Yemek yerken veya su içerken yutkunmakta zorlanıyorsanız, akalazya hastalığı ile karşı karşıya kalabilirsiniz. İleri endoskopik sistemler kullanılarak yemek borusundaki kaslara müdahale edilerek, akalazya hastalığı ağrısız ve acısız bir şekilde kısa sürede tedavi edilebilmektedir. Hisar Hospital Intercontinental Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bölümü Uzmanı Dr. Tarık Akar, akalazya hastalığı hakkında bilgi verdi.
Yemek borusunda yutma güçlüğü görülüyor
Yemek borusu, yediğimiz yemeklerin mideye ulaşmasını sağlayan hareketli tüp şeklinde bir organdır. Yemek yediğimizde, yemek borusu düzenli dalgasal kasılmalar ile yemeği mideye ulaştırırken en son mideye girişte yemek borusunun alt kesimi gevşer ve yemekler mideye inmiş olur. Yemek borusunun temel görevi yediklerimizin mideye iletilmesi olduğu için, yemek borusu hastalıklarında görülen en önemli şikayet “yutma güçlüğü”dür. Akalazya hastalığı; yemek borusunun sebebi tam olarak bilinmeyen, temel olarak yemek borusunun hareketlerini sağlayan kasların uyarılmasında görevli sinirlerin tahrip olması (nöro-dejenaratif-yani kasları uyaran sinirlerin bozulması) nedeni ile oluşmuş bir yemek borusu hareket bozukluğu hastalığıdır.
Her yaşta kişide ortaya çıkabiliyor
Akalazya hastalığının temel özellikleri; yemek borusunun alt kısmının yetersiz gevşemesi nedeni ile yemeklerde takılma hissi (yutma zorluğu), geri tepme, göğüs ağrısı ve kilo kaybı ile karakterize bir hastalıktır. Görülme sıklığı; hastalık 100 binde 1-2 oranında görülür. Erkek ve bayanlarda eşit oranda görülür ve etnik gruplar arasında fark yoktur. Her yaşta görülebilen bu hastalık en sık 30-60 yaş aralığında tespit edilmiştir. Hastalığın sebebi; net olarak bilinmemektedir. Pek çok faktör ve etken suçlanmıştır ama net bir sebep ortaya konulamamıştır. Sebep ne olursa olsun nihai sonuç yemek borusunu uyaran sinirlerinde bozulması ile kasların kasılıp ve gevşemesinde problem ortaya çıkmasıdır.
Göğüs ağrısı ve kilo kaybı en önemli belirtileri
Yutma güçlüğü olan her hastada akalazya düşünülmelidir. Yutma güçlüğü bu hastalarda ilk önce sıvılarda başlar, ardından katılarda da olarak artarak devam eder. Ciddi vakalarda, geri tepmeye bağlı gece yatarken veya uykuda ağza sindirilmemiş sıvı veya katı gıda gelmesi, göğüs ağrısı ve kilo kaybı görülebilir. Genelde bu hastalar tüm yemeklerini sürekli ellerinde su ile yemek durumunda kalırlar.
Akalazya hastalığının tanısını nasıl konulur?
- Endoskopik işlemde şüphelenmek (yemek borusunda gıda artıklarının bulunması, yemek borusunda genişleme, alt yemek borusu kesiminde gevşememeye bağlı endoskopla zorlukla mideye geçme). Bu bulgular doktoru uyarıcı olmalı ve bu bulguları olan hastaları ileri incelemelere sevk etmelidir.
- Yutma filminde yemek borusunda genişleme, alt yemek borusu kesiminde incelerek sonlanma (Kuş gagası görünümü).
- Manometrik inceleme; manometri temelde yemek borusunun kasılma hareketlerini, şeklini ve bu hareketlerin oluşturduğu basınçları ölçen bir yöntemdir. Burunda yutturulan üzerinde basınç sensörü bulunan kateter yardımı ile ölçüm yapılır. Akalazya temelde yemek borusunun hareket bozukluğu hastalığı olduğu için, akalazya tanısında Manometri ölçümü Altın standart yöntem olarak kabul edilir. Günümüzde ingilizce HRM olarak kısaltılan dilimize yüksek çözünürlüklü manometri olarak çevrilen bu yöntem ile akalazya hastalığı 3 alt grupta incelenir. Tip 1, tip 2 ve tip 3 olarak adlandırılan bu grupların tedavileri ve bu tedavilere verdikleri cevaplar farklı olduğu için akalazya hastalığında tedavi öncesi mutlaka HRM incelemesi yapılmalıdır.
