Migren genellikle başın tek bir tarafında çok şiddetli ve zonklayıcı tipte bir ağrı ya da nabız atma hissine yol açabilen bir baş ağrısı tipidir. Migren rahatsızlığı olan bireyler için bir migren atağı şiddetli baş ağrısından çok daha fazlasıdır. Migrende baş ağrısına sıklıkla mide bulantısı, kusma, ışığa ve sese hassasiyet, görme ve konuşma bozuklukları eşlik eder. Nörolojik hastalıklar arasında yer alan migren nedeniyle günlük yaşam aktiviteleri büyük ölçüde kısıtlanabilir ve hayat kalitesi düşebilir. Migren atağı saatler ya da günler sürebilir. Günlerce yatak istirahati gerektiren ya da acil sağlık kuruluşuna başvurmayı gerektiren migren atakları ile de karşılaşmak mümkündür. Migren ataklarını önlemek, migren atağı varlığında semptomları hafifletmek amacıyla ilaç tedavisi de dahil olmak üzere çeşitli tedavi yaklaşımları mevcuttur. Anormal ve uzun süreli semptomlar varlığında bir sağlık kuruluşuna başvurmak ve uzman bir doktor tarafından ayrıntılı bir muayeneden geçmek önerilir.
Migren Nedir?
Baş ağrıları primer (birincil) ve sekonder (ikincil) baş ağrıları olmak üzere iki kategoriye ayrılarak incelenir. Primer baş ağrıları küme tipi baş ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı, trigeminal otonomik sefaljiler olarak alt başlıklara ayrılabilir. Sekonder baş ağrıları ise genellikle daha riskli ve uyarıcı durumlardır. Baş ve boyun travmalarına bağlı baş ağrıları ya da enfeksiyonlar ile ilişkili baş ağrıları sekonder baş ağrısına örnektir. Migren, birincil baş ağrıları arasında yer alır. Birincil baş ağrıları farklı bir tıbbi durumdan kaynaklanmaz ve genellikle altta yatan bir problem yoktur. Sekonder baş ağrıları ise kanama, enfeksiyon, tümör gibi altta yatan çeşitli problemlerin sonucudur. Migren başta olmak üzere birincil baş ağrıları klinik olarak teşhis edilebilir. Klinik tanı, spesifik olarak herhangi bir kan testi ya da görüntüleme yöntemine ihtiyaç olmadığı anlamına gelir.
Migren, çeşitli semptomlara yol açabilen ve yaygın görülen nörolojik hastalıklar arasında yer alır. Kadınlarda görülme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Migren, toplum genelinde önemli bir iş gücü kaybı nedenidir ve yaşam kalitesini önemli derecede etkiler.
Migren atağında başın bir tarafında zonklayıcı ve çok şiddetli baş ağrısına ek olarak bir takım belirtiler görülebilir. Migren vakalarının bir kısmında baş ağrısı ortaya çıkmadan önce ya da baş ağrısı ile birlikte çeşitli uyarıcı semptomlar gözlenebilir. Işık çakmaları, görüş alanında siyah noktalar, görme alanının daralması, geçici görme kaybı gibi görsel anormallikler, yüzün bir kısmında, kol ya da bacaklarda karıncalanma, his kaybı, konuşma bozukluğu, anormal koku duyulması gibi bir takım rahatsızlıklar aura olarak adlandırılır ve migrenin uyarıcı semptomları arasındadır. Fiziksel aktivite, ışık, gürültü ya da bazen hafif bir ses ve koku ile migren semptomları daha kötü bir hal alabilir.
Migren tanısı için önemli noktalardan biri baş ağrısının dört saatten uzun ve üç günden kısa sürmesi ve tekrarlayıcı ataklar halinde olmasıdır. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da görülebilen migren dört fazdan oluşan bir baş ağrısı tipidir. Migren hastalarının çoğu baş ağrısı ortaya çıkmadan önce semptomlar gösterir. Bununla birlikte her migren hastası tüm aşamalardan geçmeyebilir.
Migren Aşamaları ve Belirtileri Nelerdir?
Migren fazları ya da aşamaları migren prodromu, migren aurası, baş ağrısı fazı ve migren postdromu olmak üzere dört aşamada değerlendirilebilir.
