Kemoembolizasyon, karaciğer kanseri ve karaciğere metastaz yapmış tümörlerin tedavisinde kullanılan önemli bir yöntemdir. Karaciğer kanseri, dünya çapında önemli bir sağlık sorunu olup kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir. TAKE veya transarteriyel kemoembolizasyon, karaciğer kanseri tedavisinde etkili ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
Bu yöntemde, kanserli dokuyu besleyen arterler tıkanarak dokuya kan akışı engellenir. Böylece, dokunun beslenmesi ve oksijen alması önlenir ve tedavi planlanır. Kemoembolizasyon, kanserli hücrelerin büyümesini kontrol altına alarak veya durdurarak hastanın yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Bu tedavi seçeneği, karaciğer kanseri olan hastalarda sıklıkla tercih edilir ve kanserin ilerlemesini yavaşlatmada etkili bir rol oynar.
Embolizasyon Nedir ?
Embolizasyon, sentetik materyallerle veya embolik ajan olarak adlandırılan ilaçların kan damarına yerleştirilmesiyle kan akışının önlenmesidir. Bu yöntem, yaygın olarak “damar tıkama” olarak da bilinir. Embolizasyon, tedavi amaçlı olarak doku, organ veya tümörlerin damarlarına kan akışının engellenmesini sağlar. Bu müdahale, kan damarlarının içine yerleştirilen materyallerin veya ilaçların, hedeflenen bölgedeki kan akışını keserek kanserli dokuların beslenmesini engeller. Bu sayede, tümörlerin büyümesi kontrol altına alınabilir Embolizasyon yöntemi ile tedavi aşağıdaki durumlarda kullanılabilir:
- Anormal kanamayı kontrol altına almak
- Tümörü besleyen kan damarlarını tıkamak
- Damarlar arasındaki anormal bağlantıları ortadan kaldırmak
- Anevrizma (baloncuk) tedavisi
Kemoembolizasyon (Take) Nedir ?
Kemoembolizasyon, transarteriyel kemoembolizasyon (TAKE) olarak da adlandırılan bir tedavi yöntemidir. Bu prosedürde, karaciğer tümörlerinin besleyici arterlerine, kemoterapi ilaçlarıyla birlikte tümörün oksijen ve besin tedarik edilmesini önlemek için geliştirilmiş parçacıklar enjekte edilir. Bu şekilde, tümörün damarları tıkanarak beslenmesi engellenir ve ilacın tümör içinde hapsedilmesi ve daha uzun süre tümöre etki etmesi amaçlanır.
Kemoembolizasyon, cerrahi bir işlem olmayıp, genellikle girişimsel bir radyolog tarafından gerçekleştirilen minimal invaziv bir tedavi seçeneğidir. Tümörün türüne ve sayısına bağlı olarak, doktorunuz bu tedavi yöntemini tercih edebilir veya ameliyat, kemoterapi, radyasyon tedavisi gibi diğer yöntemlerle birleştirebilir. Bu şekilde, hastanın durumuna ve ihtiyaçlarına en uygun tedavi yaklaşımı belirlenmiş olur.
Kemoembolizasyon (Take) Çeşitleri Nelerdir ?
Transarteriyel kemoembolizasyonun (Take) uygulama yöntemleri konvansiyonel take(kTAKE) ve ilaç salınımlı partiküllerle yapılan take(DEB-TAKE) olarak ikiye ayrılır.
Konvansiyonel Take (kTAKE)
Konvansiyonel take uygulamasında lipiodol(iyodize edilmiş haşhaş yağı) tarafından taşınan bir ilaç enjeksiyonla uygulanır ve arteriyel embolizasyon gerçekleştirilir. Bu teknikte ilaç seçiminden embolizasyonun son aşamasına kadar olan her adımda, standardizasyon eksikliği sebebiyle çeşitli sınırlamalar bulunmaktadır. Kemoembolizasyonda geniş çapta kabul görmüş bir standart bulunmamaktadır. Bu durum hastalardaki farklı özelliklere göre tedavi sürecinin farklı olabileceği anlamına gelmektedir.
Kemoembolizasyonda ilacın lokal alandaki konsantrasyonunu artırmak ve sistemik etkisini minimize etmek hedeflenmektedir. Lipiodol, kemoembolizasyon tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Arteriyel enjeksiyon sonrası lipiodol, tümör hücreleri tarafından seçici olarak alınır ve hücre içinde kalır. Bu özelliği sayesinde lipiodol, kemoterapötik(kemoterapide kullanılan kimyasal ilaç) karışımların vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Suda çözünmeyen ve viskoz yapısı, etkili bir embolizasyon ajanı olmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda radyoopak özellikte olması, enjeksiyon sırasında görüntülenmesine olanak sağlayarak hedeflenen bölge dışı arteriyel embolizasyonu önler.
