Mide fıtığı, midenin üst kısmının karın ve göğüs duvarını ayıran kastan yani diyaframdan dışarı taşması ile karakterize bir sağlık sorunudur. Midede oluşan fıtıklar ise gastroözofajiyal reflü, ülser gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Midede yanma, hazımsızlık, yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendisini gösteren mide fıtıkları gerekli durumlarda cerrahi operasyonla tedavi edilebilir.
Mide Fıtığı Nedir?
Mide fıtığı tıp literatüründeki adıyla hiatal herni, midenin kardia ve fundus adı verilen üst bölgesinin diyaframdaki yemek borusu açıklığından (özofageal hiatus) yukarıya, göğüs boşluğuna doğru kaymasıdır. Organ veya dokunun kendisini sınırlayarak yerinde kalmasını sağlayan kas veya dokudaki bir açıklıktan dışarı çıkması olarak tanımlanan fıtık, karın boşluğu başta olmak üzere vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. En yaygın rastlanan fıtık türlerinden bir tanesi de mide fıtığıdır. Araştırmalar 50 yaşın üzerindeki kişilerin yaklaşık %55-60’ında mide fıtığı olduğunu gösterir.
Mide fıtığı fıtığın büyüklüğü, midenin diyaframdaki açıklıktan nasıl kaydığı, midenin hangi kısmının göğüs boşluğuna geçtiği veya fıtık içerisinde midenin bölümleri haricinde ince bağırsak, dalak gibi başka organların bulunup bulunmadığı gibi kriterlere göre çeşitli sınıflara ayrılır. Mide fıtığı türleri denildiğinde ilk akla gelenler kayan hiatal herniler ve paraözofageal hiatal hernilerdir. Buna göre başlıca mide fıtığı çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:
- Tip I mide fıtığı (kayan mide fıtığı): Kayan mide fıtığı, sliding herni gibi farklı şekillerde de adlandırılan tip I mide fıtığı, hiatal herniler arasında en sık karşılaşılan fıtık türüdür. Çalışmalar tüm mide fıtığı vakalarının yaklaşık %95’ini kayıcı mide fıtıklarının oluşturduğunu göstermektedir. Bu tür fıtıklarda midenin yemek borusuna bağlandığı kısmı yemek borusunun mideye bağlanmak için geçtiği diyaframda bulunan hiatus adı verilen açıklıktan yukarı doğru kayarak tekrar aşağı iner. Bu nedenle kayıcı tip fıtıklarda genellikle tam anlamıyla bir fıtık kesesi gözlenmez.
- Tip II mide fıtığı: Paraözofageal mide fıtığı olarak da bilinen tip II mide fıtıklarında midenin üst kısmı (fundus) ve bazen diğer karın içi organlar diyaframdaki yemek borusu açıklığından göğüs boşluğuna doğru kayarak bir fıtık kesesi oluşturur. Bir başka ifadeyle tip I fıtığın aksine paraözofageal fıtıklarda midenin bir kısmı diyaframdaki açıklıktan dışarı çıkar ve orada kalarak fıtık kesesi oluşturur.
Sayılanların yanı sıra tip III ve tip IV gibi başka fıtık türleri de vardır. Tip III ve tip IV herniler de paroözofageal mide fıtıkları kategorisinde değerlendirilir. Tüm paroözofageal hernilerin yaklaşık %80-90’ını oluşturduğu düşünülen tip III fıtıklarda hem kayıcı hem de paraözofageal tip fıtık birlikte görülür. Bu nedenle kombine mide fıtığı olarak da adlandırılır. Tip IV ise en nadir rastlanan mide fıtığı türüdür. Bu tür fıtıklarda mide ve yemek borusu dışında kalın bağırsak, ince bağırsak ve dalak gibi başka karın içi organlar da fıtık kesesi içerisinde yer alabilir. Bu nedenle multiorgan tipi mide fıtığı olarak da adlandırılır.
