Üst solunum yolu enfeksiyonları ve alt solunum yolu enfeksiyonları ayrımı genellikle ses telinin altındaki kısımlar ve bu bölgenin altı alt solunum yolu olarak da adlandırılır. Ses telinin üzerinde olan kısımlar burun, boğaz ve gırtlak kısmı da üst solunum yolu olarak adlandırılır.
Faranjit
Üst solunum yolu enfeksiyonları içerisinde en sık görülen faranjittir, bunun dışında bademcik enfeksiyonu, sinüzit farenjit sayılabilir. Bu hastalığın yol açtığı semptomlar boğaz ağrısı, ses kısıklığı, yutma zorluğu, boğazda gıcıklanma hissi olur. Faranjite sebep olan etkenler arasında en sık görülen geniz akıntısı, burun alerjisi, sigara içmek, kirli hava, boğaz reflüsü, ağız hijyeninin bozuk olması sayılabilir. Tedavisinde en sık bol su içmeyi önerilmektedir. Sakız çiğnemek, ballı sprey ve içecekler, ballı yiyecekler boğazı rahatlatır ve faranjite iyi gelebilir. Faranjitten korunmak için sigara mutlaka bırakılmalı, geniz akıntısını azaltıcı tedaviye başlanmalı, sağlıklı bir yeme içme menüsü oluşturulmalı ve boğazda reflü varsa mutlaka tedavi edilmelidir.
Bademcik Enfeksiyonu
Bademcik enfeksiyonu aniden başlayan boğaz ağrısı, yutma zorluğu, halsizlik, yorgunluk, kas ağrısı, yüksek ateşin yol açtığı belirtiler görülür. Hastalığın tanısı için bademciklerden sürüntü şeklinde örnek alınır, alınan örnekte bakteri oluşursa ona etkili antibiyotik tedavisi verilerek kişi tedavi edilir. Ama bazen çeşitli nedenlerle bakteri üremesi görülmeyebilir. Bu durumda semptomatik tedavi veririlir ve antibiyotik tedavisine ek olarak zaman zaman kortizon tedavisi, ağrı kesiciler ,boğaz spreyleri, boğaz pastilileri ve bol sıvı alımı önerilir. Bademcik enfeksiyonunda ilaç tedavisi kadar dinlenme de önem arz eder, hasta kişiler mutlaka yatak istirahati yapmalıdır. Bademcik enfeksiyonunda yaygın olan belirtilerden biri de kas eklem ağrısı olduğu için hastalar çok ciddi şekilde halsizlik yorgunluk hissedebilir. Tedavi süresince boğaz ağrısı olduğu için hasta kişiler bir şey yiyip içmek te zorlanabilirler. Sıvı kaybı hastalığın iyileşmesini geciktirebilir. Bu nedenle yutma zorluğuna da iyi gelen yaz dönemlerinde özellikle dondurma yenebilir.
Sinüzit
Üst solunum yolu enfeksiyonları içerisinde görülen en sık enfeksiyonlardan biri de sinüzit hastalığıdır. Sinüzit enfeksiyonu akut ve kronik olarak ikiye ayrılabilir. Akut enfeksiyon ani başlayan baş ağrısı, yüzde dolgunluk, burundan yeşil renkli akıntı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve boğazda balgam öksürük ağız kokusu şikayetleri ile ortaya çıkar. Kronik sinüzit enfeksiyonunda ise sürekli burun tıkanıklığı, baş ağrısı, geniz akıntısı ve hayat kalitesinde bir azalma görülür. Sinüzit tanısını koymak günümüzde çok kolay hale gelmiştir. Endoskopik muayene ile burun içerisine bakılır ve burun içerisindeki akıntılar bize bu konuda bilgi verir. Endoskopik muayene yeterli olmazsa, bilgisayarlı tomografi incelemesi ile %100 hastalığın tanısı konulur. En sık görülen etken burun alerjisi, alerjik rinit, burunda tıkanıklık, kaşıntı, akıntı ve koku kaybıdır. Alerji ödeme bağlı olarak sürekli sekresyon yaptığı için alerjik akıntılar sinüslerin ağzını tıkayarak da iltihaplanmasına neden olur. Hafif bir tıkanıklık alerji ile birleştiği zaman hemen sinüzite dönebilir. Sinüzit enfeksiyonu her yaş grubunda görülebilir. Özellikle çocuklarda sinüsler tamamen gelişmediği için çocuklarda görülen sinüzit kısaca rinit diye adlandırılır. Alerjisi olan kişiler normal insanlara göre üç kat daha fazla burun enfeksiyonu geçirir. Sinüzit nedenleri arasında bir diğer önemli etken ise burun içerisindeki kemik eğriliği, burun eti büyümesi ve sonradan oluşan burun etleri sinüzite neden olabilir. Sinüzit öncelikle ilaç tedavisi ile tedavi edilmektedir. Yeterli süre ve dozda ilaç uygulanmasına rağmen cevap alınamayan kişilerde cerrahi tedavi seçenekleri de düşünülebilir. Günümüzde sinüzit cerrahisi çok güvenli ve sık yapılan bir ameliyat çeşidi hastalarda büyük bir rahatlama sağlamaktadır. Çünkü sinüslerin etrafı kemikler ile çevrili olduğu için ilaç tedavisi yeterli olmayabilir. Bu nedenle burun deliklerinden girilerek herhangi bir dışardan kesi izi olmadan kolay bir şekilde günübirlik cerrahi operasyon yapılabilir.
Grip
Grip(İnfluenza) virüsler tarafından oluşturulur, sıklıkla kış aylarında en yüksek seviyeye çıkmaktadır. Grip görülen kişilerde özellikle kas eklem ağrısı, ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, gözlerde yaşarma, öksürük ve terleme şikayetleri görülür. Ayrıca çocuklarda geçmeyen öksürük için detaylı yazımızı okuyabilirsiniz Grip hastalığının tedavisinde ilk İnfluenza virüslerine yönelik ilaç tedavisi verilir. Aynı zamanda yatak istirahati, bol sıvı ve burun açıcı ilaçlar, öksürük kesici ilaçlar, şuruplar, boğaz pastilleri uygulır. Bazı durumlarda bu tedaviler yeterli olmayıp hastalık üst solunum yollarından yani burun ve boğazdan akciğere inebilir ve akciğerde zatürree yapabilir. Grip virüsü genellikle başka hasta kişilerle yakın temas sonucu bulaşabilir, çocuklardan anneye babaya veya iş yerinden iş arkadaşlarından toplu taşıma araçlarından veya toplu ortamlardan damlacık yolu ile bulaşabilir.
Soğuk Algınlığı
Soğuk algınlığı grip hastalığından daha hafif bir tablo oluşturur. Belirtilerinde kas eklem ağrısı olmaz, fakat hafif ateş olabilir, burun tıkanıklığı, seste değişiklik, halsizlik, hafif boğaz ağrısı olabilir. Soğuk algınlığını daha çok Rino virüsler yapar. Bu virüsler tehlikeli virüsler değildir, kolay bulaşır ancak ağır bir tablo ile seyretmez vücuttaki immün sistem bu virüsleri kolaylıkla yok edebilir ve hastalık kendiliğinden iyileşir.