Kafa Travması Nedir?
Kafa travması, açık ya da kapalı travma olarak gerçekleşebilir ve ölümcül tablolara yol açabilir. Delici ya da kesici bir cismin neden olduğu travma penetran (açık), künt bir darbe ile oluşan travma kapalı travma olarak adlandırılır. Bebeklerde kafatası yetişkinlerdeki gibi sert kemik dokusuna sahip değildir. Ayrıca beyin gelişimi de tamamlanmadığı için bebeklerde ani sarsıntı sonucu kafa travması sıklıkla görülebilir. Darbenin hızına, kafada isabet ettiği yere, hastanın yaşı ve durumuna göre tablonun ciddiyeti şekillenebilir. Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda tehlikeli olan bu durum için erken teşhis ve doğru tedavi ile hayat kurtarıcı sonuçlar alınabilir. Özellikle küçük çocuklarda kafa travması için olabilecek en hızlı şekilde sağlık kuruluşuna başvurmak ve doğru tedaviye hastayı ulaştırmak önemlidir.
Kafa Travması Nasıl Anlaşılır? Belirtileri Nelerdir?
Beyin, tıpkı göğüs kafesindeki organlar gibi korunması gereken hassas organlardandır. Bu nedenle kafa travması ile oluşan beyin hasarı vücudu geniş bir yelpazede etkileyebilir. Kasıtlı yapılan ya da kaza ile sonucu alınan darbeler ciddi travma kaynağı olabilir. Düşme, kafaya darbe, iş kazası, darp ve yaralanma, araba kazası, yüksekten düşme gibi sıkça görülen durumlar kafa travması için zemin hazırlar. Yetişkinlerde kafa travması çocuklarda görülen tablodan farklı belirtiler gösterebilir. Genellikle yetişkinlerde hafif travmalar kendini şu şekilde belli eder:
- Mide bulantısı
- Baş dönmesi
- Baş ağrısı
- Hafif sersemlik hissi
Orta dereceli kafa travması daha çok bilişsel bulgular göstererek kişiyi ya da yakınındakileri sağlık kuruluşuna başvurması gerektiği hakkında harekete geçirecek niteliktedir. Bu semptomlar şunlardır:
- 30 dakikadan uzun süreli, bazen 1 haftaya kadar devam eden bilinç bulanıklığı
- Şiddetli baş ağrısı
- Baş dönmesi
- Kusma
- Denge kaybı
- Çevredeki uyaranlara tepkide azalma
Şiddetli kafa travmaları ivedilikle bir acil servise başvurmayı gerektirir. Bu durumda hastada en belirgin bulgu bilinç kaybı olacağından hasta yakınları durumu hızla fark edebilir. Erken tedavi sonucu kalıcı hasar olasılığı en aza indirilebilir. Bu durumda hastanın bulguları şunlardır:
- Uzun süreli bilinç kaybı
- Şiddetli ve fışkırır şekilde kusma
- Işık ve kokuya karşı hassasiyet
- Nöbet
- Bayılma
- Ruh hali değişiklikleri
- Görüş alanı daralması ve bulanık görme
- Konuşma bozukluğu ve anlamlı cümle kuramama
Kafa travması hafif belirtilerden şiddetli belirtilere doğru giden bir tablo ile kliniklere başvuru gerektirir. Çocuklarda kafa travması yetişkinlerden daha sık görülebilir. Bunun yanı sıra çocuklarda ve bebeklerdeki kafa travması kısa zamanda fark edilmeyebilir. Genellikle çocuklarda travma bulguları şöyledir:
- Uyku düzeni değişikliği
- Nöbet geçirme
- Ruh hali değişikliği
- Sevdiği aktivite ve oyuncağa ilgi verememe
- Denge kaybı
- Yürümede bozulma
- Sık sık ağlama
- Sıkça ve fışkırır şekilde kusma
- Uyuşukluk
Çocuklardaki bulgular daha çok fiziksel değişiklikler ile kendini gösterir. Özellikle konuşma becerisini kazanmamış çocuklarda yeme, uyku ve tuvalet alışkanlıkları değerlendirilerek kafa travması şüphesi desteklenebilir. Bebek ve çocuklarda kafa travması şüphesi ile tedavi alınması gerektiğinde klinikteki çocuk yoğun bakım servisinin yetişkin servisinden ayrılması büyük avantaj kazandırabilir. Böylece kısa sürede müdahale ve özgün tedavi ile travmanın sebep olacağı kalıcı hasarın önüne geçme şansı artar.