Migren Prodromu
Prodrom aşaması hastaların büyük çoğunluğunda görülür. Genellikle baş ağrısından bir ya da iki gün önce görülür. Her migren atağında görülmeyebilir. Baş ağrısı öncesi ya da öngörü fazı olarak da adlandırılabilir. Esneme, öfori (yoğun haz ve doygunluk hali), depresyon, sinirlilik, yiyecek aşerme, kabızlık ve boyun sertliği bu aşamada görülebilen başlıca belirtiler arasındadır.
Migren Aurası
Hastaların yarısından azında, beş dakika ile bir saat arasında sürebilen geçici nörolojik durumlar olarak bilinir. Aura genellikle migren baş ağrısının gelecek olduğuna dair uyarıcı sinyal semptomlar olarak tanımlanabilen duyusal, fiziksel ve konuşma ile ilişkili belirtilerdir. Migren hastalarının çoğunda aura görülmez ve bazı vakalarda ise aura ile eş zamanlı baş ağrısı görülür. Aura görülen bireylerde belirtiler sıklıkla yanlış değerlendirilir. Nöbet, inme gibi durumlarla karışabilir. Aura belirtileri hafifletilebilir ya da önlenebilir. Başlıca semptomlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
- Parlak veya yanıp sönen noktalar, görme alanı kenarında zikzaklar, ışık çakmaları
- Görme alanında kayıp, geçici görme kaybı ve kör noktalar
- Ciltte uyuşma ve karıncalanma
- Konuşmada tuhaflık ve bozukluk
- Kulak çınlaması (tinnitus)
- Tat ve koku duyusunda değişiklikler
Baş Ağrısı Fazı
Tedavi edilmeyen migren atakları genellikle dört ila yetmiş iki saat sürer. Migren ataklarının ne sıklıkla ortaya çıktığı ve ne kadar devam ettiği bireyler arası değişkenlik gösterir. Migren atakları bazı dönemlerde daha sık ya da ayda birkaç kez olmak üzere görülebilir. Migren atağı sırasında görülen semptomlar başlıca aşağıdaki gibidir.
- Genellikle başın tek tarafında zonklayıcı ya da nabız atar şekilde ağrı
- Işık (fotofobi), ses (fonofobi), koku ve temasa karşı hassasiyet
- Mide bulantısı ve kusma
- Normalde ağrıya neden olmayan uyaranların rahatsızlık vermesi (allodini)
Migren Postdromu
Bir migren atağından sonraki süreçte ortalama bir gün kadar bitkin, halsiz, kafası karışık, şaşkın ya da öforik hal beklenebilir. Ani baş hareketleriyle ağrı bölgesinde tekrarlayan ağrı da postdrom belirtiler arasında olabilir.
Migren Nedenleri Nelerdir?
Migrenin nedenleri tam olarak aydınlatılamamıştır. Migren nedenleri arasında genetik ve çevresel çeşitli faktörler rol oynayabilir. Beyin sapında meydana gelen değişiklikler ve bu değişikliklerin önemli bir ağrı işletim yolu olan trigeminal siniri etkilemesi ile migren ağrısı ortaya çıkabilir. Sinir sisteminde ağrının kontrolü ve düzenlenmesinde etkili serotonin molekülü başta olmak üzere beyinde yer alan kimyasal maddelerin düzeyleri de baş ağrısı üzerinde etkili olabilir. Migren ağrısında yol oynayan ve araştırmalara konu olmaya devam eden bir diğer kimyasal molekül ise kalsitonin geni ilişkili peptit (CGRP) nörotransmitteri olarak bilinir.
Migren tetikleyicileri migren hastalarının çoğunda büyük önem arz eder ve tedavideki başarı şansını artıran en önemli faktör de tetikleyicilerden kaçınmak olarak bilinir. Migren tetikleyicileri bireylere göre değişiklik gösterir ve sık görülen tetikleyiciler aşağıdaki gibi özetlenebilir.
