Ramazan ayının ilk haftasını geride bıraktık. Ancak sıcaklıklar giderek yükselmeye devam ediyor. Çok uzun süreli açlık susuzluğu herhangi bir sağlık sorunu olmadan atlatmak için neler yapılması gerektiğini Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları Uzmanlarından öğrendik.
Sıcak yaz günlerinde aşırı susayan ve iftarda kontrolsüzce soğuk su içenlerde ishal ve kusma şikâyeti ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar; ‘İftarda çok miktarda ve hızlı yemek yenmesi, hazımsızlığa, karın ağrısına, bulantı ve kusmaya neden olabilir. Rahatsız olmamak için dengeli beslenmeli, gerekli tüm besin öğelerinden az miktarlarda yemeli ve iftar ile sahur arası sürede, yatmadan 1-2 saat öncesine kadar küçük bir ara öğün sıkıştırmalıdır. Ayrıca sahurda yemek yendikten sonra hemen yatılması da zararlıdır. Yatar pozisyonda yiyeceklerin mideden yemek borusuna geri gelmesi (reflü) kolaylaşır. Safra kesesinde taş olanlar şiddetli kolik ağrıları ile karşı karşıya kalabilir. Uzun süre açlık sırasında safra kesesi içinde kalan safra koyulaşır, akışkanlığı azalır ve yeni taşların oluşum riski artar. Bu durum, özellikle aşırı yağlı besinlerin yenmesi sonrası hazımsızlığa, karın ağrısına, bulantı ve kusmaya neden olabilir. Şiddetli sağ üst kadran ağrısı ve “akut kolesistit” denilen safra kesesi iltihabı ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Safra kesesi taşı olan hastalar, doktorlarının izin vermesi durumunda, aşırı yağlı ve baharatlı yememek ve kilo almamaya dikkat etmek şartıyla oruç tutabilirler.
Vücut, iftar ve sahur arası normal miktarda su tüketimi ile su dengesini ayarlar. Su, vücutta tuz ile birlikte tutulduğu için, sahurda 4-5 zeytin tüketmek iyi bir fikir olabilir. Ancak zeytinin çok tuzlu olmamasına dikkat edilmelidir.
Kafein ve alkol içeren içecekler, idrar söktürücü etki gösterip vücuttan su atılımına neden olur. Sıcak havalarda kahve, çay, buzlu çay, gazlı içecekler, enerji içecekleri, hazır meyve suları yerine; su, süt, ayran, ev yapımı limonata gibi içeceklerin tercih edilmesi gerekir. Vitamin, mineral, su içeriği nedeniyle sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Böylece hem vücut direnci güçlendirilmiş, hem de vücut için gerekli besin öğeleri sağlanmış olur. Meyveler meyve şekeri de içerdiğinden, aşırı meyve tüketiminden kaçınılmalıdır.’ açıklamasında bulundu.