Mide Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
Mide fıtığı belirtileri fıtığın türüne ve evresine göre farklılık gösterebilir. Örneğin, vakaların büyük çoğunluğunu oluşturan kayan tip fıtıkları herhangi bir şikâyete neden olmayabilir. Bu nedenle çoğu zaman mide fıtığı ancak röntgen gibi rutin taramalar sırasında fark edilir. Midede fıtık belirtileri genellikle reflü belirtileri ile benzerlik gösterir. Başlıca mide fıtığı belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Özellikle yemeklerden sonra başlayan mide yanması,
- Kalp kaynaklı olmayan göğüs ağrısı,
- Yemekten sonra şişkinlik, hazımsızlık,
- Yiyeceklerin, içeceklerin ve mide asidinin ağza geri gelmesi,
- Yutma güçlüğü veya yutkunurken boğazda bir şey takılmış gibi hissetme,
- Sık sık geğirme ihtiyacı,
- Geri gelen mide öz sıvısının boğazda oluşturduğu tahrişe bağlı boğaz ağrısı,
- Mide bulantısı,öksürük,ses kısıklığı,sabah ağızda acı bir tat ile uyanma
- Fıtığın akciğere baskı yaptığı durumlarda nefes darlığı.
Yukarıdaki belirtilere ek olarak erken dönemde tedavi edilmeyen bazı mide fıtığı hastalarında sindirim sisteminde kanama, kanlı kusma ve dışkılama görülebilir.
Mide Fıtığı Nasıl Olur?
Mide fıtığı doğuştan gelen anatomik farklılardan kaynaklanabileceği gibi sonradan da edinilebilir. Fıtıkların başlıca nedeni vücudun farklı kısımlarını ayıran dokularda zayıf noktaların veya açıklıkların bulunmasıdır. Mide fıtığı da yemek borusunun diyaframdan geçtiği özofageal hiatus adı verilen açıklıkta meydana gelir. Karın içi basıncının artması gibi sebeplerle bu açıklık genişlerse midenin bir kısmı diyaframdan yukarı doğru çıkar. Travma, cerrahi bir operasyon gibi sebepler özofageal hiatus kasının zayıflamasına neden olabileceği gibi bazı faktörler de fıtık riskini artırabilir. Karın içi basıncının, dolayısıyla mide fıtığı riskinin artmasına neden olan başlıca faktörler şu şekildedir:
- Kronik öksürük ve hapşırık,
- Kronik kabızlık,
- Aşırı kilolu olmak,
- Çeşitli sebeplerle sık sık kusma,
- Yoğun egzersiz veya ağır kaldırma,
- Hamile veya doğum yapmış olmak.
Bunların yanı sıra yaş da mide fıtığı için risk faktörlerinden bir tanesidir. 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerde midede fıtık riski daha yüksek olabilir.
Mide Fıtığı Tanısı Nasıl Konulur?
Mide fıtığı, özellikle kayar tip fıtık, çoğu zaman asemptomatik seyrettiği için reflü gibi başka bir sağlık sorunundan şüphelenilen durumlarda uzmanların başvurduğu görüntüleme teknikleri ile tesadüfen teşhis edilebilir. Mide yanması, mide öz sıvısının geri gelmesi gibi reflü belirtileri olan hastalarda doktorlar öncelikle yemek borusunda asit olup olmadığını değerlendirmek için pH testine başvurabilir. 24 saatlik pH monitörizasyonu olarak da bilinen yemek borusu pH testi sırasında yemek borusuna pH seviyesini algılamaya yardımcı bir kapsül, kişinin beline kapsülden gelen verileri kaydeden çağrı cihazı büyüklüğünde bir alıcı yerleştirilir. İşlemden sonra yeme, içme gibi normal aktivitelerle kapsül kendiliğinden yemek borusundan ayrılır, yaklaşık 7-10 gün içerisinde de sindirim kanalı yoluyla vücuttan atılır. Bu test sonucunda mide asidinin geri geldiği tespit edilirse ek tetkiklerden yararlanabilir.
Çoğu zaman mide fıtığı röntgen, endoskopi gibi görüntüleme yöntemleri ile kolaylıkla teşhis edilebilir. Mide fıtığı teşhisi sırasında kullanılan başlıca tetkikler şunlardır:
- Yemek borusunun bulunduğu göğüs boşluğunun iç kısmını görüntülemeye yardımcı göğüs röntgeni,
- Yemek borusunun yutkunma sırasındaki hareketli görüntüsünü elde etmek amacıyla özofagram,
- Yemek borusunu ve mideyi incelemeye yardımcı endoskopi.
İlave olarak yemek borusu kasının kasılmasını ölçmeye yardımcı olan özofageal manometri mide fıtığı tanısına yardımcı olabilir.