Kafa Travması Nasıl İyileşir?
Travma şüphesi olan hastanın oksijen saturasyonu, tansiyon değerleri, ışık ve nesne takibi değerlendirilir. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile beyinde kanama odakları, hasarın neden olduğu bölge tespit edilebilir. Travmaların şiddetine ve hastanın durumuna göre iyileşme süreci ve tedavi prosedürü şekillenir. Hafif travmalarda yapılması gerekenlerin başında yeterince dinlenmek gelir. Hasta eğer kanama geçirmiyorsa, fiziksel bir hasarı yoksa doktorunun tavsiye ettiği sürece yatak istirahati yapmalıdır. Sporcu ise yaptığı spora ve sarsıntı yaşatacak aktivitelere bir süre ara vermelidir. Telefon, bilgisayar gibi yapay ışıklar da hastaya zarar verebilir. İyileşme döneminde mavi ışık yayan ekranlardan ve alkolden uzak durulması gerekir.
Orta ve şiddetli kafa travması sonucu iyileşme süreci daha uzun sürebilir. Bu dönemde hekim tavsiyelerine tam olarak uymak, verilen ilaçları kullanmak, yeterince dinlenmek çok önemlidir. Hekim tavsiyesine göre günlük hayatta yapılan bazı aktivite kısıtlamaları geçici veya kalıcı şekilde olabilir. Ağrı ve darbeye bağlı baş dönmelerini azaltmak için antiemetikler (bulantı önleyiciler), nöbet ve bayılma önleyici ilaçlar, kas ağrıları için kas gevşeticiler, kanama oluşturmuş travmalarda pıhtı önleyici antikoagülanlar (kan sulandırıcılar) reçete edilebilir. Hastaların şikayetlerine göre değil, hekiminin tavsiyesi üzerine bu ilaçları kullanması çok önemlidir.
Kanama ya da fiziksel bir yaralanma varsa cerrahi tedavi yapılabilir. Bu nedenle cerrahi kesinin iyileşme süreci için pansuman gerekir. Hastanın koma öyküsü ya da uzun süreli bilinç kaybı varsa fiziksel rehabilitasyon önerilebilir. Konuşma ve dil terapisi, fizik tedavi, psikolojik destek, bilişsel ve davranışsal terapi hastanın ihtiyaçlarından olabilir. Şiddetli travmalar sonrası 7/24 hemşire hizmeti veren klinikler hem hastalar hem de hasta yakınları için destekleyici niteliktedir. Bu nedenle iyileşme sürecinde klinik ve hekim seçimi süreci kısaltmak açısından oldukça önemlidir.
Kafa Travması Hangi Sonuçları Doğurur?
Yetişkinlerde kafa travması sonrası en sık görülen değişiklikler baş dönmesi, mide bulantısı, ruhsal değişiklikler, beyin içi ödem, bilinç değişikliği, nöbet ve konfüzyon, denge kaybı, yürüyüş bozuklukları, dikkat güçlüğü, hafıza sorunlarıdır. Ayrıca çocuklarda yeme-içme değişiklikleri, tuvalet alışkanlığında bozulma, uyku düzeninde değişiklik, sevdiği oyuncağa ilgisizlik, nesneleri ve ışığı takip edememe gibi durumlar görülür. Doğru teşhis ve uzman bir hekim desteği ile yetişkinlerde ve çocuklarda kafa travması kalıcı beyin hasarı bırakmadan tedavi edilebilir. Yetişkin ve çocuk yoğun bakım ünitesinin ayrı olması hastaların klinik seçiminde seçici olması açısından önemli bir nitelik olabilir.
Kafa Travması Sonucu Beyinde Ödem Oluşur mu?
Kafa travması sonrası beyin ödemi görülebilir. Ödem kalıcı hasara ya da ölüme yol açan en sık semptomlardandır. Beyin ödemi hücreler arasındaki dokular arası alanda sıvı birikmesi ya da hücrenin su alarak şişmesi ile oluşabilir. Travma sonrası beyin ödemi bulguları pek çok farklı etkene bağlı açıklanabilir. Buna neden olan en sık tablo ise kafatası kırılması sonucu kırık kemiklerin beyin damarlarına zarar vermesidir. Kafa içi basıncını dengelemek için hızlı şekilde cerrahi ve farmakolojik tedavi yapılmalıdır.
