15 günlük bu tatili şehir dışında özellikle kayak merkezlerinde karın tadını yaralanmadan doya doya çıkarmak ve spor yapmak istiyorsanız bu yazıyı okumanızda fayda var…
Spor yaralanmaları ve kayak yaparken sakatlanmamak için yapılması gerekenleri Hisar Hospital Intercontinental Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzmanlarına sorduk…
Kış sporlarında özellikle kayak yaparken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Her spor dalında olduğu gibi spora başlamadan önce gerekli kas egzersizlerini yapıp kasların aktiviteye hazır olmasının sağlanması gerekir. Kaslarınızı aktiviteye hazırlamazsanız kas ve bağlarınız kolayca yaralanabilir. Soğuk havalarda görülen sakatlıklar daha çok kas ve tendon sakatlıkları olduğundan vücut ısısını koruyan, rüzgâr ve su geçirmez hafif kıyafetler tercih edilmelidir. Ayrıca ayakları terletmeyen ve ayak bileğini destekler nitelikte olan ayakkabılar ve kar gözlüğü, eldiven ve eklem pedleri gibi ekipmanların kullanımı spor yaralanmalarını önemli ölçüde azaltır.
Kış sporlarında en çok hangi tip yaralanmalar görülür?
Genelde düşmeye bağlı el bileği burkulmaları ve eklem çevresi kırıkları gibi basit sakatlıklar görülür. Ayak bileği ve diz yaralanmaları; çapraz ve yan bağ yaralanmalarını da beraberinde getirir. Diz yaralanmaları basit bir menisküs yırtığından, daha ciddi bağ yaralanmalarına kadar değişen boyutlarda çok daha ciddi sakatlanmalara yol açabilir. Özellikle spor sırasında akut olarak kas gerilmeleri, yırtılmaları, eklem içi ve çevresindeki bağlarda kopma, eklem çıkıkları, kırıklar görülebileceği gibi kronik yaralanmalarda kıkırdak yaralanmaları ve osteoartrit (kireçlenme) de görülebilir.
Spor yaralanmaları sonrası uygulanması gereken ilk müdahaleler nelerdir?
Spor yaralanmaları bağ yırtılması, kırık gibi hastanede müdahale ve tedavi gerektirebildiği gibi; çoğu yaralanma kişinin kendisinin yapabileceği ilk müdahale ile rahatlatılabilir. Tipik olarak birçok yaralanma sonrası şişlik, kızarıklık, yaralanan bölgede aşırı duyarlılık ve ısı artışı görülür. Yaralanma sonrası ilk yapılması gereken dokudaki ödemi önlemektir. Bu doğrultuda yapılması gerekenler:
- Buz veya soğuk kompres uygulanması: Hem ağrının hem ödemin artışını önlemede yardımcıdır. Burada önemli olan buzun cilde direkt olarak temas ettirilmemesidir. Birkaç saatte bir 10-20 dakika soğuk kompres uygulanması doğru olacaktır.
- Kompresyon: Yaralı bölge bandaj ile hafif sıkıca sarılarak uygulanabilir. Ödemin artmasını önlemekte yardımcıdır. Uç noktadan yukarıya doğru sarılarak uygulanmalıdır.
- Yukarı kaldırma: Yaralanan uzvun kalp seviyesine yakın hale getirilmesi dolaşımı rahatlatarak, ödemin gelişimini yavaşlatacaktır.
- İstirahat: Aktivitenin bırakılarak istirahata geçilmesi iyileşme sürecini hızlandıran önemli bir etkendir.
İlk müdahalenin ardından zaman kaybetmeden ortopedi-travmatoloji veya acil servis uzmanı olan bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Her ne kadar ilk müdahalelerden sonra kişi kendini iyi hissedip sakatlığının düzeleceğini düşünse de bu büyük bir yanılgı olabilir ve sakatlığının daha ciddi boyutlara ulaşmasına yol açabilir. Burada önemli olan ve ne yazık ki sıklıkla karşılaştığımız konulardan birisi de bireye özgü farklılıklardır. Bazı hastaların ağrı eşiği yüksek olduğu için ciddi yaralanma geçirdikleri halde ayak-ayak bileği hareketlerindeki kısıtlılığı önemsiz olarak değerlendirip sağlık merkezine geç başvururlar. Öncelikli olarak tavsiye edebileceğimiz; yaralanma bölgesinde şişme (ödem) olan hastaların mümkün olan en kısa zamanda uygun bir sağlık merkezine giderek muayene olmasıdır. Sakatlığın ve tedavinin değerlendirilmesi mutlaka uzman hekimler tarafından yapılmalıdır.