Bağırsaklarınız Değil; Beyniniz Sizi Yönetsin!
Toplumun yaklaşık %15’inde görülen, en yaygın sindirim sistemi hastalıklarından biri olan İrritabl Barsak Sendromu tedavi edilmediğinde hayatınızın yönetimini ele alabilir.
Bu kadar sık görülmesine rağmen hastaların dile getirmekten ve tedavi olmaktan kaçındığı İrritabl Barsak Sendromu’nu Hisar Intercontinental Hospital Gastroenterohepatoloji Uzmanlarına sorduk…
İrritabl Barsak Sendromu (İBS) nedir?
Barsak alışkanlığınızda altta bir hastalık olmadan meydana gelen, karında rahatsızlık hissi, düzensiz barsak hareketleri, belirgin derecede şişkinlik, şişlik ve acil tuvalet ihtiyacı gibi belirtileri bir arada gösteren bir sendromdur. İrritabl barsak sendromunda sindirim sistemi istenilen şekilde çalışmaz; sinir ve kasların çalışması çok daha hassaslaşmıştır. Bu da yemek sırası veya sonrasında kramplara ve ishale neden olabilir. Kişinin sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen bu hastalık tedirginliğe yol açabilir. Ancak İBS hastası olan çoğu kişi diyet, stres ve medikal tedavilerini kontrol ederek yaşam kalitelerini yükseltir.
İBS’nin belirtileri nelerdir?
- Bulantı
- Karında şişlik, baskı veya gerginlik hissi
- İshal (diyare)
- Kabızlık (Konstipasyon)
- Karın ağrıları
- Dışkı kıvamında değişkenlik (zeytin çekirdeği, ceviz, sosis, bazen cıvık pelte pelte, bazen çamur ya da jöle gibi)
- Dışkılama sıklığında değişiklik (bazen 3 kez/gün, bazen 3 günde bir, bazen günde bir)
- Dışkı çıkışında anormallik (ağrı duyma, iç çamaşırında kirlenme, ani dışkılama, yetersiz boşaltma)
- Dışkı ile birlikte sümük ya da mukus olması
İBS belirtileri kişinin ne yediğine, ne kadar yediğine, duygusal durumuna, kadınlardaki menstrüasyon dönemine göre değişir. Bu nedenle İBS hastalarının hangi şikâyetlerinin hangi durumlarda arttığını iyi bir şekilde gözlemlemesi ve kaydetmesi önemlidir.
İBS’nin tanı ve tedavi süreci nasıl işler?
İBS şikâyetleri olan kişi detaylı bir tıbbi özgeçmiş ve fiziksel muayene ile değerlendirilir. Gaita örneği dışkıda kan ve enfeksiyon durumunun saptanması için kullanılabilinir. Endoskopi ile barsak muayeneleri yapılır. IBS tedavisi yaşam şeklinin değiştirilmesine dayanır. Yanlış beslenme, stres gibi İBS’ye neden olan durumlara göre tedavi şekil almalıdır. Stres durumunun azaltılması İBS şikâyetlerinin azalmasını sağlayan ilk adımdır.
Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizi hayatınızın tam ortasına yerleştirin!
- Günlük besin tüketim kaydınızı ve şikâyetlerinizi yazdığınız bir defter hazırlayın. Bu şekilde hangi besinlerin rahatsızlık yarattığını daha iyi tespit edeceksiniz.
- 3 ana 3 ara öğün olmak üzere az miktarlarda ve sık aralıklarla beslenin.
- Öğün atlamayın ve gece geç saatlerde yemek yemeyin.
- Yemek yerken acele etmeyin, kendinize zaman ayırın.
- Hareket halindeyken yemek yemeyin ve lokmalarınızı iyi çiğneyin.
- Dışkılama alışkanlığınızı düzenlemek için tuvalete vakit ayırın (Her sabah tuvalete gitmek gibi).
- Yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi düzenli fiziksel aktiviteler yapın.
- Günün stresinden kurtulmak için kendinize 10 dakika zaman ayırın (germe hareketleri yapabilir, müzik dinleyebilirsiniz.)
İBS şikayetlerinize göre beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin!
Gaz, hazımsızlık ve bulantı yaşıyorsanız:
- Çiğ sebze ve meyve tüketiminizi sınırlandırın. Çiğ salatalar yerine pişmiş sebzelerden; çiğ meyveler yerine kompostolardan faydalanın.