Mide Fıtığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mide fıtığı tedavisi fıtığın türüne ve semptomların şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Tesadüfen fark edilen, nispeten küçük ve herhangi bir şikâyete neden olmayan fıtıklarda doktorlar tedaviye başlamadan önce rutin kontrollerle fıtığın büyüyüp büyümediğini kontrol etmek için beklemeyi önerebilir. Bununla beraber fıtık mide yanması, hazımsızlık gibi reflü semptomlarına neden olursa mide asidini nötralize etmek için mide fıtığı ilaçları kullanılabilir. Mide fıtığının kendiliğinden veya ilaçlarla iyileşmesi zordur. Kullanılan ilaçlar semptomları kontrol etme noktasında yetersiz kalır ve fıtık ilerlerse bu durumda uzmanlar cerrahi prosedürlere başvurarak mide fıtığını tedavi edebilir.Laporoskopik yöntemle fıtık tedavi edilir.
Sık Sorulan Sorular
Mide Fıtığı Ameliyat Olmazsa Ne Olur?
Mide fıtığı hastalarında ameliyat her zaman gerekli olmayabilir. Bununla birlikte fıtığın kendiliğinden geçmeyeceğini bilmek önemlidir. Semptomlar şiddetlenir hastanın reflü şikayetleri artar. Hayat konforu azalır. Uzun dönemde asite bağlı olarak yemek borusunun son kısmında kanser gelişebilir.
Mide Fıtığı Kaç Günde İyileşir?
Mide fıtığı ameliyatı sonrasında ertesi gün hasta taburcu edilir. Günlük yaşamına dönebilir. İlk 10 günlük dönemde daha yumuşak besinleri içeren beslenme programı uygulanır.
Mide Fıtığı Sırtta Ağrı Yapar mı?
Fıtığın büyüklüğüne, içeriğine ve konumuna göre mide fıtığı sırt ağrısına neden olabilir.
Mide Fıtığı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Midede fıtık belirtileri denildiğinde ilk akla gelenler mide ekşimesi, kalp ile ilişkili olmayan göğüs ağrısı ve sıkışması, hazımsızlık gibi reflü semptomlarıdır. Midesinde fıtık olanların kilo vermek, porsiyonları küçültmek, yağlı, baharatlı ve asitli yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gibi yapacakları bazı yaşam tarzı değişiklikleri semptomlarının hafiflemesine yardımcı olabilir.
Midede Fıtık Olduğunu Nasıl Anlarız?
Midede fıtık olduğu uzman doktorlar tarafından yapılan röntgen, özofagram, endoskopi, özofageal manometri gibi görüntüleme yöntemleri ile kesin olarak anlaşılabilir.
Mide Fıtığı Yer Değiştirir mi?
Mide fıtığı fıtığın türüne bağlı olarak yer değiştirebilir. Kayıcı fıtıklarda midenin üst kısmı göğüs boşluğuna doğru yukarı çıkar ve tekrar aşağıya inebilir.
Mide Fıtığı İçin Hangi Bölüme Gidilir?
Mide fıtığından şüphelenilen durumlarda iç hastalıkları (dahiliye) ana bilim dalının yan dallarından olan gastroenteroloji bölümüne veya genel cerrahiye gidilebilir.
Mide Fıtığı Ameliyatı Riskli mi?
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi hiatal herni operasyonlarından sonra da kanama, enfeksiyon gibi komplikasyon riski olabilir. Bununla beraber günümüzde fıtık onarım ameliyatlarının büyük çoğunluğunun laparoskopik yöntem ile gerçekleştirilmesi komplikasyon riskini en aza indirir.
Mide Fıtığı Ameliyatsız İyileşir mi?
Günümüzde mide fıtığını ameliyatsız tamamen tedavi edebilecek bir yöntem yoktur. Kullanılan bazı ilaçlar veya yapılan bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir.
Kilo Vermek Mide Fıtığına İyi Gelir mi?
Aşırı kilolu olmak reflü belirtilerinin şiddetlenmesine neden olabileceğinden kilo vermek mide yanması, mide öz sıvısının geri gelmesi gibi semptomları kontrol altına almaya yardımcı olabilir.
Mide fıtığı çoğu zaman sessiz ilerlese de yaşam kalitesini düşüren şikâyetlere yol açabilir. Uzun dönemde ciddi komplikasyonları önlemek için erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Siz de mide yanması, hazımsızlık veya yutma güçlüğü gibi belirtiler yaşıyorsanız uzman genel cerrahi doktorlarımızdan randevu alarak sağlığınızı ertelemeyin.