Beslenme düzeninin değişmesiyle birlikte kabızlığın daha fazla görüldüğü Ramazan’da imdada yetişen bitki çayları tüketimine aslında ne kadar dikkat etmeniz gerektiğini biliyor muydunuz?
Hisar Intercontinental Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanlarından bitki çaylarının Ramazan ayında neden daha dikkatli tüketilmesi gerektiğini öğrendik…
Bitki çaylarının vazgeçilmezlerinden biri olan yeşil çayın diüretik yani su kaybettirme özelliği olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanları; ‘Ramazan ayı içerisinde uzun süreli açlık ve susuzluk söz konusu olduğu için su kaybettirme özelliği olan çay ve kahve tüketiminde çok dikkatli davranmak gerekir. Gaz, şişkinlik, hazımsızlık gibi yemeğin ardından ortaya çıkan şikayetleri önlemek için rezene çayı tüketimi doğru bir tercih olabilir. Ancak bitki çayları da kahve ve siyah çay gibi kafein içerdiğinden ölçülü tüketilmelidir. En çok tüketilen yeşil çay içerdiği kateşinler ve kafein ile kişiyi daha uyanık tutar, kanserden ve kalp hastalıklarından korur, metabolizmasını hızlandırır, bağırsaklarını çalıştırır. Özellikle yeşil çayın kan sulandırıcı etkisi vardır. Aşırıya kaçmadan ve yanında mutlaka su ile tüketilmeleri gerekir. Aşırı tüketimi, susuzluk, halsizlik, konsantrasyon kaybı, uykusuzluk, gibi kısa vadeli problemlerin yanı sıra; uzun dönemde böbrekleri olumsuz etkileyerek tansiyon problemine neden olabilir. Özellikle kan sulandırıcı ilaç kullananların hekiminin bilgisi dahilinde bu çayı tüketmeleri gerekir. Aynı şekilde idrar söktürücü, ödem atıcı ve bağırsak temizleyici özelliğe sahip meyve içerikli çayların da Ramazan ayında çok daha dikkatli tüketilmesi gerekir. Kabızlığı önleyen bu çayların en fazla günde bir kez iftarla sahur arasında tüketilmesi gerekir. Çünkü aşırı tüketimi sürekli bir dışkılamaya yol açarken bağırsakta yararlı probiyotiklerin de bulunduğu parmaksı çıkıntıların bozulmasına; yani atrofiye yol açar. Bağırsaklar bir süre sonra bitki çayları olmadan çalışamaz hale gelir’ açıklamasında bulundu.