Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme; çocuklarda görülen tekrarlayan kusma, tekrarlayan karın ağrısı, hazımsızlık, karında şişkinlik, göğüste yanma ve ağrı, kronik ishal, kabızlık, üst ve alt sindirim sistemi kanamaları biçiminde yakınmalarla kendini gösteren sindirim sistemi hastalıklarının yanı sıra akut ve kronik karaciğer-safra yolu hastalıkları, pankreas hastalıkları, beslenme bozuklukları ve büyüme geriliğinin tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir uzmanlık alanıdır.
Çocuk Gastroenteroloji Hangi Hastalıklarla İlgilenir?
Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme uzmanlık alanını ilgilendiren bazı hastalıklar ve yakınmalar aşağıda özetlendiği biçimde incelenebilir:
● Sağlıklı ve hasta çocuğun beslenmesinin düzenlenmesi: Bebek ve çocukta normal fizik ve mental gelişimin sağlanabilmesi için karbonhidrat, yağ ve protein gibi makro-besinler ile vitamin ve mineraller gibi mikro-besinlerin yeterli ve dengeli alınması, varsa eksikliklerinin hızlıca tanınarak tedavi edilmesi gereklidir. İştahsızlık ve davranışsal beslenme bozukluğu, organik sorunu olmayan çocuklarda en önemli beslenme bozukluğu nedenleridir. Kronik hastalıklar (karaciğer, böbrek, akciğer, nörolojik sistem, kas ve iskelet sistemi), yeterli besin desteği yapılmadığında, çok sıklıkla beslenme bozukluğu ve büyüme geriliği ile seyrederler. Bu gibi durumlarda ağızdan veya perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) tüpü aracılığı ile enteral besin desteği yapılması gerekebilir.
● Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH): Gastroözofageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu hastada bazı yakınmaların ve çeşitli komplikasyonların oluşması durumunu ifade eder. Büyük çocuklarda sıklıkla göğüste yanma hissi, mide ağrısı ve yutma güçlüğü gibi belirtilere neden olur. Küçük çocuklarda ise gıda reddi, huzursuzluk, tartı azlığı, kolik, kusma, kronik öksürük gibi daha çeşitli belirtilere neden olabilir. Hem küçük hem de büyük çocuklarda tekrarlayan üst ve alt solunum yolu hastalıklarına zemin hazırlayabilir.
● Disfaji (Yutma güçlüğü): Disfaji, çocuklarda yutma sırasında zorlanma ve ağrı ile kendini gösterir ve beslenme problemlerine yol açabilir. Nörolojik bozukluklar, anatomik anormallikler veya reflü gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
● Gastrit ve peptik ülser: Gastrit mide iç yüzeyindeki mukozanın iltihaplanması, peptik ülser ise mide veya duodenumun iç yüzeyinde doku bütünlüğünün bozularak yaraların oluşmasıdır. Çocuklarda bu durum nadir olmakla birlikte, Helicobacter pylori enfeksiyonu veya uzun süreli NSAİİ kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Belirtiler arasında karın ağrısı, mide bulantısı ve bazen kanama yer alır.
● Kronik karın ağrısı: Gastrointestinal sistem, karaciğer, dalak veya pankreas ile ilgili organik kaynaklı olabileceği gibi, organik bir neden olmaksızın da (fonksiyonel) gelişebilir. Uygun tedavi için organik nedenin fonksiyonel hastalıktan ayırt edilmesi gereklidir.
● Eozinofilik hastalıklar: Eozinofilik hastalıklar, sindirim sisteminde eozinofil adı verilen beyaz kan hücrelerinin anormal derecede artışı ile kendini gösterir. Bu durum, mide, bağırsak veya yemek borusunda iltihaplanma ve hasara neden olabilir. Belirtiler arasında karın ağrısı, yutma güçlüğü, ishal ve kilo kaybı bulunur.
● Çölyak hastalığı ve malabsorbsiyon bozuklukları: Çölyak hastalığı, gluten adı verilen bir proteine karşı bağışıklık sistemi reaksiyonu ile ortaya çıkar ve ince bağırsakta hasara yol açar. Malabsorbsiyon bozuklukları ise besinlerin sindirim sisteminden yeterince sindirilememesi veya emilememesi ile kendini gösterir.
● İnflamatuar bağırsak hastalığı (İBH): İnflamatuvar bağırsak hastalığı, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit olarak 2 ayrı alt başlıkta sınıflanır. Crohn hastalığı sindirim sisteminin ağızdan anüse kadar herhangi bir bölümünü etkileyebilir, ülseratif kolit ise kalın bağırsakta hastalığa yol açar. İBH grubundaki hastaların küçük bir bölümü (%10 civarında) ise ‘sınıflandırılamayan İBH’ olarak tanımlanır. Bu hastalıklar, bağırsağın iç yüzeyinde iltihaplanmaya ve hasara yol açar, karın ağrısı, ishal, kilo kaybı ve büyüme geriliği gibi belirtilere neden olabilir.
● Huzursuz bağırsak sendromu: Huzursuz bağırsak sendromu (İBS), karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle karakterize kronik bir durumdur. Çocuklarda İBS, stres, diyet ve bağırsak mikrobiyotasındaki değişikliklerle ilişkili olabilir.
● Kronik ishal: İshal, çocuklarda sık görülen bir durumdur ve enfeksiyon, gıda intoleransı, antibiyotik kullanımı veya sindirim sistemi hastalıklarından kaynaklanabilir. Kronik ishal, dehidratasyon ve beslenme bozukluklarına yol açabileceği ve yaşamı tehdit eden bir durum olduğu için dikkatli bir tanısal değerlendirme ve tedavi gerektirir.
