Kış mevsiminde vücudumuz soğuk havaya uyum sağlamak için daha fazla enerji harcayıp, güçsüz düşebilir. Özellikle kış mevsiminde insandan insana kolay geçebilen bu hastalıklarda, mevsim dolayısıyla insanların neredeyse tüm gün kapalı mekanlarda bulunması nedeniyle de bulaşma riski oldukça yüksek!
Hisar Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Apuhan, kış mevsiminde enfeksiyon hastalıklarına karşı dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
D vitamini seviyenizi koruyun
Kışın genel olarak kanda D vitamini seviyeleri daha düşük bulunur. Enfeksiyonlara karşı korunmada da büyük rolü bulunan D vitamininin eksikliği grip, nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, bazen de zatürree gibi akciğer enfeksiyonları artırabilmektedir. Hastalığın tutulduğu bölge ve tipine göre değişmekle beraber; genel olarak üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri; burun akıntısı, burun ve başta dolgunluk hissi, ateş, baş ağrısı, geniz akıntısı, öksürük, hapşırma, boğazda yanma-ağrı, bazen gözlerde sulanma, çapaklanma, kas ağrıları, halsizlik ve iştahsızlık olarak görülebilmektedir.
Doktorunuza danışmadan antibiyotik kullanmayın!
Enfeksiyonel hastalıkların tanısında en önemli nokta, viral enfeksiyonların bakteriyel enfeksiyonlardan ayırt edilmesidir. Virüslerin neden olduğu üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde, antibiyotiklerin yararı olmadığı gibi, solunum yollarındaki yararlı bakterileri baskılayarak daha çok zararlı olabilirler.
Bitki çaylarından destek alın
Kış ayı, üst solunum yolu hastalıklarının en çok görüldüğü ve bağışıklık sisteminin düştüğü bir mevsimdir. Vücudumuzu tehdit eden ve hastalıklara sebep olan bakteri ve virüslere karşı dayanıklılığı arttırmak gerekir. Kışla birlikte artan ve üst solunum yollarını etkileyen hastalıkların öksürük, balgam gibi belirtilerini hafifletmek için bazı bitki çaylarından yardım alınabilir. Sıcak bitki çayları hem boğazı yumuşatarak ciğerleri ve mide kaslarını zorlayan öksürüğü hafifletir, hem de balgam ile birlikte enfeksiyonun vücuttan daha hızlı atılmasını sağlar.
Hijyen kurallarına dikkat edin
Hastalığın bulaşmaması için öncelikli olarak hijyen kurallarına uyulması gerekiyor. Hasta olan kişilerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Elle veya yanakla tokalaşmak yerine uzaktan selamlaşma her zaman olası riski azaltır.Elleri sık sık yıkamak gerekir. Özellikle çocuklara ellerini uygun sürede, su ve sabun kullanarak yıkamaları gerektiği öğretilmelidir. Hijyen koşullarının özellikle su ve gıdaların takibinin yapılması, gıda çalışanlarının portör taramalarının düzenli yapılması gerekir.
Bulunduğunuz ortamı mutlaka havalandırın
Kapalı ortamlarda pencere ve kapıları açarak ortamdaki nem miktarının artması için zaman zaman doğal havalandırma yapılmalıdır. Ofislerde çalışanlarda klimayı gün içersinde mümkün olduğunca az kullanmalıdır. Nem dengesini koruyucu klimalar tercih edebilir veya bulunduğunuz ortamda nemi sağlamak için, sürekli bir bardak su bulundurabilirsiniz. Ortamdaki nem oranı yüzde 40-60 arasında olmalıdır.
Sıvı tüketimini ihmal etmeyin
Vücut direncini artırmak için beslenme ve sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Günde yaklaşık olarak 2,5–3 litre su içilmelidir. Bol sebze ve meyve, A, C ve E vitaminlerinden zengin soğan, sarımsak, havuç, limon, portakal, mandalina, greyfurt, yeşil biber, marul ve salata bol bol tüketilmelidir. Bitkisel yağlar tercih edilmeli ve haftada en az bir kez balık yenilmelidir. Şekersiz bitki çayı ve en önemlisi de su tüketimi artırılmalıdır.
Her yıl düzenli olarak grip aşınızı olun.
Sigara ve alkolden uzak durulması gerekir. Her ikisi de vücudun sinsi düşmanıdır ve bağışıklık sistemini bozarlar. Enfeksiyonlara, alerjilere ve bazı kanserlere zemin hazırlarlar. Düzenli uyku, düzenli egzersiz ve kışın D vitamini takviyesi almak bağışıklık sistemini güçlü tutar. Grip aşısı mutlaka olunmalıdır. Grip aşınızı her yıl enfeksiyonel hastalıklara karşı düzenli olarak yaptırın.