- Kadınlardaki hormonal değişiklikler, adet dönemleri
- Alkol tüketimi
- Fazla kafein tüketimi
- Sigara kullanımı
- Stres
- Açlık
- Gürültü
- Parlak ve yanıp sönen ışıklar
- Keskin kokular
- Fazla uyumak
- Uykusuzluk
- Hava değişimleri
- Bazı ilaçlar
- Bazı gıdalar
Migrenin tetikleyicilerinden kaçınmak, uykusuzluk, açlık, sigara ve alkol tüketimi gibi değiştirilebilir risk faktörlerinden korunmak migren atak sıklığını önlemekle birlikte hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için en önemli faktörler arasındadır.
Migren Teşhisi Nasıl Konur?
Migren ve diğer primer baş ağrılarının tanısı klinik olarak konur. Migren için tanı koydurucu spesifik bir tanı testi, kan ya da idrar tahlili, görüntüleme yöntemi bulunmaz. Hastaların semptomları ve hastalık tariflerine göre baş ağrısı tipi belirlenebilir. Migren baş ağrısı ile ilişkili parıldama veya tam görme kaybını içeren tek gözde görme bozukluğu atakları retinal migren tanısına yaklaştırırken motor güçsüzlüğü içeren migren aurası, tamamen geri dönüşlü motor güçsüzlük hemiplejik migren tanısına yaklaştırabilir. Baş ağrısının üç aydan uzun süredir var olması, ayda on beş veya daha fazla günde görülmesi ve en az sekizinin migren baş ağrısı özelliklerini taşıması kronik migren tanımına girer ve bu hastalarda ilaç aşırı kullanımı da mutlaka sorgulanır.
Migren Tedavisi Nasıl Yapılır?
Migren tedavisi başlıca tetikleyici faktörlerin sorgulanması, baş ağrısı günlüğü tutulması, atak tedavisi ve profilaktik (önleyici) tedavi yaklaşımlarını içerir.
İlaç Tedavisi Nedir?
Migren tedavisinde amaç semptomların önüne geçmek, şiddetini azaltmak ve gelecek atakları önlemektir. Migreni tedavi etmek için ilaç geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Migren tedavisinde tercih edilen ilaçlar başlıca iki başlık altında özetlenebilir. İlk grup ilaçlar ağrı kesici ilaçlardır ve migren atakları sırasında alınarak ağrıyı kesmek ve semptomları durdurmak amacıyla tercih edilir. Önleyici (profilaktik) ilaçlar ise migren ataklarının şiddetini ve sıklığını azaltmak amacıyla doktor yönlendirmesiyle, düzenli olarak kullanılır. Migren önleyici ilaç tedavisinde antidepresanlar, beta blokerler ve antiepileptik ilaçların yeri vardır. Tedavi yaklaşımları, migrenin şiddetine, semptomların sıklığına ve günlük yaşantıyı etkileme derecesine, hastanın beklentilerine ve gereksinimlerine göre değişiklik gösterir. Uzman bir doktor ve deneyimli sağlık ekibi olan bir sağlık kuruluşundan destek almak doğru ve etkin tedavi planlaması için oldukça önemlidir.
Botoks Tedavisi nedir?
Migren önleyici tedaviler arasında yer alan botoks tedavisinde botulinum toksini kullanılır. Epizodik (belirli aralıklarla görülen) migren ataklarının tedavisinde yeri olmayıp, kronik migren tedavisi için tercih edilebilir. Altı ay süre ile diğer profilaktik ilaçlara yanıtsızlık ve ilaç aşırı kullanımına bağlı baş ağrısı olmaması botoks tedavisi için aranan şartlar arasındadır.
Migren Aşısı nedir?
Migren ağrısının ortaya çıkmasında etkili olduğu bilinen CGRP, beyinde bulunan bir nörotransmitterdir. Bu maddenin reseptörlerinin bloke edilmesi ve CGRP inhibisyonu ile migren ataklarının azaldığı bazı çalışmalarda tespit edilmiştir. CGRP reseptör monoklonal antikorları FDA onaylıdır fakat rutinde çok tercih edilmez. Migren aşısı olarak bilinen bu monoklonal antikor ile auralı ve aurasız migren, kronik migren, aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı (rebound baş ağrısı), küme tipi baş ağrısı gibi çeşitli nörolojik rahatsızlıkların tedavisi mümkün olabilir. Ayda dört ya da daha fazla migren atağı görülen bireylerde tercih edilebilen bir tedavi yaklaşımıdır.
