Sinüzit dünya çapında yaygın görülen bir enfeksiyon durumudur ve grip, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar ile karıştırılır. Kafanın yüz kısmında elmacık kemiklerinin ve alnın arkasında yer alan küçük, hava dolu boşluklara sinüs denir. Sinüslerde üretilen mukus burna temizler ve nemli kalmasını sağlar. Burada üretilen mukus küçük kanallar aracılığıyla buruna akar. Bu sinüs astarları iltihaplandığında bu kanallar şişer ve tıkanır. Enfekte mukus sarı veya yeşil renk alır ve kalın bir yapıya döner. Burundan nefes almak zorlaşır ve göz-burun çevresi hassaslaşır. Sinüsler ve yüz şişer, tıkanıklık enfeksiyonun ilerlemesine neden olur.
Mukus içerisinde çoğalan mikroorganizmalar burun tıkanıklığına sebep olur. Genellikle virüsler nedeniyle ortaya çıkar ve 2-3 hafta içerisinde iyileşir. Genellikle kendi kendine iyileşebilen veya akut seyreden bir tablo olsa da bazı durumlarda kronikleşir. Özellikle burun polipleri,burun eğriliği ve allerji inatçı enfeksiyon kronik sinüzite neden olabilir. Bu duruma kronik rinosinüzit olarak da bilinir ve hem yetişkinler hem de çocuklarda görülebilir. Ayrıca soğuk algınlığı veya grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası sinüzit gelişebilir.
Sinüzit Nedir?
Burnun her iki yanında ve başın ön iki kısmında bulunan hava boşlukları “sinüs” olarak adlandırılır. Sinüsler dar kanallar ile burun boşluğuna bağlıdır ve mukus üretimini sağlar. Sinüslerde üretilen mukus, burnu mikrop ve alerjenlerden uzak tutar ve temizler. Sinüzit, bu sinüsleri kaplayan dokuların iltihaplanması ve şişmesi olayıdır. Dokuların tahriş olması ve sıvıyla dolması sonucu sinüsler tıkanır. Doku tahrişine bakteriyel ve viral enfeksiyonlar, alerji gibi faktörler sebep olur.
Farklı tiplerde sinüs enfeksiyonu vardır ancak belirtiler genellikle aynıdır. Semptomlar ve fizik muayene ile değerlendirilerek teşhis edilir. Yüzde ve yanaklarda şişkinlik kontrol edilir. Bazı durumlarda doktorunuz görüntüleme testleri isteyebilir. Görüntüleme testleri ile mukus tıkanıklıkları ve polip varlığı teşhis edilir. Röntgen, tomografi, MR gibi görüntüleme testleri kullanılabilir. Ayrıca nazal endoskopi ile burun boşluğu incelenir ve örnek alınarak virüs,bakteri ve mantar varlığı tespit edilir. Sinüziti tetikleyen bir alerjiden şüpheleniyorsa alerji testleri yapılabilir. HIV, kanser gibi bağışıklığı zayıflatan hastalıklar kan testleri ile saptanabilir.
Sinüzit Belirtileri Nelerdir?
Sinüzit belirtileri genellikle birkaç hafta içerisinde kendiliğinden düzelir ancak bazen birkaç aya kadar sürebilir. Sinüs enfeksiyonlarının belirtileri şunları kapsar:
- Sarı veya yeşil, kalın yapıda burun akıntısı
- Geniz akıntısı
- Burun tıkanıklığı
- Baş ağrısı
- Yüzde basınç hissi (özellikle alın, göz ve burun çevresinde)
- Kulaklarda basınç ve ağrı
- Dişlerde ve boğazda ağrı
- Ağız kokusu ve ağızda kötü tat
- Ateş
- Öksürük
- Yorgunluk
Bu belirtiler her bireyde aynı şekilde ve şiddette olmayabilir. Bazı kişiler hafif semptomlar gösterirken bazı kişiler ise daha ağır bir süreç geçirebilir. Semptomların şiddeti ve süresine göre çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Özellikle sinüziti olan küçük çocuklar daha agresif olabilir, yemek yemede zorluk çekebilir, iştahsızlık ve uykusuzluk görülebilir. Şiddetli sinüzit semptomları görüyorsanız mutlaka doktorunuz ile iletişime geçiniz.
