir. Aort anevrizmaları oluştuğu bölgeye göre iki ana çeşide ayrılır.
Abdominal Aort Anevrizması
Anevrizmanın en sık karşılaşıldığı bölge abdominal bölgedir. Aortun karın kısmını oluşturan abdominal aort, oksijenden zengin kanı karın ve alt uzuvlara ulaştırmak için çalışır. Abdominal aort anevrizması, bu bölgede gerçekleşen balonlaşmayı ifade eder.
Torasik Aort Anevrizması
Torasik aort, aortun üst kısmında ters U şeklindedir ve aortun göğüs kısmını oluşturur. Yani kalpten çıkıp karın bölgesine ulaşana kadar olan kısma torasik aort denir. Torasik aort anevrizması ise kalpten diyaframın üst kısmında bulunan bu aort kısmında gerçekleşen şişmeyi yada balonlaşmayı ifade eder. Kalp anevrizması olarak da adlandırılır.
Aort Anevrizması Neden Olur?
Anevrizma, damar duvarındaki zayıflama nedeniyle meydana gelen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle damar duvarının zayıflamasına neden olan durumlar, anevrizma için de bir risk faktörüdür. Anevrizma, doğuştan meydana gelebilen bir durum olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Özellikle yaşın ilerlemesi, genetik ve çevresel faktörler, aort anevrizmasının oluşmasında rol oynar. Özellikle 65 yaş üstü yetişkinlerde aort anevrizması riski yüksek kabul edilir. Aynı zamanda erkek cinsiyette aort anevrizması daha sık rastlanılan bir durumdur. Birinci derece akrabalarda bulunan aort anevrizması geçmişi de risk faktörleri arasında yer alır. Sigara kullanımının ise risk faktörü kabul edilmesinin nedeni aort anevrizmasının yırtılması riskini artırmasıdır. Damarlarda yağ kalıntısı oluşması ile damar daralmasına neden olan ateroskleroz ise en yaygın nedenler arasında yer alır. Aort anevrizmasının genel nedenleri ve risk faktörleri şunlardır:
- Ateroskleroz (damar sertleşmesi)
- Atardamar iltihabı
- Genetik faktörler (Marfan Sendromu ve Ehlers-Danlos Sendromu)
- Aort yaralanmaları
- Sifiliz
- Enfeksiyonlar
- Yüksek kan basıncı
- Ani travmalara bağlı yaralanmalar
- Yüksek kolesterol
- Ailede anevrizma geçmişi
- İlerleyen yaş
- Sigara kullanımı
- Vücudun diğer bölümlerinde bulunan anevrizmalar
- Böbrek yetmezliği
- KOAH
- Vaskülit
Aort Anevrizmasının Belirtileri Nelerdir?
Aort anevrizmasının hangi bölgede gerçekleştiği belirtilerde rol oynar. Nefes darlığı, sırt ya da omuz ağrısı, mide ağrısı, tokluk hissi, sebebe göre değişebilen genel belirtilerdir. Fakat anevrizmalar çoğu zaman yırtılmadan belirti oluşturmaz. Eğer anevrizma yırtılmışsa ve bu nedenle bir belirtiye neden oluyorsa acil müdahale ile tedavi gerektirir. Anevrizmanın belirtileri, oluştuğu bölgeye bağlı olduğu kadar sürece göre de değişiklik gösterir. Eğer aort anevrizması henüz yırtılmadıysa ve büyüme gösteriyorsa belirtiler şunlardır:
- Nefes darlığı
- Tokluk hissi
- Anevrizmanın oluştuğu bölgede ağrı
- Yutkunma zorluğu
- Kollarda, boyunda ya da yüzde şişlik
Fakat eğer anevrizma yırtıldıysa ve acil bir müdahale gerekiyorsa kişide şu belirtilere yol açar:
- Baş dönmesi
- Kalp atışında hızlanma
- Ani ve şiddetli göğüs ağrısı, karın ağrısı ya da sırt ağrısı
Karında Aort Anevrizması Belirtileri
Anevrizma, eğer abdominal aort anevrizması ise genellikle karın bölgesini etkileyen belirtilere neden olur. Bunlar eğer anevrizma yırtılmamışsa geçmeyen karın ve bel ağrısı, karın bölgesinde kalp atışı hissi şeklinde kendini gösterir. Fakat eğer karında bulunan anevrizma yırtılmışsa karın ve belde ani ağrı, baş dönmesi, terleme, hızlı kalp atışı, solgun bir renk ve baygınlık ile belirti verir.
