Bilim ve teknolojideki yeni gelişmeler, başta sağlık olmak üzere insan hayatındaki bütün alanları etkilemeye devam etmektedir.
Dünya çapında referans sağlık kurumu olmak isteyen hastanelerin, kaliteli sağlık hizmeti ve mükemmel hasta memnuniyeti için, teknolojik olarak yüksek standartlı tanı ve tedavi ünitelerine ihtiyacı vardır. Ayrıca, Yüksek teknolojili sistem ve cihazlar yanında, profesyonel, bilgili ve tecrübeli, kurumunun misyon ve vizyonuna sahip kadrolar gerekir.
Sağlık kurumları; bağımsız ulusal ve uluslararası kabul görmüş ve saygın denetim kuruluşlarına üye olarak, kaliteli hizmet sunma yeteneklerini denetime açarak onaylatılmalıdır. Bilimsel araştırmaları destekleyerek, çalışanlarıyla yeni ve güncel bilgilerin paylaşıldığı toplantılar ve uygulamalarla kendisini sürekli geliştirmelidir. Ulaşabildiği kadarıyla toplumla, yakın çevresiyle ve diğer sağlık profesyonelleriyle interaktif aktivitelerde bulunmalıdır. Hastanelerde klinik laboratuvarlar, ileri teknolojilerin etkin ve verimli şekilde kullanıldığı bölümlerin başında gelir. Laboratuvar hizmetlerinde gerekli standardizasyonun sağlanarak, yapılan testlerin doğruluğu, tekrarlanabilirliği, hassasiyeti ve özgünlüğü objektif, bilimsel yöntemlerle değerlendirilmeli, gerek iç kalite kontrol, gerekse dış kalite kontrol çok titiz bir şekilde uygulanmalı ve denetlenmelidir. Klinik kimya, seroloji, bakteriyoloji, hematoloji, endokrin, immünoloji ve genetik gibi tüm bölümleriyle, klinik laboratuvar hizmetleri günümüz tıbbının gelişmesine imkan sağlamıştır. Son zamanlarda hücresel ve moleküler düzeydeki araştırmalarla geliştirilen yeni testlerin kullanılmaya başlamasıyla, sağlığın her alanında laboratuvar desteğinin önemi daha da artmıştır.
Laboratuvarlar hızlı ve doğru bir şekilde sonuçlandırdığı testlerle, tıbbi uygulamalarda hekimlerin kararında etkili olmakta, hastalığın erken ve kesin tanısına, en uygun tedavinin yapılmasına, prognozun belirlenmesine çok önemli katkılarda bulunmaktadır.
Bilimsel ve teknolojik araştırmalar sonucunda otomasyona geçilerek, yeni analiz sistemleri ve yöntemler geliştirilmiştir. Böylece analizlerde hata kaynağı olabilen manuel işlemler ortadan kaldırılarak, kanda nanogram, pikogram gibi çok düşük miktarlarda bulunan hormon ve diğer maddeler çok hızlı ve doğru bir şekilde ölçülmeye başlamıştır.
Kaliteli sağlık hizmetinde hedef, sıfır hata olduğundan, hekimlerin kendileri için çok önemli olan laboratuvar sonuçlarına güvenmesi gerekir. Hasta güvenliği açısından hastaların tıbbi kayıtlarında, dosyalarında bulunan objektif bilgilerin %70’ini laboratuvar test sonuçları oluşturmaktadır. Sağlık hizmetinde çıkacak bir aksaklık, insan hayatında çok kötü sonuçlara yol açabilir.