Sinüzit Nedenleri Nelerdir?
Sinüzit, temelde sinüs boşluklarında sıvı birikmesinden kaynaklanır. Bu sıvı birikerek mikroorganizmaların çoğalmasına neden olur. Enfeksiyon sinüslerde yayılır ve semptom vermeye başlar. Sinüs enfeksiyonlarının yaygın olarak ana nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Bakteri, mantar ve virüs gibi yabancı mikroorganizmalar (Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis bakterileri vb.)
- Soğuk algınlığı, grip, mevsimsel alerjiler ve astım
- Sigara içmek veya sigara dumanı solumak,
- Burun polipleri (burun ve sinüs mukozasında büyümeler) gibi sinüslerdeki yapısal sorunlar,
- HIV, kanser veya ilaçlardan kaynaklanan zayıflamış bağışıklık sistemi,
- Burnu iki bölüme ayıran septumda eğrilik veya bozukluklar burun kanalları daraltabilir ve tıkanma gerçekleşebilir.
Sinüzit için çeşitli nedenler ve risk faktörleri bulunur ancak bazı kişilerin sinüzite yakalanma olasılığı daha yüksektir. Özellikle listelenen koşullara maruz kalan bireylerin dikkatli olması önerilir.
Sinüzit Tipleri Nelerdir?
Sinüzit, hastalığın ne kadar süre devam ettiğine ve neden kaynaklandığına bağlı olarak sınıflandırılır. Süresine bağlı olarak temelde dört tip sinüzit bulunur:
- Akut sinüzit: 4 haftadan daha kısa süren sinüzittir. Genellikle soğuk algınlığı gibi durumlardan kaynaklanır.
- Subakut sinüzit: 4 ila 12 hafta süren sinüzittir.
- Kronik sinüzit: En az 12 hafta süren sinüzittir. Genellikle bakteriyel kaynaklıdır.
- Tekrarlayan sinüzit: Bir yıl içinde 4 veya daha fazla kez kendini gösteren ve her defasında 2 haftadan az süren sinüzittir.
Sinüzite neden olan hastalık etkenine göre 3 tip sinüzit bulunur:
- Bakteriyel sinüzit: 10 gün geçmesine rağmen iyileşme göstermeyen burun akıntısı, tıkanıklık ve yüz basıncı bakteriyel sinüziti işaret eder. Semptomlar hafifledikten sonra tekrar şiddetli bir şekilde geri dönebilir. Bakteriyel sinüzit, antibiyotik ve dekonjestanlar (burun spreyi/damlası) ile tedavi edilir.
- Viral sinüzit: Soğuk algınlığına benzer şekilde virüsler sinüzite neden olabilir. Viral sinüzit vakalarından sonra bakteriyel sinüzit başlayabilir. Viral sinüzitler, antibiyotik tedavisi ile iyileştirilemez.
- Mantar sinüziti: Mantarların neden olduğu sinüzit türüdür ve diğer sinüzit tiplerinden daha ciddi bir tablodur. Bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde tekrar etme olasılığı yüksektir.Özellikle bağışıklığı baskılanmış kişilerde ölümcül olabilir.
Sinüzit Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sinüzit, kaynaklandığı etkenin türüne göre, ne kadar sürdüğüne ve semptomlara bağlı olarak birden fazla farklı tedavi seçeneği bulunur. Örneğin her sinüzit vakası için antibiyotik veya steroid burun spreyi önerilmez. Genellikle virüs kaynaklı olduğundan sinüzit tedavi gerektirmez. Bunun yerine semptomlara yönelik tedaviler sağlanır. Enfeksiyon durumuna bakarak doktorunuzun önerebileceği tedaviler şöyledir:
- Dekonjestanlar, ağız veya burundan verilen, burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı sprey veya damla ilaçlardır.
- Alerji ve soğuk algınlığı ilaçları, burun tıkanıklığı ve akıntısı gidermeye yardımcı olabilir.
- Burundan tuzlu su gargarası, sinüs enfeksiyonlarında tercih edilen bir seçenektir.
Sinüzit yaklaşık 10 gün sonra düzelmediğinde doktorunuz farklı ilaçlara başvurabilir. Bu ilaçlar başlıca:
- Antibiyotikler,
- Oral veya topikal dekonjestanlar,
- Steroid spreylerdir.