İlaç Salınımlı Partiküllerle Yapılan Take (DEB-TAKE)
DEB-TAKE kemoembolizasyon yöntemi, konvansiyonel take yöntemindeki standardizasyon sorununu çözmek amacıyla girişimsel radyografi uygulamalarına dahil edilmiştir. Bu yöntemi kemoterapi ilacı taşıyan embolizasyon partiküllerinin arteriyel enjeksiyonuyla tanımlanır. Bu teknik, sitotoksik ve iskemik etkileri birleştirerek mikrokürelerin aynı miktarda ilaç taşıyacak şekilde kalibre edilmesiyle standardize edilir.
İlaç taşıyan bu mikroküreler ticari olarak farklı boyutlarda bulunabilir. Küçük boyutta olanlar tümörün yakınına kematerapötik maddelerin salınmasına olanak tanıyarak daha az toksik etkiyle daha büyük tümör tepkisi elde edilir. DEB-TAKE yöntemi sayesinde konvansiyonel take yöntemine göre dolaşımda daha az kemoterapötik ajan ve dolayısıyla daha az yan etki görülmektedir.
Kemoembolizasyon (Take) Hangi Kanserlerin Tedavisinde Uygulanır?
Kemoembolizasyon birincil karaciğer kanseri veya karaciğere metastaz yapmış olan kanseri tedavi etmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Hastalığı çoğunlukla karaciğerle sınırlanmış olan hastalar için etkili olan bir tedavi yöntemidir. Take ile tedavi edilebilecek kanserler şu şekilde listelenebilir:
- Hepatoselüler karsinom ( Birincil karaciğer kanseri)
- Kolanjiyokarsinom ( Karaciğerde bulunan safra kanalı kanseri)
- Karaciğere metastaz yapmış olan tümörler ( meme kanseri, kolon kanseri, karsinoid tümörler, pankreas adacık hücresi tümörleri, sarkomlar)
Kemoembolizasyon (Take) İşlemi Nasıl Yapılır?
Kemoembolizasyon işlemi çoğunlukla anjiyografi odasında girişimsel bir radyolog tarafından gerçekleştirilir. Öncelikle tümörü besleyen kan damarlarının yolunu görüntülemek için röntgen çekilir. İlgili bölgede minik bir cilt kesisi yapılır. Çekilen röntgen rehber alınarak ince bir kateter kasık bölgesinde derinin içine sokulur ve karaciğere ilerletilir. Tümörü besleyen arter dallarına kateter yerleştirildikten sonra kemoterapi ilacı ve embolik ajanlardan oluşan karışım enjekte edilir.
Bu işlem tamamlandığında kateter çıkartılarak deride bulunan küçük açıklık pansumanla kapatılır. Ciltte herhangi bir dikiş görülmez. Tümörün tamamının tedavi edildiğinden emin olmak için ek röntgen görüntüleri alınabilir. Bu yöntem, tümörü doğrudan hedefleyerek etkili bir şekilde tedavi sağlar.
Kemoembolizasyon (Take) İşleminin Yan Etkileri Nelerdir?
Kemoembolizasyon güvenli bir uygulama olarak kabul edilse de bazı yan etkiler oluşabilmektedir. En yaygın olarak bilinen komplikasyon akut kolesistit (safra kesesi iltihaplanması)dir. Akciğer atardamarının tıkanması anlamına gelen pulmoner emboli, safra kanalı yaralanması, hepatik apse, mide mukozası yaralanması gibi başka komplikasyonlar da ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda cilde nüfuz eden herhangi bir prosedürde olduğu gibi bu işlem sonucunda enfeksiyon görülme riski vardır.
Bunların yanında kemoterapi ilaçlarının yan etkilerden olan bulantı, saç dökülmesi, anemi, beyaz kan hücrelerinde ve trombositlerde azalma görülebilir. Take yönteminde karaciğer, ilacı hapsettiği için bu reaksiyonlar daha hafif görülmektedir.
Kemoembolizasyon (Take) Tedavisi Yapılmazsa Ne Olur?
Kemoembolizasyon, hastalığı tamamen ortadan kaldıran kesin bir tedavi değildir. Take tedavisi yapıldığı takdirde karaciğer kanserinin türüne bağlı olarak hayatta kalma oranı artar ve karaciğer hastalıklarında azalma gözlenir. Hastalığın semptomlarını hafifletip kontrol altına alarak yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan bir tedavi seçeneğidir.
