Parmaklarınızda görülen değişimlerin özellikle tırnak kökü ile parmak ucu arasındaki bölümün genişleyerek şekil değiştirmesini dikkate alın. Pek çok hastalığın habercisi olabilir.
Hisar Intercontinental Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanlarıyla parmaklarda çomaklaşmayla kendini gösteren hastalıkları konuştuk…
Parmaklarda çomaklaşma nedir?
Parmakların uç kesimlerinin, tırnak kökü ile parmak ucu arasındaki bölümün, genişleyerek ve bombeleşerek çomak şeklini almasına çomak parmak veya parmaklarda çomaklaşma adı verilir. Genellikle başparmaktan başlar ve diğer parmaklara yayılır. Sıklıkla her iki el parmakları tutulur. Bazen birlikte ayak parmaklarında da çomaklaşma oluşabilir.
Hangi hastalıklarda daha sık görülür?
Çocuklarda doğumsal kalp hastalıkları (özellikle Fallot Tetralojisinde), erişkinlerde ise akciğer kanseri en sık nedenlerdir.
Bunların dışında;
Akciğer apsesi, Bronşiektazi (bronşların yani hava yollarının genişlemesi ve harabiyeti), Ampiyem (akciğer zarları arasında iltihap birikimi), Akciğer fibrozisi (sertleşmesi), Ağır pnömoni (zatürre), Ağır kronik (uzun süreçli) tüberküloz (verem) gibi solunum sistemi hastalıklarında,
Kalp yetmezliği, Enfektif endokardit (kalp kapaklarının iltihabı) gibi kalp hastalıklarında, siroz, Ülseratif Kolit, Crohn gibi iltihaplı barsak hastalıklarında, akciğer ve/veya akciğer zarlarına metastaz (yayılım) yapan tüm organ veya doku kanserleri, Hodkgin hastalığı, Lenfoma, Tiroid kanserinde de parmaklarda çomaklaşma görülebilir.
Parmaklarda çomaklaşmayı her zaman bir hastalığın habercisi olarak kabul edebilir miyiz?
Hayır. %1-3 oranında ailevidir yani diğer aile fertlerinde görülebilir ve bu durumda bir hastalık belirtisi değildir. Çomaklaşma sadece bir elde de görülebilir. Bu durumda parmaklarda çomaklaşmaya yol açabilecek hastalıklar değil; travma, el damarları veya sinirlerinin hastalığı olabileceği akla getirilmelidir.
Parmaklarında çomaklaşma fark eden kişi ne yapmalıdır?
Parmaklarda çomaklaşma pek çok önemli hastalığın en erken belirtisi olabileceğinden hiç vakit kaybetmeden göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Böylelikle erken teşhis ve tedavi fırsatı kaçırılmamış olur.