Kafa Travması Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kesici, delici bir alet ile alınan darbe ya da sarsıntı sonucu oluşan travmada fiziksel bulgular da değişebilir. Alet yaralanmaları ile oluşan travmalarda kanama, morluk, kafatasında kırılma sonucu kafada belirgin şekil değişikliği, beyin ödemi gibi belirtiler de oluşabilir. Beyin kanaması, kafatası kırılması, kafa iç basıncı değişmesi gibi olgular cerrahi tedavi gerektirir. Fiziksel görünümde değişiklik olmadan meydana gelen kafa travmalarında travmanın teşhis edilmesi için görüntüleme yöntemleri gerekli olabilir. Bu nedenle cerrahi ekibin tecrübeli, ilaç ve malzeme açısından yeterli bir klinikte yapılan teşhis ile kafa travması kişiye kalıcı hasar vermeden önce tespit edilebilir. Kafatasında fiziksel bir değişiklikle belirti veren kafa travmasında da durumun boyutunun anlaşılması ve tedaviye en doğru şekilde başlamak için yine bazı testler ve görüntüleme yöntemleri gerekir. Tüm kafa travması tablolarında profesyonel bir acil değerlendirme gerekir. İyi bir nörolojik müdahale ile hasta koma durumuna girmeden tedaviye alınabilir. Uzman bir nörolog tarafından koma skalasına göre yapılacak tedaviyle kalıcı ve uzun süreli hasarın önüne geçme şansı da bulunabilir.
Sıkça Sorulan Sorular:
Kafa travması sadece düşme ve çarpma sonucunda mı oluşur?
Hayır. Kafa travması en sık düşme ve çarpma ile oluşur. Ancak bebeklerde sarsıntı sonucu da kafa travmalarına davetiye çıkarabilir. Ayrıca ani bir darbe, kesici bir cisim ile kafatasının ve beynin yaralanması, trafik kazaları gibi sarsıntı yaratan durumlar hem yetişkinlerde hem de çocuklarda kafa travması nedeni olabilir.
Kafa travmaları kalıcı ya da psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet oluşturur mu?
Kafa travmalarının belirtilerinden biri ruhsal değişiklikler ve konuşma güçlüğüdür. Bu nedenle şiddetli travma sonrası rehabilitasyona önem verilmediği takdirde hastada belirgin ruhsal bozukluk ve kalıcı konuşma güçlüğü görülebilir. Bunların önüne geçmek için tedavi sonrası iyileşme planına konuşma terapisi ve psikolojik danışmanlık desteği de eklenebilir.
Kafa travması sonucunda hastane yatışı gerektirir mi?
Bazı kafa travması tablolarında kafatasında kırılma, beyinde kanama odakları, beyin iç basıncı artışı, bilinç kaybı, beynin oksijensiz kalması, nöbet ve koma tablosu görülebilir. Bu durumların eşlik ettiği şiddetli kafa travması bulgularında uzman bir hekim desteği ve yoğun bakım ünitesi olan, alanında yeterli bir klinik hizmeti gerektirebilir.
Kafa travmasının dereceleri var mı?
Kafa travmaları hafif, orta ve şiddetli olarak değerlendirilir. Bu skalaya göre tedavi planı değişebilir.
Kafa travması tedavi edilmediğinde ne olur?
Tedavi edilmeyen kafa travması sonucu geri dönülemez beyin hasarı oluşabilir. Bunun temelinde tedavi edilmemiş yaralanmanın neden olduğu beyin hücrelerinin hızla ölümü söz konusudur.
Küçük yaşta geçirilen kafa travmaları kalıcı hasar bırakır mı?
Çocuklarda kafa travması tedavi edilmezse kalıcı hasar bırakabilir. Kafa içi basınç artışı, beyin kanaması, kafatası kırılması nedeniyle gelişimsel anomali, hidrosefali operasyon gerektiren durumlardandır. Bu bulguların tedavi edilmemesi ilerleyen yaşlarda kalıcı hasar bırakabilir.
Kafa travmaları hem yetişkinlerde hem de çocuklarda baş dönmesinden kalıcı bilinç kaybına, hatta ölüme kadar giden tablolara yol açabilir. Bu nedenle kafa travması şüphesi varsa yapılması gereken, hastayı tecrübeli hekim desteğine ve yeterli cerrahi malzemeyi barındıran bir kliniğe yönlendirmektir. Bu alanda uzman hekimleri hastalarla buluşturan birimlerimizden ücretsiz randevu alabilirsiniz.