Safra kesesi taşı, çocuklarda ve genç yetişkinlerde sık görülmez. Yirmi yaş üzerindeki bireylerde, kadınların yaklaşık yüzde 17’sinde, erkeklerin ise yüzde 8’inde safra taşı görülmektedir. Görülme sıklığı 40 yaş sonrasında belirgin şekilde artar. Beslenme ve genetik faktörlere bağlı olarak erkeklerde kadınlara kıyasla daha fazla görülür. Toplumun %10-20’sinde safra taşı bulunur, %80’i belirti göstermez.
Safra kesesi karaciğerin ön yüzünde 7,5-10 cm uzunluğunda, gevşek bağ dokusu ile karaciğere bağlanan armut şeklinde bir yapıdır. Sistik kanalla ortak safra kanalına bağlanır. Sindirim sisteminin önemli bir parçası olan safra kesesinin ana işlevi karaciğerde üretilen safranın, safra kesesinde depolanmasını sağlamaktır. Depolanan safra besinlerin sindiriminde rol oynar. Safra kesesi hastalıkları arasında en yaygın olanı, kolelitiazis yani safra taşı oluşumudur. Kolesterol ve kalsiyum tuzlarının kese içerisinde çökmesi ve kristalleşmesi ile oluşan bu yapılar büyüklük, şekil ve yapı bakımından farklılık gösterebilir. Boyut olarak 3mm’den büyükse safra taşı, 3mm’den küçükse safra çamuru olarak adlandırılır.
Safra Kesesi Taşı Belirtileri Nelerdir?
Safra taşları belirtisiz, ağrısız hafif gastrointestinal belirtiler gösterebilir. Bu tür taşlar cerrahi girişim sırasında ya da farklı sorunların değerlendirilmesinde tesadüfen fark edilebilir.
Safra kesesi taşı belirtileri, safra kesesi hastalığının kendinden ve safra kanallarının bir safra taşıyla tıkanmasından kaynaklanan olmak üzere iki şekilde görülebilir. Belirtiler akut veya kronik olabilir. Şişkinlik hissi, mide dolgunluğu, hazımsızlık görülebilir.
Ağrı ve Biliyer Kolik
Biliyer kolik, safra kesesi taşına bağlı olarak gelişen, tipik olarak karın sağ üst kadranında hissedilen, şiddetli bir ağrıdır. Bu ağrı sıklıkla sırta ve sağ omuza yayılım gösterir ve genellikle bulantı ve kusma gibi gastrointestinal semptomlarla birlikte seyreder. En sık karşılaşılan safra kesesi taş belirtisi kızartma gibi yağlı besinlerin tüketiminin ardından ortaya çıkar. Kişi huzursuzca hareket eder ve rahat bir pozisyon bulamaz. Bu tür bir biliyer kolik nöbeti safra kesesinin kasılmasından kaynaklanır. Safra kesesinin iç kısmı şiştiğinde sağ dokuzuncu ve onuncu kaburga kıkırdağı bölgesinde karın duvarına temas eder. Derin nefes alındığında bu durum belirli bir hassasiyete yol açar ve tam nefes alımını engeller. Ağrı kesici gerektirecek kadar şiddetli olabilir.
Kolesistit
Kolesistit, safra kesesinin akut veya kronik iltihaplanmasıdır. Eğer safra yolları bir taş tarafından tıkanırsa safra kesesi şişer, iltihaplanır ve burada bir inflamasyon meydana gelir. Ayrıca hastada yüksek ateş ve şiddetli karın ağrısı görülebilir. Bu belirtilere ek olarak üşüme-titreme ve bulantı-kusma gibi belirtilere de rastlanılabilir. Akut kolesistit vakalarının %90’dan fazlasının nedeni taşlı kolesistit olarak görülmüştür ve acil müdahale gerektirir.
Sarılık
Safra kesesi taşlarının sebep olduğu, orta safra kanalı tıkanıklığında ince bağırsağa ulaşımı kesilen safra kan tarafından emilerek deri ve mukozaya sarı renk verir. Sarılık serum bilirubin seviyesinin 5 mg/dL aştığında oluşmaktadır. Buna genellikle deri kaşıntısı eşlik eder.
İdrar ve Dışkı Renginde Değişiklik
Safra pigmentlerinin böbrekler yoluyla atılması idrara normalden koyu bir renk verebilir. Safra bağırsaklara yeterince ulaşamadığında dışkı ise grimsi, macunsu ve genellikle kil renkli olarak tanımlanır. Gaz ve hazımsızlıkta bu belirtilere eşlik eder.