Kemoembolizasyon (Take) İşlemi Sonrası Süreç Nasıldır?
Kemoembolizasyon işlemi sonrasında hasta, istirahat etmek üzere odaya alınır. Yaklaşık 8 saat boyunca yatarak dinlenmelidir. Oluşan ağrı, bulantı ve kusma gibi durumları kontrol altında tutmak amacıyla bir gün hastanede yatış gereklidir. Ertesi gün hasta taburcu edilebilir.
İşlem sonrası ağrı, yorgunluk, iştah kaybı, ateş görülmesi normaldir. Ağrı şiddetinin ani değişimi, ateşin birden yükselmesi veya başka anormal değişiklikler gözlemlerseniz mutlaka doktorunuza başvurmalısınız. İşlem sonrasındaki bir ay boyunca iyileşme sürecinizi doktorunuza bildirmek için rutin kontrollere gitmelisiniz.
Kemoembolizasyon Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kemoembolizasyon Nedir Tıp ?
Kemoembolizasyon başlıca karaciğer kanserini tedavi etmek için kullanılan yöntemdir. Bunun yanında karaciğere metastaz yapmış olan tümörlerin tedavisi için de bu bu tedavi seçeneği tercih edilebilir. Kemoembolizasyon ile karaciğer tümörlerinin beslenmesini sağlayan arterlere besin tedariğini engellemek için geliştirilmiş parçacıklar enjekte edilir. Kısacası ilgili arter dalı tıkanarak tümörün beslenmesi engellenir ve tedavi sağlanır.
Karaciğer Kemoembolizasyon Nedir ?
Primer karaciğer kanseri tedavisinde etkili tedavi seçeneği kemoembolizasyondur. Bu yöntem sadece karaciğer tümörlerinin büyümesini kontrol altına almak ve engellemek için kullanılan bir yöntemdir.Transarteriyel kemoembolizasyon ya da diğer adıyla take yöntemi ile karaciğerde bulunan tümörlerin besleyici arterleri tıkanarak tümörün beslenmesi ve oksijen tedarik etmesi önlenir.
Embolizasyon Tedavisi Nasıl Olur ?
Basit bir anlatımla embolizasyon “damar tıkama” anlamına gelen bir kavramdır. Embolizasyon tedavisinde tümörlerin beslenmesini sağlayan damarlara kan akışı engellenir. Sentetik materyallerle veya embolik ajan olarak adlandırılan ilaçların kan damarına yerleştirilmesiyle kan akışı kesilir. Embolizasyon yöntemi anormal kanamayı kontrol altına almak, tümörü besleyen kan damarlarını tıkamak, damarlar arasındaki anormal bağlantıları ortadan kaldırmak ve anevrizmaları tedavi etmek için kullanılabilir.
Take İşlemi Nasıl Yapılır ?
Kasık atardamarından çok ince bir kateter ile girilir. Bu ince tüp karaciğere ilerletilir. Karaciğer tümörlerine kan akışını kesmek için tümörü besleyen bir kan damarına kateter aracılığıyla ilaç enjekte edilir. İşlem tamamlandığında kanamayı durdurmak için bölgeye baskı uygulanır ve take işlemi sonrasında hasta istirahat odasına alınır.
Take Kimlere Yapılır ?
Karaciğer kanser tanısı konulmuş hastalara veya karaciğere metastaz yapmış kanseri bulunan hastalara take işlemi uygulanır.
Kemoembolizasyon Nasıl Yapılır ?
Anjiyografi odasına alınan hastadan uzanması istenir. Röntgen görüntüleri alınarak, karaciğer tümörlerini besleyen arterlerin haritası çıkarılır. Bu rehber aracılığıyla kasık arterlerinden kateter sokulur ve karaciğere ilerletilir. Tümörü besleyen artere kemoterapi ilaçlarıyla birlikte embolik ajanlar yerleştirilir. Bu şekilde kan akışı kesilerek tedavi sağlanır.
Take İşleminin Yan Etkileri Nelerdir ?
İşlem sonrası karaciğer bölgesinde ağrı, bulantı, kusma görülebilir. Yorgunluk, iştah kaybı, ateş gözlenebilen diğer yan etkilerdendir. Bunlar ilaçlarla kontrol altına alınabilen semptomlardır. Bunlar dışında anormal olduğunu düşündüğünüz belirtileriniz olursa mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Karaciğer kanseri ve tümör tedavisinde kullanılan kemoembolizasyon (TAKE) yöntemi hakkında daha fazla bilgi almak veya uzman doktorlarımızla görüşmek için randevu veya aşağıdaki talep formumuzu doldurabilirsiniz.