- Kefir, probiyotik yoğurt gibi probiyotikleri hayatınıza sokun.
- Yağlı yiyecekleri, kızartmaları, kavurmaları, sakatatları, kek, poğaça ve börekleri beslenmenizden çıkarın.
- Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek gibi) gaz yapıcı özelliğe sahiptir.
- Kola, gazoz, meşrubatlar ve karbonatlı içecekler gaz şikâyetlerinizi artırır.
- Su tüketiminizi gün içerisine yayarak yudum yudum için. Çok soğuk ya da sıcak sulardan uzak durun.
- Yemeklerinizi haşlama, ızgara ya da fırında pişirme yöntemlerinden biri ile hazırlayın.
- Şişkinlik gerginlik, baskı, dolgunluk, tokluk gibi şikâyetleriniz için keçisakalı, kimyon, papatya, zencefil, nane, yıldız anasonu, zerdeçal, anason, adaçayı, kekik, rezene, tarçın, kişniş, çörekotu, defne ve papatyadan faydalanın.
- Az miktarlarda ve sık aralıklarla beslenmek ilkeniz olsun.
İshaliniz varsa:
- İshalle birlikte kaybedilen suyu yerine koymak için su tüketiminizi artırın. Gün içerisinde en az 1,5- 2 litre su tüketmeye özen gösterin.
- Gazlı içeceklerden, meşrubatlardan uzak durun.
- Kafein tüketiminizi azaltın.
- Salata gibi çiğ sebzelerden uzak durun. Bunların yerine pişmiş sebze yemeklerini tercih edin; ama fazla miktarlarda tüketmeyin.
- Muz, kabuksuz elma, kabuksuz şeftali, kabuksuz ayva ve bunların kompostolarını tüketin.
- Fazla şeker alımından uzak durun.
- Probiyotik yoğurdu ve kefiri hayatınıza sokun.
- İshal, fazla yağ tüketimi ile de artabilir. Yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan, cipslerden uzak durun.
- Laktozsuz süt tüketin.
- Haşlanmış patates, pirinç lapası yiyin.
- Havuç, elma, şeftali, mango çözülebilir life sahip oldukları için kabuksuz olarak tüketin.
- Limon, nar, melisa, kekik, keçiboynuzu, ahududu yaprakları, yaban mersini, hünnap kullanın.
Kabızlığınız varsa:
- Günlük 25-30 gram diyet posası (lif) alın. Bunu sebze, meyve, tahıl, yağlı tohum alımınızı düzenleyerek artırın.
- Zeytinyağlı/ etli/ etsiz sebze yemekleri mutlaka öğünlerinizde bulunsun.
- Gün kurusu, mürdüm eriği, kuru incir gibi laksatif etki gösteren meyvelerden yapılan komposto ve hoşafları tüketin.
- Haftada 2 kez kurubaklagiller tüketin.
- Salataları öğünlerinize ekleyin. Kuru baklagiller ve tahıllarla yapılan salataları da mönünüze ekleyin.
- Sebze ve meyve tüketiminizi artırın. Günde 2 porsiyon sebze, 3 porsiyon meyve tüketin. Kabuklu tüketilebilen meyveleri kabuklarıyla tüketin.
- Yulaf ezmesi, kepek, tam tahıllı gevrek gibi ürünleri ara öğünlerinizde veya kahvaltılarınızda lif alımınızı artırmak için kullanabilirsiniz.
- Gün kurusu, kuru incir, siyah çekirdekli kuru üzüm ve mürdüm eriğinden marmelat yapmayı deneyin.
- Yeterli su tükettiğinizden emin olun. Günde en az 1,5- 2 litre su tüketin. Kendinize ait bir sürahiyi gün içerisinde göz önünde bulundurmak su tüketiminizi artırabilir.
- Mercimek, ezogelin ve sebze çorbalarını öğünlerinizde bulundurun.
- Probiyotik yoğurdunuza kuru meyveleri, keten tohumunu ve karnıyarık tohumunu ekleyerek lezzetli ve sağlıklı ara öğünler geliştirin.
- Tam tahıllı, tam buğday ve çavdar ürünlerinden (esmer pirinç, esmer makarna, bulgur pilavı, tam buğday/çavdar ekmeği gibi) faydalanarak diyet lifinizi artırın.
- Ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlardan faydalanın.