Depremler; dünya genelinde yaygın olarak rastlanan, kişilerin hayatını tehdit eden ve yıkıcı etkiler bırakabilen doğal olaylardır. Depremler, meydana geldikleri alanda büyüklüklerine bağlı olarak, ağır hasar görülmesine neden olabilir. Deprem gibi doğal afetler, fiziksel tahribatın yanında psikolojik sorunlara da yol açabilir.
Depremden doğrudan etkilenen kişilerde deprem anından sonra deprem korkusu başlayabilir. Bunun yanı sıra birebir depreme maruz kalmamasına rağmen medyadan veya başka bir iletişim kanalı yoluyla depreme tanık olan kişilerde de korku ortaya çıkabilir. Deprem korkusu nedir? Belirtileri nelerdir? Bu korkuyla nasıl başa çıkılır? Bunlar gibi soruların cevapları ve konu hakkında detaylı bilgi için yazının devamını okuyabilirsiniz.
Deprem Korkusu Nedir?
Normal şartlarda insanların hayatlarında bazı korkuları olabilir. Deprem korkusu da bunlardan bir tanesidir. Depremler, doğal afetler arasında en çok korkulanlardan bir tanesidir. Çünkü depremin ne zaman ve nerede olacağının tamamen bilinmesi mümkün değildir. Herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda meydana gelebilen depremler, insan psikolojisi üzerinde derin etkiler bırakabilir. İnsanlar, genellikle kendilerini tehlike altında hissettiklerinde, kendi kontrolü dışında gelişen olaylarda çaresizlik, kaygı ve korku gibi hisler yaşayabilirler. Ancak deprem korkusunu diğer korkulardan ayıran en önemli hususlardan bir tanesi; kişinin hem kendisi adına hem de çevresi adına kaygı duymasıdır.
Deprem korkusu, deprem anında veya deprem sonrasında, insanların depremle ilgili yaşadıkları korku ve endişe durumudur. Özellikle deprem riski yüksek olan yerlerde yaşayan insanlarda bu korkuya daha sık rastlanır. Deprem korkusu, bazı durumlarda sadece korku hissinden ibaret olmayıp kişinin hayatını her anlamda etkileyen bir fobi haline gelebilir. Seismophobia olarak da adlandırılan deprem fobisinin temelinde ölüm ve kaybetme korkusu yer alır.
Depremden etkilenen bölgelerde yaşayan, yakınlarını ve/veya evlerini, iş yerlerini kaybedenler, korkuyu daha şiddetli hissedebilirler. Bu insanlarda, travma sonrası stres bozukluğu, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Bunun yanında, depremden etkilenen bölgelerde yakınları bulunanlar veya bir şekilde bölgedeki yıkımlara tanık olanlarda da yoğun bir endişe hali ortaya çıkabilir. Bu nedenle, deprem sonrasında psikolojik destek önemli bir gerekliliktir.
Deprem Korkusun Belirtileri Nelerdir?
Deprem korkusunun belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösterir ve semptomlar korkunun yoğunluğuna ve süresine göre değişebilir. Korku, bazen bir fobi olarak ortaya çıkarken bazı durumlarda da travma sonrası stres bozukluğu olarak kendisini gösterebilir. Deprem korkusunun en yaygın rastlanan belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Sürekli devam eden endişe ve korku hali,
- Kalp çarpıntısı,
- Uyku sorunları,
- Odaklanma problemi,
- Beslenme problemleri,
- Korku hissi yaşandığında kontrol altına almak için çaba göstermek; ancak başarısız olmak,
- Baş dönmesi,
- Kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçınma,
- Huzursuzluk hissi,
- Nefes darlığı, boğulma hissi gibi panik atak belirtileri (1)
Yukarıda sayılan belirtilere ek olarak deprem ile ilgili korku ve endişe yaşayan insanlar, genellikle depremin konuşulduğu ortamlarda bulunmak istemezler.
