İşkolik olmanın özellikleri neler?
İşkolikliği ‘sağlığı, mutluluğu ve diğer insanlarla olan ilişkileri bozacak derecede sürekli bir çalışma için duyulan aşırı ve kontrol edilemez bir ihtiyaç’; işkolik kişiyi ise aşırı çalışan, aşırı çalıştığı için diğer aktivitelerden uzak kalan, işine aşırı düşkün- hatta bağımlı-, çalışmadığı zamanlarda dahi işini düşünen, bu iş bağımlılığından dolayı diğer insanlarla olan ilişkilerinde bozulmalar yaşayan, mükemmeliyetçi, aşırı düzenli olmak gibi özelliklerle tanımlayabiliriz. İşkolik olmak zaman zaman çok çalışmak/çalışkan olmak gibi özelliklerle karıştırılabilir. Çalışkan ve işkolik olmanın ortak özelliği uzun çalışma saatleridir; ancak çok önemli bir noktada iki durum birbirinden ayrılır. O da kişinin motivasyonudur. Çalışkan kişinin motivasyonu üretmek, işkoliğin motivasyonu ise başarı ve iş bitirme diyebiliriz.
İşkolik olmanın yol açtığı psikolojik ve fiziksel olarak yol açtığı rahatsızlıklar neler?
İşkolik insanların kişilerarası ilişkilerinin çok iyi olmaması ve kendilerini soktukları stresli yaşantı bir noktadan sonra tükenmişliğe yol açar. Çalışma alışkanlıklarını düzenlemede sıkıntı yaşadıklarından dolayı bireysel kapasitelerini fiziksel ve ruhsal olarak zorlarlar. Bu durum tüm psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar için davettir; ancak çoğunlukla işkoliklerin şikayetleri ilişki problemleri, mutsuzluk, öfke, uyku problemleri, ağrı yakınmalarıdır.
Bu şikayetle size başvuran hastalar var mı? En çok hangi meslek grupları ve yaş grubu bu şikayetler geliyor?
İşkolik kişiler işkolik olduklarından değil, başka problemlerden dolayı başvururlar. Daha çok orta yaş grubundaki plaza çalışanları olarak tanımlayabileceğimiz kesimden danışanlarımız oluyor.
İşkolik olmanın altında yatan sebepler neler?
En temelde kişinin sahip olduğu anksiyetenin durum üzerinde büyük rol oynadığını söyleyebiliriz. Şu soru durumu açıklamakta yardımcı olabilir: İşe ayırdığı enerjisini ve vaktini optimum düzeye çeken bir işkolik, artık boş olan vaktinde neler yapacak, enerjisini neye harcayacak? İşkolik bir kimse bunu hayal ederken bile sıkıntıya düşebilir. Buna da sebep anksiyetedir! Kendiyle kalmak konusunda sıkıntı yasar, boş zamandan hoşlanmazlar.
- “Düzenli olmazsam, olan bitenle başa çıkamaz hale gelebilir, kontrolü kaybedebilirim.
- Var olmak için kurallara ve düzene ihtiyacım var.
- Belli bir sistemim yoksa her şey mahvolur.
- Performansımdaki en küçük bir kusur bile büyüyüp, bir çığa dönüşebilir.
Eğer bu işte başarısız olursam, bir insan olarak da başarısızım demektir.”gibi pek de fonksiyonel olmayan bu düşüncelere işkolik diye tanımlayabileceğimiz kişilerde sık rastlarız. Kişideki işkolikliği, o kişinin kişilik yapısından farklı düşünmemiz biraz güç. Kişilik özellikleri ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi işkolik olmayı bir sorun olarak karşımıza çıkarır. İşkoliklerin kişilik yapılanmaları düşünce sistemi benzerliği nedeniyle obsesif ve narsisistik kişilik özellikleri ile de örtüştüğünü görürüz.
İşkolik bir eş ya da yöneticiyle çalışmanın, baş etmenin yöntemleri nelerdir?