Birçok sinüzit vakasında antibiyotik gerekli değildir ve kendi kendine iyileşme görülür. Ancak bazı durumlarda semptomlar şiddetli, dirençli ve alerjik olabilir. Kronik sinüzit tedavisinde steroid spreyler, antihistaminik sprey ve oral haplar, nazal polip veya mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek amacıyla cerrahi yapılabilir. Sinüzitin tedaviye karşı direnç göstermesi ve iyileşmemesi durumunda ameliyat yapılabilir.
Sıkça Sorulan Sorular;
Sinüzit toplumda yaygın görülen bir problem olmasına karşılık hakkında merak edilen birçok soru vardır. En çok merak edilen soruların cevaplarını görmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.
Sinüzit baş ağrısı yapar mı?
Sinüzitin neden olduğu burun tıkanıklığı, baş ağrısı yapabilir. Ek olarak yüzde genel bir ağrı ve basınç da baş ağrısını tetikleyebilir. Her baş ağrısı sinüziti göstermez ve migren, grip ile ilişkili baş ağrısı ile karıştırılır. Kalın yapıda sarı-yeşil renkli mukus, ateş, burun akıntısı ve tıkanıklığı semptomları görülüyorsa baş ağrısının sebebi sinüzit olarak görülebilir.
Sinüzit tedavi edilmezse hangi hastalıklara yol açar?
Sinüzit tedavi edilmediğinde dahi kendi kendine geçebilir. Ancak nadiren de olsa sinüzit vakaları yaşamı tehdit edecek düzeyde olabilir. Özellikle mantar ve bazı bakterilerden kaynaklanan sinüs enfeksiyonları gözlere, komşu kemik ve dokulara, beyne yayılma gösterebilir ve hayati tehlikeye sebep olabilir. Bunun sonucunda menenjit, beyin apsesi ve kemik enfeksiyonu görülme riski artar.
Sinüzit olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Sinüzit genellikle soğuk algınlığı, grip, migren gibi diğer hastalıklar ile karıştırılır. Bu durumda sinüziti tanımlayabilecek belirli durumlara bakılması gerekir. Burun akıntısı sarı veya yeşil ise, ağız kokusu oluşuyorsa, yüzde ağrı ve basınç hissi varsa ve 10 günden uzun süren burun akıntısı ve tıkanıklığı mevcut ise sinüs enfeksiyonu olma ihtimali yüksektir. Ayrıca sinüzitte görülen baş ağrısı burun ve ön kafa kısmında görülürken migren ağrıları kafanın birçok farklı bölgesinde olabilir.
Sinüziti ne tetikler?
Sinüzit dış etkenlerden kolayca tetiklenebilen bir enfeksiyondur. Sinüzit ile ilişkilendirilen başlıca tetikleyiciler, astım, saman nezlesi, rinit gibi alerjik durumlar, nazal polipler, sigara içmek ve dumanı solumak, zayıf bağışıklık sistemi, enfekte diş veya ağızda mantar enfeksiyonu şeklinde olabilir. Ayrıca alerjiler ve astımın iyi yönetilmesi ile sinüzit semptomları büyük oranda iyileştirilebilir.
Sinüzit olan kişi nelere dikkat etmeli?
Sinüs enfeksiyonu sebebine bağlı olarak değişmekle birlikte sinüzit sürecini atlatmak veya olası sinüzit durumunu önlemek amacıyla önerilen bazı yöntemler şu şekilde verilebilir:
- Doktorunuzun önerdiği salin solüsyonunu (tuzlu su) düzenli kullanmak,
- Alerjik reaksiyonların önlenmesi amacıyla tetikleyici maddelerden (polen, toz, tüy, duman vb.) kaçınmak,
- Sigara ve sigara dumanından kaçınmak,
- Enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla hijyen koşullarına dikkat etmek (el yıkama alışkanlığı vb.),
- Doktorunuz tavsiye ederse düzenli steroid burun spreyleri kullanmak.
Sinüzit özellikle rahatsız edici semptomları nedeniyle günlük hayatı olumsuz etkileyebilir. Sinüzit şüphesi veya sinüzit geçmişiniz varsa ilgili bir sağlık kuruluşu ile iletişime geçmeniz önerilir.