Yetişkinlerde Ortaya Çıkan Belirtiler
Deprem, her yaştan ve cinsiyetten herkes üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ancak yetişkinlerde ve çocuklarda görülen belirtiler farklılık gösterebilir. Yetişkinlerde görülen başlıca belirtiler aşağıdaki gibidir (1, 2):
- Sürekli endişe ve korku hissetme: Depremden korkan yetişkinler, sürekli endişe ve korku hali içerisinde olabilirler. Bu insanlar, depremin ne zaman olacağı ve/veya olası bir deprem halinde kendilerini ve çevrelerini nasıl koruyacakları yönünde devamlı endişe hali yaşayabilirler.
- Panik atak:Depremle ilgili bir konuda konuşmak veya herhangi bir yerde deprem olması, yetişkinlerde panik atağa neden olabilir. Bu rahatsızlık; aniden ortaya çıkan şiddetli korku, terleme, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, uyuşma hissi gibi belirtilerle kendisini gösterebilir.
- Uyku sorunları:Depremden korkan yetişkinlerde uyku sorunlarına yaygın olarak rastlanır. Depreme gece yakalanmaktan korkan kişiler, uyumakta zorluk yaşayabilir. Bu durum kişilerin günlük yaşantısının da olumsuz etkilenmesine neden olabilir.
- Odaklanma problemi:Bu korkuyu yaşayan yetişkinlerin zihni, sürekli depremle ilgili düşüncelerle meşgul olabilir. Kişiler, sürekli depremle ilgili araştırma yapma veya haber izleme ihtiyacı hissedebilirler. Bu durum, kişilerin günlük işleri yapmasını engelleyebilir.
- Sosyal olarak geri çekilme: Deprem korkusunu yaşayan kişilerin sosyal ilişkilerinde de sorunlar ortaya çıkabilir. Sürekli depremi düşünen kişiler, ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaşarak kendi iç dünyalarına çekilebilirler.
Korkunun seviyesine bağlı olarak insanların verdikleri tepkiler de farklılık gösterebilir. Peki yetişkinlerde deprem korkusu ile verilen tepkiler nelerdir? Deprem, doğal bir doğa olayı olsa da insanların günlük hayatlarının akışı dışında gerçekleşen yıkıcı bir durumdur. Böyle olağanüstü durumlarda kişiler tarafından verilen çeşitli tepkiler, genellikle normal kabul edilir. Bu tepkilerin başında kendini ve çevresini korumaya almaya yönelik davranışlar gelir. Bununla birlikte iştahsızlık, kalp çarpıntısı gibi fizyolojik tepkiler ve hafıza sorunları, uykusuzluk problemi gibi bilişsel tepkiler de yaygın olarak görülür. Bu şikâyetler, uzun süre devam ettiğinden kişilerin hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle deprem korkusu yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurması ve sağlık profesyonellerinden yardım alması önemlidir.
Çocuklarda Ortaya Çıkan Belirtiler
Çocukların fizyolojik ve psikolojik özellikleri yetişkinlerden farklıdır. Bu nedenle durumlar karşısında çocukların verdiği tepkiler de farklılık gösterebilir. Çocuklarda görülen başlıca belirtiler aşağıdaki gibidir:
- Sebep olmaksızın ağlama,
- Yalnız kalmak istememe,
- Yalnız uyumaktan kaçınma,
- Uyku sorunları,
- Okula gitmek istememek,
- Karın ağrısı, mide bulantısı gibi fizyolojik şikâyetler,
- Hırçınlık, çekingenlik gibi daha önce olmayan davranışların ortaya çıkması,
- Mutsuzluk, isteksizlik gibi sorunlar
Özellikle depremi yaşayan çocuklarda yukarıda sayılan belirtilere daha sık rastlanır. Ancak günümüzde medya iletişim araçlarının hayatın her alanında yer alması, depremi yaşamayan çocukların da depremden etkilenen insanları görmesine ve depremden korkmasına neden olabilir. Çocuklarda korkuyu yenebilmenin en önemli yollarından bir tanesi, onlara depremi anlatmaktır. Peki çocuklara deprem nasıl anlatılır? Depremi anlatırken öncelikle çocuğun yaşına ve gelişimine uygun bir dil kullanmak önemlidir. Çocuklara depremin ne olduğu, nasıl meydana geldiği gibi depremle ilgili gerçek bilgiler vermek önemlidir. Bununla birlikte çocukların endişelerinin dinlenmesi ve depremden korunmanın mümkün olduğunun onlara uygun bir dil kullanarak anlatılması da önemlidir.
