Okullar yarın kapanıyor. Çocukları uzun bir yaz tatilinin yanı sıra karne telaşı da sardı. Eğer bir de karne kötüyse
telaşın yerini korku ve endişe de aldı.
Okulların kapanmasıyla birlikte yeniden gündeme gelen karne sendromunu Hisar Intercontinental Hospital Psikoloğu ile
konuştuk. Kötü karneyi düzeltmenin mümkün olduğunun; ancak çocuğun ruhsal dünyasında açılacak yaraları iyileştirmenin kolay olmayacağının altını çizen uzmanlar; “Her yıl olduğu gibi bu senede pek çok ailede karne ile ilgili sorunlar yaşanacak. Bu gibi durumlarda önemli olan çocuğun ruhunu incitmeden, ortada bir sorun var ise konuşarak düzeltmeye çalışmaktır.” diye konuştu.
Karne Dönemi Değerlendirilme Kaygısını Beraberinde Getirebilir!
Karne döneminde öğrenciler, değerlendirilecek olmanın verdiği kaygıyı yaşar. Çünkü maalesef çoğu aile çocuğuna bir yarış atıymış gibi davranır. Kötü karneyle ailesinden kötü evlat, beceriksiz, işe yaramaz çocuk, arkadaşını bile geçemedin, ondan yüksek puan alamadın? gibi
geri bildirim alacağını düşünen çocuklarda evden kaçma, karne notlarında değişiklik yapma veya intihar teşebbüsünde bulunma gibi davranışlar görülebilir. Çocuğun düşük notlarla dolu bir karne getirmesinin birçok nedeni olabilir. Bu neden araştırılmalı ve aile tarafından çocuğun ruhunu incitmeden halledilmeye çalışılmalıdır.
Çocuğunuzun Karnesini Görmeden Yorum Yapmayın?
Çocuğunuzun karnesini görmeden, Karnede zayıf görürsek eve gelme! Notlar kötüyse sana bu yaz tatil yok! gibi yanlış yaklaşımlar çocuğun benliğini, kişilik gelişimini zedeler. Çocuğunuzun yaşama sevincinin ve hayatı yorumlayışının, güvenilirliliğinin, saygılı olmasının,
sosyal ilişkilerindeki başarısının ve sağlığının karne başarısından çok daha önce gelmesi gerektiğini asla unutmamalısınız. Bunun yerine ?Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış, gösterebildiğin tüm gayreti göster? şeklinde bir yaklaşım çok daha doğru olacaktır. Çocuğunuzu sevdiğiniz ve onun yanında olduğunuz mesajını veren ifadeleri her fırsatta kullanmalısınız. Kötü karneye sert tepki göstermek, diğer insanların yanında alay edip aşağılamak onu okuldan soğutabilir. Bu yaklaşım tarzı çocuğunuzla ilişkiniz için hiç de iyi olmaz. Onay, sevgi ve değer beklediği kişiler olarak, onu aşağılar, değersiz, işe yaramaz olduğunu hissettirirseniz size olan güvenini yitirebilir ve bu güvenememe hali çocukta kaygıya, öfkeye, kırılmışlığa yol açar. Bu duygular çocuğun yaşamında birçok şeyi olumsuz etkileyebilir. Özellikle 12-13 yaşlarında çocuklar için ailenin ve çevrenin onayını almak özgüven gelişimi için çok önemlidir. Bu nedenle karneler değerlendirilirken ?Matematiğin 3. Aferin ama ben senin daha iyisini yapabileceğine inanıyorum? gibi teşvik edici ifadeler kullanılmalıdır. Başarısızlık nedenleri, çocuğun onurunu zedelemeden iyi tahlil edilmelidir. Okuldan mı, aileden mi, öğretmenden mi dikkat eksikliği gibi yapısal bir takım bozukluklardan mı yoksa çocuğun ruh dünyasında sıkıntı oluşturan bir takım psikolojik nedenlerden mi kaynaklanıyor? Bu gibi nedenlerin de dikkatlice araştırılıp incelenmesi gerekir.
Karneye Ödül ve Ceza Yok!
Karneyi ödüllendirirken çocuğu fark etmek, takdir etmek gibi manevi ödüllendirmeleri, çocuğun ihtiyaçlarına uygun, makul maddi ödüllerle desteklemek ruhsal gelişimi için daha sağlıklıdır. Ancak okula gitmenin ve ders çalışmanın onun sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır. ?Karnen iyi notlarla dolu olursa sana hediye alırım? gibi bir yaklaşım yanlıştır. Çocuğa ne için ödül verilmektedir? Zaten dersine çalışmak onun sorumluluğudur. Bunu unutmamalısınız. Böyle davranışlara devam ederseniz, çocuk her başarısında ya da yerine getirmesi gereken sorumluluklarında sizden sürekli maddi imtiyaz veya hediye beklemektedir. Çocuğunuzun okul başarısızlığının nedenlerini çok iyi değerlendirmeli ve bu başarısızlığın ortadan kalkması için neler yapılması gerektiğini ona anlatmalısınız. Çok fazla tepki göstermek kadar, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak da doğru değildir. Fazla tepki gösterildiğinde çocuklar, sevilmediklerini ve aileleri tarafından başarılı olmaları koşulu ile sevilebileceklerini düşünürler. Hiç tepki göstermeme ise çocuk tarafından ilgisizlik ve umursamazlık biçiminde yorumlanabilir. Tatil dönemi ilişkileri geliştirmek ve sağlamlaştırmak için çok güzel bir zamandır. Çocuğunuzla kaliteli vakit geçirip var olan sorunları daha kolay atlatabilirsiniz.