Özellikle insanlarla yoğun iletişim gerektiren meslek gruplarında işkolik yöneticiler diğer çalışanlarda tükenmişliğe daha fazla sebep olabilir. Burada baş edilmesi gereken şey, işkolik kişiden de öte, iş yerindeki sistem ve o sistem içindeki konumumuzu netleştirmek olabilir. Eğer bir işkolik yöneticiyle karşı karşıyaysanız, yaşanan rol çatışmaları, rol belirsizliği, aşırı sorumluluk alma gibi konuların çözümlenmesi önemlidir. Yapacağınız iş, yetkileriniz, yetkileriniz dışında olanlar, sizin işten beklentiniz, kapasiteniz ve sizden beklenenler ne kadar netse işkolik kişinin yarattığı baskı o denli azalır. İşkolik bir kişiye, kendinizin ve onun için daha uygun olduğunu düşündüğünüz öneriler vermeniz pek işe yaramayacaktır. Aksine eleştiri bile alabilirsiniz. İş dışında geçirilen vakit, iş yeri çalışanlarının birbirlerini daha iyi tanımalarını, ilişkilerini güçlendirmelerini ve iş yerindeki stresin azalmasını sağlar. İşkoliğin iş dışı etkinliklere katılımı sınırlıdır; ancak bunu yapabilmesi kendisine olumlu geri dönüş sağlayacaktır. İşkolik kişi birçok şeyden yakınsa bile, aşırı çalıştığından ve aşırı iş düşünmesinden yakınması pek söz konusu olmaz. Çoğunlukla işkolikliğin doğurduğu başka sorunlar dolayısıyla yardıma başvurur ya da yardım konusunda yakınları tarafından zorlanarak gelirler. Öncesinde bunu sorun olarak görmez; takıntılı bir şekilde iş ile olan uğraşları devam eder; hatta kendilerini eleştiren kişilerin söylediklerini gereksiz bularak onlara kızabilirler. İşkoliklik, kişi için neye hizmet ediyor, hangi ruhsal ihtiyacın bir yansıması, psikoterapi sürecinde bu konuları çalışırız.
Bu durumdan kurtulmanın yöntemleri nelerdir?
Öfke, mutsuzluk, huzursuzluk ve tatminsizlik duygularına fazlaca maruz kalan işkoliklerin çalışma alışkanlıklarını değiştirmeleri çok önemlidir. Ancak çok az sayıda işkolik bu durumdan kurtulmak için başvurur. Çok nadir olarak yardım ihtiyacının sebebi ‘hem çalışmalara bu tempoda devam etmek istiyorum hem de yorulmak, mutsuz olmak, sorun yaşamak istemiyorum. Bu nasıl mümkün olabilir?’ şeklindedir. Genelde işkolikliklerinin yüzünden yaşadıkları diğer problemler konusunda başvururlar. Psikoterapi bu durumu anlamanın ve kişiyi rahatlatacak bir değişime sahip olmanın en uygun yoludur. Kişi psikoterapi süreci içinde iç görü kazanır ve değişim için cesaretlendirilir. Her şeyden önce kişinin bu durumdan kurtulmak için değişimi istemesi gerekir.
İşkolik insanlar aynı zamanda control freak (kontrol delisi) olabilir mi? Bu ikisi arasına nasıl bir bağ var?
Kontrol delisi insanları psikolojide obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ile tanımlıyor ve anlamaya çalışıyoruz. İşkolikler de kontrol delileri de mükemmeliyetçidir ve bir başkasının yaptığı işi içine sindiremez, kontrol etmek, kontrolü hep elde tutmak, her şeyi mükemmel yapmak isterler. Neyin en iyisi olduğunu bilirler ve diğerlerinin de her şeyi onun söylediği şekliyle yapılmalarını isterler. Aksi durumlara tahammülleri ve sabırları yoktur. Beklemeyi bilmez, belirsizliğe tahammül edemezler. Oysa sabredebilmek, tahammül gösterebilmek ruhsal olgunluğun önemli bir göstergesidir.
Bu yönüyle iki kavram birbirleriyle ilişkilidir.
İşkolik ve kontrol delisi insanların ortak özellikleri var mı?
Mükemmeliyetçi, katı kuralları olan, esneklikten yoksun, para harcama konusunda hem kendisine hem de başkalarına cimri davranan, inatçı kişiler olduklarını söyleyebiliriz. Bu kişilerin korkuları da ortaktır: Hatalar, eksiklikler, düzensizlikler, yetersizlikler. Her şey kontrolden çıkacakmış gibi felaket beklentileri, hiçbir işi bitiremeyecekleri korkusu gibi korkuları her iki grup için genelleyebiliriz.
İşini çok seven herkes işkolik olabilir mi?
Bir kişi sadece işini çok seviyor diye işkolik olmaz, işkolik olmak kişinin kişilik özellikleri ve anksiyetesi ile ilgili bir durumdur.