Medikal tedavisi semptomları azaltmaya yönelik oluşuyor
Akalazya hastalığının tedavisi semptomların giderilmesine yöneliktir. Ana semptom yutma güçlüğü olduğu için tedavi başarısı bu semptomun giderilmesi üzerine kurulmuştur.
Akalazya tedavisinde medikal yani ilaç tedavisinin yeri çok sınırlıdır. Temel semptom olan yutma güçlüğüne etkisi çok az olup, daha çok kasların kasılmasına bağlı oluşan “göğüs ağrısı” probleminin çözümü için kullanılır. Medikal tedavide kullanılan temel ilaçlar kalsiyum kanal blokerleri ve nitratlardır. Bunların yutma güçlüğüne etkisi yoktur, sadece göğüs ağrısı olan spesifik bazı hastalarda kullanılır ve göğüs ağrısı şikayetinin azalmasını sağlar. Akalazya’nın gösterilmiş bir bitkisel tedavisi yoktur.
Endoskopik tedavilerde kişinin durumuna göre müdahale edilebiliyor
- Pnömotik dilatasyon işlemi; bir balon yardımı ile yemek borusu alt kesiminde bu balonun belli genişlikte ve hacimlerde (30-35-40 mm) şişirilerek gevşemeyen kasların yırtılmasını amaçlayan bir yöntemdir. Özellikle tip 1 akalazya hastalığında etkinliği yüksektir. Fakat sık tekrar etmek gerekebilir. Tip 2 ve 3 akalazya hastalarında etkinliği çok düşük olması nedeni ile ilk tercih olarak kullanılmaz. Komplikasyon olarak abse, kanama, perforasyon (delinme) gibi sorunlar özellikle tekrar edilen geniş çaplı balon uygulamalarında daha sık görülür.
- POEM (Peroral endoscopic myotomy) olarak kısaltılan bu endoskopik tedavi yöntemi 2008 yılında Japonya da ilk kez yapılmış olup, şuan dünyada akalazya hastalığı için pek çok merkezde altın standart tedavi olarak kullanılmaktadır. Bu yöntem ameliyathane koşullarında yapılan bir endoskopik işlemdir. Bu işlemde hasta uyutulduktan sonra yemek borusunun yaklaşık orta kesiminden mukoza ile kas tabakası arasında girilerek bir tünel açılır. Bu tünel mideye kadar uzatılır. Ardından gevşemeyen sorunlu kas yapıları direkt endoskopik bıçaklar ile kesilir, ardından açılan mukozal giriş klipler ile kapatılarak işlem sonlandırılır. İşlem başarısı %90’ların üzerindedir. POEM akalazya tüm tiplerinde en yüksek başarıya sahip tek yöntemdir. Özellikler tip 2 ve 3 akalazyada yüksek etkinliği nedeni ile ilk tercih yöntemdir. POEM işleminde nadir küçük komplikasyonlar görülebilse de (kanama vs.), ölümcül hiçbir olay şuana kadar meydana gelmemiştir. İşlemin en önemli uzun dönem yan etkisi reflü problemidir. Reflü oranı %5-30 oranında bildirilmiş olup çoğu hastada diyet ve proton pompa inhibitöleri ile yeterli tedavi yapılabilmiştir. POEM işleminin cerrahi olarak yapılan Heller Myotomi ameliyatına üstünlükleri; uzun kas kesimi yapılabilmesi, kısa yatış süresi, erken toparlanma, minimal hasar oluşturması şeklinde sıralanabilir.
- Cerrahi tedavisi; Laparoskopik Heller Myotomi ameliyatı karın bölgesinde belli delikler kullanılarak kapalı ameliyat şeklinde yapılan bir tedavi şeklidir. İşlemde, yemek borusunun alt kesimi, mide kısmı ve yemek borusunun alt kesiminden 5 cm kadar kas kesimi kesilebilir. İşlemin etkisi ile ileride oluşabilecek reflü sorununu engellemek için, işleme aynı seansta Fundopilikasyon ameliyatı (reflü engelleyici operasyon) da genelde eklenir. Etkinliği Tip 1 akalazya da yüksek (%90 larda) olmasına rağmen Tip 2 ve 3 akalazya da yeterli değildir. Tip 2 ve 3 akalazyada uzun miktarda kas kesilmesi gerekir ve bu genelde 8-15 cm kadardır. Karından yapılan Laparoskopik Heller Miyotomi ameliyatı ile yemek borusu kesiminden 5 cm den daha fazla kas kesimi yapılamadığı için bu hastalarda etkinliği azdır ve tercih edilmez.