Soğuk hava dalgasıyla kar yağışının giderek daha fazla görülmeye başladığı ülkemizde gece ve gündüz sıcaklıkları arasındaki farklar artmaya ve özellikle akşamları daha çok soba yakılmaya başlandı. Sobaların yanlış kullanımı nedeniyle, gazetelerin 3. Sayfalarında karbonmonoksit zehirlenmesi haberleri de, ne yazık ki daha sık görülür hale geldi.
Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık ile A’dan Z’ye karbonmonoksit zehirlenmesini konuştuk…
Karbonmonoksit zehirlenmesi nedir?
Bir karbon ve bir oksijen atomundan oluşan, zehirli bir gaz olan karbonmonoksit (CO), doğal gaz, tüp gazı, gaz yağı, benzin, kömür ve odun gibi yakıtların yanması ya da tam olarak yanmaması sonucu oluşur. Duman içinde yoğun olarak bulunmakla birlikte, gazın kendisinin, havadan hafif, kokusuz, tatsız, renksiz olması ve tahriş edici olmaması nedeniyle fark edilmediğinden “sessiz katil veya sinsi düşman” denilir. Yapısında karbon içeren yakıtların, havalandırması az olan yerlerde yanmasıyla, maden ocaklarında, garaj veya benzeri yerlerde egzoz dumanına bağlı olarak, tüp gaz ve şofben kullanılan yerlerde, lodos rüzgarları zamanında sobadan çıkan dumanlarla, yangınlarda diğer toksik gazlarla birlikte, karbonmonoksit zehirlenmesi çok sık görülür.
Karbonmonoksit vücudu nasıl etkiler?
Karbonmonoksit (CO) gazı, solunduktan sonra akciğerlerden kana geçerek, alyuvar dediğimiz, kırmızı kan hücrelerinin içerisinde bulunan ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobine oksijenden ortalama 200 kat daha hızlı ve çok sıkı bağlanarak karboksihemoglobin (COHb) oluşturur. Normalde havadaki oksijenleri oksihemoglobin şeklinde, hücrelere taşıyan alyuvarlar, karbon monoksit gazına maruz kaldığımız süre boyunca, yeterince oksijen taşıyamadığından, hücreler ölmeye başlar ve özellikle beyin başta olmak üzere, kalp ve diğer organlar fonksiyon göremez duruma gelir. Hücre ölümlerinin ilk etkisi beyinde görüldüğünden, vücudun ilk tepkisi baş dönmesi ile baş ağrısıdır. Karbonmonoksit gazının yoğunluğu ve süresi zehirlenmede önemli olup, belirli bir seviyeden sonra hastaya, acil müdahale edilse bile, beyin hücrelerinde ölüm gerçekleşeceğinden geri dönüşü olmayan hasarlar oluşabilir.
Zehirlenme belirtileri nelerdir?
Karbonmonoksit gazına maruz kaldığımızda, kandaki hemoglobinin %20’si karboksihemoglobine dönüştüğünde, baş dönmesi ve baş ağrısı ile başlayan ilk belirtiler, sinyaller görülür, oran %50’ye çıktığında bilinç kaybı, %60-70 civarında ise ölüm gerçekleşir.
Hafif zehirlenme belirtileri;
- Baş ağrısı,
- Baş dönmesi
- Dalgınlık
- Mide bulantısı,
- Yorgunluk hissi
- Nefes darlığı
- Kalp çarpıntısı
Ağır zehirlenme belirtileri;
- Sersemlik
- Unutkanlık
- Kusma
- Ciltte kırmızılık
- Genel bitkinlik
- Kas krampları
- Bilinç kaybı
- Solunum durmasıyla ölüm
Karbonmonoksit zehirlenmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
- Zehirlenen bir kişiye yardım eden kişi, kendisini de korumalıdır.
- Camlar açılmalı ya da kırılmalıdır.
- Kişi hızla ortamdan uzaklaştırılmalı, açık havaya çıkılmalıdır
- Acil Yardım Servisi (112 Hızır Acil) aranmalıdır
- Açık havaya çıkıldığında ya da tehlikeden uzaklaşıldığında, ağız ve burun temizlenme nefes alıp vermesi durmuşsa, suni solunuma( Temel Yaşam Desteğine) başlanmalıdır
Karbonmonoksit zehirlenmesi nasıl tedavi edilir?
Karbonmonoksit zehirlenmesinin tedavisi, hastanın klinik durumuna ve kandaki ‘karboksi hemoglobin (COHb) miktarına göre yürütülür. Hastalara, oksijen ve serum takıldıktan sonra, hayati durumu kontrol altına alınıp, kalp, akciğer ve beyin fonksiyonları değerlendirilir. Karbonmonoksit zehirlenmesi şüphesi olan veya teşhisi konulan her hastaya, hızla yüksek dozda (tercihen %100) oksijen tedavisi başlanmalıdır.
Ağır karbonmonoksit zehirlenmesinde, karboksihemoglobin düzeyi % 40’dan fazla, kalp-dolaşım sistemi ve nörolojik bozuklukları fazla olduğundan, yaklaşık 4 saatlik %100 oksijen tedavisine rağmen düzelmezse, ‘hiperbarik oksijen tedavisine gerek vardır.
Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) nedir?
Zehirlenme ve diyabet, felç, yanıklar gibi birçok hastalıkta hayat kurtaran, hasarı azaltan, kalıcı hasar oluşumunun önlenmesinde de önemli yeri olan tedavi işlemidir. Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT), tümüyle basınç odasına giren hastaya, 1 atmosferden (deniz seviyesi) yüksek basınçlarda (genellikle 2-3 atmosfer), maske, endotrakeal tüp veya özel başlıklarla aralıklı olarak %100 oksijen solutularak uygulanan bir tedavi şeklidir. Basınç altında, belirli bir hacim içinde, çok daha fazla oksijen molekülleri olduğundan, yani kanda çok daha fazla çözünmüş hiperbarik oksijenle, hasar görmüş hipoksik hücrelere oksijen sağlanır. Böylece hemoglobine çok sıkı olarak bağlanmış karbon monoksit molekülünden kurtulmak mümkün olabilir.
Karbonmonoksit zehirlenmesi için ne gibi önlemler alınabilir?
- Ev ve işyerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımlarını yaptırın.
- Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanması için hava girişini kapatmayın.
- Baca bağlantısının uygun olduğundan emin olun.
- Bacaların tıkanık olmadığı, temiz olduğundan emin olun.
- Şofben ve kombi ile ilgili problemlerin giderilmesi konusunda mutlaka yetkili servislere başvurun.
- Kapalı garajda araçlarınızı uzun süre çalışır durumda bırakmayın.
- Lodoslu havalarda, bacanız standartlara uygun değilse soba yakmayın.
- Karbon içeren yakıtların kullanıldığı yerlerde karbonmonoksit sensörleri kullanın.
- İş sağlığı, güvenliği kurallarına ve standartlarına uyun; bu konuda gereken özen ve duyarlılığı gösterin.