Göğüste Aort Anevrizması Belirtileri
Torasik aort anevrizması, göğüste yavaş şekilde büyür ve başlarda semptoma neden olmaz. Fakat büyümeye başladıkça sırt ağrısına, öksürüğe, ses kısıklığına, nefes darlığına ve göğüste hassasiyete neden olabilir. Eğer bu büyüme bir anevrizma yırtılmasına neden olursa bilinç kaybı, nefes darlığı, kan basıncında düşme ve yutma güçlüğü meydana gelir.
Aort Anevrizması Tanısı Nasıl Konulur?
Aort anevrizmalarının büyük kısmı belirtilere neden olmasa da rutin kontroller ile tanı konulması zor olmaz. Fakat eğer kişi rutin kontrollerini gerçekleştirmiyorsa anevrizmanın yırtıldıktan sonra teşhis edilmesi riski yüksektir. Eğer kişinin aort anevrizması yaşama riski yüksekse ya da anevrizmayı işaret eden belirtileri bulunuyorsa görüntüleme tekniklerinden yardım alınır. Bunlar bilgisayarlı tomografi, anjiyografi ve ultrason olabilir. Görüntüleme tekniklerinden önce doktor tarafından bir fiziki muayene gerçekleştirilir. Bu muayenede doktor tarafından kalp dinlenir, nabız kontrol edilir ve semptomlar değerlendirilir. Sonrasında bir ultrason ile aort çapı incelenir. Eğer aort çapı olması gerekenden büyükse farklı tarama testlerinden yardım alınabilir. Aort anevrizmasını değerlendirmede kullanılan testler şunlardır:
- Ultrason:Ultrason aortu zaman içerisinde izlemeye yardımcı olurken anevrizma boyutu hakkında da bilgi verebilir. Özellikle abdominal aort anevrizması için tercih edilir.
- Ekokardiyografi:Aort anevrizmasını boyutu hakkında bilgi verirken torasik aort hakkında da bilgi sahibi olunmasına olanak tanır.
- MRG:MRG; anevrizmanın boyutu, şekli ve konumu hakkında bilgi alınmasına yardımcı olur.
Aort Anevrizması Taraması Hangi Hastalara Uygulanır?
Aort anevrizması için bazı kişilerin düzenli olarak taranması gerekir. Çünkü genellikle belirti göstermeyen bu durum erken teşhis edildiğinde yırtılmadan kontrol altına alınabilir. Aort anevrizması taramasının uygulanması gerektiği kişilerin özellikleri şunlardır:
- 65-75 yaş arası daha önce sigara kullanmış bireyler (özellikle erkek)
- Sigara kullanmamış olsa bile ailesinde anevrizma öyküsü bulunan kişiler
- 75 yaş ve üzeri birinci derece akrabalarında anevrizma rastlanan kişiler
- Periferik arter hastalığı geçmişi bulunan kişiler (5)
Aort Anevrizması Tedavi Yöntemleri
Aort anevrizmasının tedavisi, anevrizmanın yırtılıp yırtılmamasına göre değişiklik gösterir. Eğer anevrizma henüz yırtılmamışsa anevrizmanın yırtılacak kadar büyümesi engellenmelidir. Bu süreçte anevrizmanın büyüme seviyesi de tarama testleri ile düzenli olarak incelenir. Amaç anevrizmanın yırtılacak kadar büyümesini önlemektir. Bu süreçte anevrizma boyutunun artmasını önlemek için kolesterol ilaçları ya da kan basıncını dengeleyecek ilaçlar reçete edilebilir.