Deprem Korkusu için Neler Yapmalıyız?
Depremden korkan insanlar, endişelerini bazı önlemler alarak azaltabilir. Ancak psikolojik sorunları bulunan kişilerin öncelikle en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları ve alanında uzman doktorlardan gerekli yardımı almaları önemlidir. Peki deprem korkusunu yenmek için neler yapılabilir? Deprem korkusunu yenmeye yardımcı olacak bazı öneriler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Deprem hakkında yeterli bilgiye sahip olmak: Deprem hakkında yeterli bilgiye sahip olmak, korku ve endişeyle başa çıkmaya yardımcı olabilir. Ayrıca depremin oluşumu ile ilgili videolar izlemek, seminerlere katılmak veya yerel afet yönetim planlarını incelemek korkunun ve endişenin azalmasına yardımcı olabilir.
- Hazırlık yapmak: Depremlere karşı hazırlıklı olmak, insanların korkularını, endişelerini azaltmaya yardımcı olabilir. Bunun için öncelikle bir acil durum çantası hazırlanabilir ve evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı öğrenilebilir.
- Sakinleştirici egzersizler yapmak: Meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri gibi sakinleştirici egzersizler; stresi azaltarak korku ve endişe hissinin azalmasına yardımcı olabilir.
- Profesyonel destek almak: Korku ve endişeyi yenmenin en etkili yollarından bir tanesi, psikolog veya psikiyatrist gibi bir uzmana başvurarak yardım almaktır.
Deprem Korkusu için Psikolojik Desteğin Önemi
Deprem korkusu, insanlar için oldukça zorlayıcı bir durum olabilir. Bu nedenle bu insanlara psikolojik destek sağlamak, son derece önemlidir. Psikolojik destek, deprem korkusu olan insanların yaşadıkları duygularla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Terapi, depremden korkan ve endişe yaşayan insanlar için faydalı bir seçenektir.
Alanında uzman bir psikolog veya psikiyatrist, depremden korkan kişilerin korkularını ve endişelerini anlamalarına yardımcı olabilir. Psikolojik destek, deprem sırasında veya sonrasında da travmatik deneyimler yaşayan insanlar için de önemlidir. Deprem sonrası stres bozukluğu yaşayan insanlar, genellikle yaşadıkları dehşet verici deneyimlerle başa çıkmakta zorlanırlar. Bu kişilere; terapi, ilaç tedavisi ve diğer tedavi yöntemleri kullanılarak yardımcı olunabilir. Psikolojik destek, depremden korkan kişilerin korkularını yönetmelerine ve günlük yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olabilir.
Deprem, yıkıcı etkileri olan bir doğa olayıdır. Bu nedenle depremden etkilenenlerin anormal gibi görünen tepkileri olağan tepkilerdir. Depremden etkilenen birisine yaklaşım önemlidir. Peki depremden etkilenen birisine nasıl yaklaşılmalıdır? Öncelikle depremden etkilenenler kadar onların çevresinde bulunan insanların da psikolojik destek alması önemlidir. Bununla birlikte depremden etkilenen birisine yaklaşırken, öncelikle onların duygularını anlamaya çalışmak ve onları dinlemek önemlidir. Empati kurmak, etkilenen kişinin acısını ve kaygılarını anlamak açısından önemlidir. Ayrıca, etkilenen kişiye sadece şu anda değil ilerleyen zamanlarda da yardımcı olacağını hissettirmek gerekir.
Yaşanan travmalarla baş etmek her zaman kolay olmayabilir. Bu noktada alanında uzman bir sağlık profesyonelinden yardım alınması önerilir. Siz de hem kendiniz hem de çocuğunuz için en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak destek ve bilgi almayı ihmal etmeyin.