Günümüzde bebek sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerin bir kısmı, tedavi süreci hakkında tedirginlikler taşımaktadırlar. Bebek Sahibi olamamak eksiklik ya da ayıp değildir! Maalesef toplumun bazı kesimlerinde bebek sahibi olamamak bir eksiklik olarak nitelendirilebilmektedir. Oysa şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği gibi bebek sahibi olamamak da sıradan bir sağlık sorunudur. İnfertilite (bebek sahibi olamama) sorunu yaşayan çiftlerin bir kısmı, bu nedenle sağlık sorununu dile getirmeye bile çekinebilirler. Bilimsel-Tıbbi Tedavi her zaman ilk tercih olmalıdır. Her sağlık sorununda olduğu gibi bu konuda da bilimsel tıbbi tedavi seçeneklerinden uzaklaşmamak gerekir. Maalesef toplumda zor durumda olan çiftlerin bu durumlarından yararlanmak isteyen umut tacirleri vardır. Bitkisel tedaviler, hipnoz gibi yaklaşımlar asıl tedavi olan bilimsel tıbbi tedaviye destek amaçlı kullanılabilir; ancak asla asıl tedavinin yerini tutamazlar. Tedavi sürecinde gizlilik en ön plandadır. Toplumun değer yargıları ve çiftlerin hassasiyeti her zaman göz önünde bulundurulur. Diğer tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi çiftlerin durumu, aldıkları tedaviler, test sonuçları tam bir gizlilik içinde muhafaza edilir. Mahremiyet, tüp bebek ünitelerinde en çok önem verilen konuların başında yer alır. Çiftin izni olmadan anne, baba, kardeş dahil olmak üzere hiç kimseye tedavi süreci hakkında asla bilgi verilmez. Özel bilgileri paylaşılmaz. Gerek muayeneler gerek işlemler sırasında çiftlerin özel yaşamlarına maksimum saygı gösterilir. Her türlü kolaylık sağlaanarak çiftin stres altında olması önlenir Tüp Bebek Tedavisinde sadece çiftlere ait hücreler kullanılır. Gerek aşılama gerekse tüp bebek aşamasında eşlerden alınan hücrelere en üst düzeyde itina gösterilir. Üçlü kontrol sistemi ile hücrelerin karışma olasılığı sıfıra indirilir. Bir başkasına ait hücrenin kullanılması yasaktır. Tedavi sırasında sadece çiftlere ait hücreler kullanılır. Hastane kayıtları iki farklı uzman tarafından kontrol edilir.
Tüp Bebek bir ekip işidir!
Tüp bebek sadece doktorun ya da embriyoloğun işi değildir. Ekip işidir. Ana görev, çifte aittir. Sorunun erkekte ya da kadında olması önemli değildir. Kadın da erkek de konuya dört elle sarılmalı; birbirine destek olmalıdır. Bizler doktor, embriyolog, hemşire, personel, hasta danışmanı olarak tüm bilimsel bilgi, becerimiz ve insani yönümüzle çiftlere destek oluyor, hep birlikte bir ekip olarak çözüm yolunda ilerliyoruz.