Vitamin Eksikliği
Safra kesesindeki taşların safra akışını engellemesi sonucunda yağda çözünen A, D, E, K, vitaminlerinin emilimi de engellenir. Bu nedenle tıkanma uzun süreli olduğunda K vitamini eksikliğinden kaynaklanan kanamalar olabilir.
Safra Kesesi Taşı Neden Olur?
Safra kesesi taşı, safra sıvısını oluşturan maddelerin fiziksel ve kimyasal dengelerinin bozulması sonucu oluşur. Safra taşlarının pigmentten ve kolesterolden oluşan 2 tipi vardır ve büyük bir çoğunluğunu kolesterol taşları oluşturur. Pigment taşları olarak bilinen bu katı kristal yapıların erimeleri mümkün olmadığı için safra kesesi taşı ameliyatı ile çıkarılır. Siroz ve safra kanalı enfeksiyonu olan hastalarda pigment taşları gelişme riski fazladır. Bunların yanında safra; kalsiyum, bilirubin ve lesitin içerir.
Safra taşına eğilimli bireylerde safra asit sentezi azalırken, karaciğerde kolesterol sentezi artmaktadır. Kolesterol safra kesesinde inflamatuar değişikliklere yol açan bir etkendir. Doymuş kolesterolün fazlası taş şeklinde çökmektedir. Çöken kolesterol kristalleri safra kesesinin duvarından salgılanan madde ile birleşerek safranın çamur formu almasına sebep olur. Uzun süreli açlık safra çamuru oluşumunu arttırabilir.
Safra kesesinin kasılıp gevşeme fonksiyonunun ve salgı fonksiyonun bozulması da taş oluşumuna zemin hazırlar. Zamanla daha sert bir yapı oluşur ve safra taşı haline gelir. Gebelik sürecinde artan kolesterol salınımı ve azalan safra hamilelikte safra kesesi taşı oluşumunu kolaylaştırabilir. Çok doğum yapmış ve 40 yaş üstü kilolu kadınlarda genel popülasyona göre daha sık rastlanır.
Safra Kesesi Taşı Tanısı Nasıl Konur?
Tanı prosedürü öncelikle fizik muayene ile başlar ve bireyin şikayetleri dinlenir, detaylı bir ön değerlendirmenin ardından gerekli tetkikler (kan, idrar, gaita) istenir. Ardından yapılan ultrasonografi (USG) işlemi ile tanı konur.
Çok küçük boyutlu ultrasonografi ile tespit edilemeyen taşlar için endoskopik ultrasonografi işlemi tercih edilebilir. Bu işlem esnek yapılı bir endoskop ile ağızdan girilerek sindirim sistemi içerisine iletilir, manyetik ses dalgaları kullanılarak küçük boyutu taşların görüntülenmesi sağlanır.
Safra Kesesi Taşı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hastalığın ve belirtilerinin tedavisinde çeşitli prosedürler uygulanır, öncelikli inatçı belirtilerden kurtulmak, safra koliği sebebini ortadan kaldırmak ve akut kolesistiti tedavi etmektir. Hastanın belirtileri kaybolana kadar cerrahi işlem ertelenebilir veya hastanın durumu gerektirirse acil işlem olarak uygulanabilir. Kesin tedavi safra kesesinin alınması ile gerçekleşir ve bu işleme kolesistektomi denir.
Laparoskopik Kolesistektomi
Safra kesesi taş ameliyatı için kullanılan en yaygın yöntem laparoskopik kolesistektomi ameliyatıdır. Genel anestezi altında yapılan bu işlem, laparoskop adı verilen bir tüp yardımı ile küçük bir insizyondan içeri girilerek gerçekleşir. Tüpteki ışık ve kamera sayesinde safra kesesinin yeri tespit edilir ve farklı bir insizyon noktasından safra kesesinin çıkarılması sağlanır. Cerrahi işlem sonrasında hastada herhangi bir komplikasyon gelişmediği sürece aynı gün içerisinde taburcu olur.
Laparoskopi kolesistektomi ameliyatı sonrasında ishal gelişmesi normal olarak kabul edilir. Bu durum safranın karaciğerden direkt olarak ince bağırsaklara geçişinden kaynaklanır. Safra kesesinde birikmeden yoğunlaşmadan geçen safra bağırsaklarda laksatif etki yaratabilir bu da sulu dışkıya neden olur. Bu durumu kontrol altına almak için daha az yağlı besinler tüketilmesi tavsiye edilir.