Kişide bulunan anevrizmanın boyutu ve büyüme hızına bağlı olarak cerrahi bir prosedür tercih edilebilir. Uygulanan ameliyatlardan sonra greft adı verilen kapak çevresinde kanama, kan pıhtılaşması, enfeksiyon ve greftin yerleşim yerinden uzaklaşması gibi komplikasyonlar meydana gelebilir. Bu nedenle kişinin tedavi sonrası da düzenli kontrollere gitmesi gerekir. Aynı zamanda kişinin yaşam tarzında yapacağı değişiklikler de tedavi sürecinde rol oynar. Yaşam tarzında gerçekleştirilebilecek değişiklikler şunlardır:
- Sigarayı bırakmak: Sigara kullanımı anevrizmanın hızlı şekilde büyümesine neden olarak yırtılmalara yol açabilir.
- Kalp koruyucu bir diyet benimsemek: Kalp-damar sağlığını destekleyen bir beslenme düzeni yüksek tansiyon ve kolesterolü düşürücü etki göstererek yırtılmaların önüne geçmeye destek olur.
- Stres yönetimi: Stresli bir yaşam tarzı, tansiyonda yükselmeye neden olabilir. Bu durum, var olan anevrizmanın kötü seyretmesinde etkilidir.
- Fiziksel olarak aktif olmak: Doktor kontrolünde gerçekleştirilen fiziksel aktiviteler, kişinin tedavi sürecine destek olabilir (5).
Cerrahi Yöntem
Cerrahi olarak gerçekleştirilen anevrizma onarımı, özellikle yırtılma durumlarında tercih edilir. Açık cerrahi olarak da adlandırılan bu yöntem, anevrizmanın yırtılmasını ya da yırtılma sonrası hasarı onarmayı amaçlar. Sorun bulunan aortun olduğu bölge açılarak hasarlı kısım çıkarılır ve bu bölge greft adı verilen sentetik bir tüp ile değiştirilir. Bu tüp, damardan kanın güvenli bir şekilde geçmesine olanak tanır. Eğer anevrizma abdominal ise karnın biraz altından kesi açılır. Fakat eğer anevrizma torasik ise göğüste kesiye ihtiyaç duyulur.
Endovasküler Yöntem
Cerrahi yöntemde kullanılan greft endovasküler yöntemde büyük kesiler olmadan damara yerleştirilir. Bunun için kişiye minimal invaziv bir yöntemle kateter kullanılarak greft, gerekli bölgeye ulaştırılır. Uygun bir noktada açılan kesiden kateter adı verilen boru, aorta kadar yeni kapağı ilerletir. Onarılmak istenen zayıf noktaya greft yerleştirilerek balonlaşmanın önüne geçmek amaçlanır. Yerleştirilen stent greft, kanın akmasına olumsuz etki etmez ve sağlıklı şekilde kan akışı devam eder.
Aort Anevrizması, yırtıldığında hayati risk oluşturabilen bir sorundur. Bu nedenle riskli kişilerin düzenli kontroller ile anevrizma varlığını takip etmesi gerekir. Aynı şekilde anevrizma varlığı gözlenen kişiler için de büyümenin takibi hayati öneme sahiptir. Özellikle yaş ilerlemesi ve genetik faktörler ile yakından ilişkili olan bu durum, yaşam tarzında yapılan değişiklikler ve cerrahi prosedürler ile kontrol altına alınabilir. Eğer kişide aort anevrizması bulunuyorsa ve beklenmeyen semptomlar geliştiyse yırtılma riski nedeniyle en kısa sürede bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.