Nöral Terapi Nedir?
Nöralterapi, lokal anestezik ilaçlarla yapılan enjeksiyonları içeren bir tedavi yaklaşımıdır. Tamamlayıcı tedavi olarak ilaç terapisi ile kombine ya da tek başına kullanılabilir. Başarı oranı oldukça yüksektir ve çocuk ve yaşlılar dahil olmak üzere tüm hastalarda tercih edilebilir. Düşük doz lokal anestezik içerir ve ağrılı bir işlem değildir. Bireylerin yaşam şekilleri ve tedaviye alınan cevap önemlidir. Kişiye özel tedavi planlaması tedavinin başarı şansını artıran faktörlerdendir.
Migren Ataklarından Korunmak için Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Migren tetikleyicilerinden kaçınmak, stresten uzak durmak ve stres yönetimini öğrenmek, gerekli durumlarda psikolojik destek ve terapilerden faydalanmak, dengeli ve düzenli beslenmek, yeteri kadar sıvı tüketmek, sigara ve alkolden uzak durmak ve günlük yaşantıya düzenli ve ılımlı egzersizler eklemek migren ataklarından korunmak için alınabilecek etkili önlemler arasında yer alır. Tetikleyiciler ortadan kaldırılmadan ilaç ya da diğer tedavi yaklaşımları ile başarı elde etmek mümkün değildir.
Sık Sorulan Sorular
Koku migreni tetikler mi?
Koku, migren tetikleyicileri arasındadır ve hastaların çoğunda koku ile ağrının tetiklenmesi ya da migren atağı öncesi aura fazında koku ile ilişkili semptomlar görülmesi mümkündür.
Besinlerden hangileri migreni tetikler?
Yağlı yiyecekler, çiğ soğan ve sarımsak, çay, kahve, kola, alkol, çikolata, soğuk yiyecekler, mayalı yiyecekler, fındık, fıstık, eski peynir, süt, salam, sosis, portakal, limon ve vanilya gibi geniş skalada yiyecek ve içecek migren tetikleyicileri arasında yer alabilir.
Atak sırasında ne yapmak gerekir?
Sıcak uygulama, soğuk uygulama, baş çevresine baskı uygulama, çiğneme ve yeme içmeden kaçınma, karanlık ve sessiz bir ortamda dinlenme, kafein tüketme, masaj, duş alma, rahatlama egzersizleri ve nefes terapileri gibi çeşitli yaklaşımlar migren atağı sırasında etkili olabilir.
Migren genetik midir?
Migren, aile öyküsü olan bir hastalıktır. Ailesinde migren öyküsü olan bireylerde migren görülme olasılığı oldukça yüksektir. Birinci derece akrabalarda migren varlığı bu oranı daha da artırır.
Migren hastalarının yapabileceği sporlar nelerdir?
Ağırlık kaldırma, kürek çekme, koşma, tenis, yüzme ve futbol gibi kuvvetli ve yorucu bazı egzersizler ile migren ağrısı tetiklenebilir. Bununla birlikte kesin olarak yasaklanmış bir spor bulunmamaktadır. Spor öncesi dikkatli ısınma ve spor sonrası soğuma hareketleri, yeteri kadar sıvı tüketimi, doğru beslenme, ani hareketlerden kaçınma, hava şartlarına uygun giyinme gibi önlemler migren atağı riskini azaltabilir.
Migren ağrıları oldukça şiddetli ve yıkıcı olabilir. İşe, okula gitmek hatta yemek yemek gibi günlük rutin aktiviteleri yapmayı imkansız hale getirebilir. Migren ataklarını önlemenin, semptomları hafifletmenin bazı yolları ve çeşitli tedavi yaklaşımları vardır. Migrenin hayat kalitesini düşürmesini önlemek ve şiddetli ağrı başta olmak üzere migren semptomlarından kurtulmak için alanında uzman ve tecrübeli bir sağlık kuruluşuna başvurmak, bireysel ve etkin bir tedavi ve takip planlaması yapmak oldukça önemlidir.