Laparoskopi kolesistektomi ameliyatına alternatif olarak toplumda yaygın şekilde bilinen bir diğer yöntem ise lazerle safra kesesi taşı kırma yöntemidir. Ancak bilinenin aksine kolesistektomi kadar etkili değildir. Lazer ile taşlar geçici olarak parçalansa da taş oluşumu tekrarlayabilir.
Sık Sorulan Sorular
Safra kesesi taşı kimlerde sık görülür?
Safra kesesi taşı yağlı bir beslenme düzeni olan, obeziteye yatkın, hızlı kilo veren, çoğunlukla kadınlarda sık görülen bir hastalıktır. Bunların yanında genetik yatkınlık önemli bir faktördür.
Safra kesesi taşı nasıl anlaşılır?
Yağlı ve ağır bir beslenme sonrasında karnın sağ üst kadranında ani başlayan ve kişiyi huzursuz eden dinlenme ile geçmeyen bir ağrı hissedilir. Beraberinde bulantı, kusma ve hazımsızlık şikayeti de görülebilir.
Safra kesesi taşı ağrı yapar mı?
Özellikle safra kanalını tıkayan taşlar ciddi ağrı ile kendini gösterir. Safra kesesinden ince bağırsaklara safra geçişi sırasında ki bu çoğunlukla beslenme ile birlikte hızla gerçekleşir, bulantı ve tansiyon düşüklüğü görülebilir.
Safra kesesi taşı kendiliğinden düşer mi?
Çok küçük taşlar nadiren safra yollarına geçerek bağırsak yoluyla atılabilir. Ancak bu süreç çoğunlukla sessiz ilerlemez; taşlar safra kanalını tıkayarak ağrı, sarılık veya pankreatite neden olabilir. Bu yüzden taşın düşmesini beklemek risklidir.
Safra kesesi taşı kırılabilir mi?
Safra taşı kırma yöntemi olarak lazer veya ses dalgaları kullanılabilir fakat yaygın bir tedavi yöntemi değildir. Kırılan parçaların safra yolunu tıkaması çeşitli komplikasyonlara yol açabileceği için tercih edilmez, cerrahi yöntem önceliklidir.
Safra kesesi taşı tekrarlar mı?
Safra kesesi yerinde kaldığı sürece taş oluşumu tekrarlayabilir. Diyet düzenlemesi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle risk azaltılabilir ancak tamamen önlenemez. Cerrahiyle safra kesesi alındığında yeniden taş oluşumu riski neredeyse ortadan kalkar.
Safra kesesi taşı tedavi edilmezse ne olur?
İlk aşamada tekrarlayan ağrılarla seyrederken zamanla safra kesesi iltihabı (akut kolesistit), safra yolu enfeksiyonu (kolanjit), pankreas iltihabı (pankreatit) gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Geciken tedavi hastaneye yatış ve acil cerrahi müdahale gerektirebilir.
Safra kesesi taşı ameliyatı nasıl yapılır?
Günümüzde en yaygın yöntem laparoskopik kolesistektomidir. Karın duvarına yapılan küçük kesilerden kamera ve cerrahi aletlerle safra kesesi çıkarılır. Genellikle 1 gün hastanede kalmak yeterlidir ve iyileşme süreci açık ameliyata göre daha hızlıdır.
Safra kesesi taşı düşürmek için ne yapılır?
Taşları düşürmek veya eritmek amacıyla kullanılan ilaç tedavileri taşın boyutuna ve kanala olan yakınlığına bağlı olarak tedavi sonrasında komplikasyon geliştirebilir. Bu tür girişimler taşın safra kanalına kaçmasına, tıkanıklığa ve inflamasyona yol açabilir. Taş tespit edildiyse, cerrahi planlama güvenli ve kalıcı bir çözüm yolu olarak kabul edilir.
Safra kesesi taşı için hangi doktora gidilir?
İlk değerlendirme için genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır. Teşhis görüntüleme yöntemleriyle doğrulandıktan sonra uygun görülürse ameliyat planı yine genel cerrah tarafından yapılır.
Safra kesesi taşı belirtileri yaşıyorsanız vakit kaybetmeden bir Genel Cerrahi Uzmanına başvurun.
Hisar Hospital Intercontinental’in deneyimli cerrahi ekibi ile modern laparoskopik yöntemlerle güvenli safra kesesi ameliyatı mümkündür.
Randevu için randevu formunu doldurun veya 444 5 888 numaralı hattımızdan bize ulaşın.