● Kabızlık: Kabızlık, çocuklarda sıkça görülen bir diğer sindirim sorunudur ve genellikle diyet, sıvı alımı veya tuvalet alışkanlıkları ile ilişkilidir. Kronik kabızlık; karın ağrısı, iştahsızlık ve davranış değişikliklerine neden olabilir. Uygun ilaçla, uygun doz ve süre tedavi yapılmadığında, kabızlık tedavi başarısı düşük, nüks riski yüksektir.
● Üst ve alt sindirim sistemi kanamaları: Üst sindirim sistemi kanamaları kanlı kusma ve/veya katran rengi dışkılama, alt sindirim sistemi kanamaları ise kırmızı rektal kanama ile bulgu verirler. Ayırıcı tanı ve tedavi açısından en önemli yöntem endoskopik girişimdir.
● Karaciğer/safra kesesi hastalığı: Çocuklarda karaciğer ve safra kesesi ile ilgili hastalıklar, doğumsal anormallikler, enfeksiyonlar veya metabolik bozukluklar nedeniyle gelişebilir. Bu hastalıklar, karaciğer enzimlerinde yükselme, sarılık, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi semptomlara neden olabilir.
● Karaciğer yağlanması: Çocuklarda karaciğer yağlanması, obezite ve metabolik hastalıklarla ilişkilidir. Bu durum, zamanla karaciğer hasarına ve karaciğer yetmezliğine yol açabilir.
● Safra kesesi ve safra yolu hastalıkları: Doğumsal veya edinsel kaynaklı olabilirler. Özellikle büyük çocuklarda safra kesesi ve safra yolu taşları ile safra kesesi iltihabı, akut ve kronik karın ağrısı ayırıcı tanısında önemlidir.
● Neonatal kolestaz: Toplam bilirübin düzeyinin %15’inden daha fazlasının direk bilirübinden oluşması veya direk biliribin düzeyinin 1 mg/dl’den yüksek olması durumudur. Safra sentez bozukluğuna veya safranın karaciğer hücresinden ince bağırsağa akana kadar olan herhangi bir yerdeki tıkanıklığa/akış azalmasına işaret eder. Acil ve ayrıntılı bir değerlendirme zorunludur. Konulan tanıya göre tedavi cerrahi veya ilaç tedavisi olacak şekilde planlanır.
● Akut ve kronik pankreatit: Akut pankreatit nedenleri çok çeşitlidir. Enfeksiyon, travma, metabolik, ilaç kaynaklı olabilir. Akut pankreatitlerin bir kısmı tekrarlayan pankreatit, onların da bir kısmı kronik pankreatit formuna dönüşür. Akut pankreatit şiddeti üst karın ağrısı nedenidir. Kronik pankreatitte ise pankreasın sindirim ve endokrin işlevleri bozulmuştur.
Çocuk Gastroenteroloji Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Çocuk gastroenteroloji hastalıklarının belirtileri, hastalığın türüne, şiddetine ve çocuğun yaşına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Çocuk gastroenteroloji hastalıklarının en yaygın belirtileri:
● Yutma güçlüğü (disfaji), boğazda takılma hissi, ağrılı yutma
● Bulantı ve kusma
● Karın ağrısı
● İshal
● Kabızlık
● Kanlı ve/veya mukuslu dışkı
● Kilo kaybı ve büyüme geriliği
● Şişkinlik ve gaz
● Gözlerde ve ciltte sarılık
● Kanlı kusma, rektal kanama
Çocuk Gastroenteroloji Hastalıklarının Tanısı Nasıl Konulur?
Çocuk gastroenteroloji hastalıklarının tanısı kapsamlı bir değerlendirme süreci gerektirir. Tanı sürecinin ilk adımı, ayrıntılı bir hasta öyküsü alınması ve fizik muayenedir. Çocuk gastroenteroloji uzmanları çocuğun yakınmalarını, yakınmaların başlangıç zamanını, süresini ve şiddetini anlamak için aileden bilgi alır. Fizik muayene sırasında karın bölgesi palpasyonu, ağız ve boğaz muayenesi, deri ve gözlerin incelenmesi gibi adımlar gerçekleştirilir. Fizik muayenenin ardından doktor tarafından görüntüleme veya kan testleri gibi yardımcı testler istenebilir. Çocuk gastroenteroloji hastalıklarının tanısında kullanılan bazı testler şunlardır:
- Laboratuvar testleri: Kan testleri, idrar testleri ve dışkı testleri gibi laboratuvar testleri, çocuk gastroenteroloji hastalıklarının tanısında önemli rol oynar. Kan testleri, enfeksiyon, anemi, inflamasyon ve karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır. Dışkı testleri, bağırsak enfeksiyonları, parazitler, kanama ve malabsorbsiyon bozukluklarını tespit etmeye yardımcı olur. İdrar testleri, özellikle böbrek ve idrar yolu problemlerinin değerlendirilmesinde kullanılır.
- Endoskopi: Endoskopi, sindirim sisteminin iç yapısını doğrudan görüntülemek için kullanılan bir prosedürdür. Üst gastrointestinal endoskopi yemek borusu, mide ve duodenumun incelenmesini sağlar. Kolonoskopi ise kalın bağırsağın ve ince bağırsağın son kısa bir bölümünün incelenmesinde kullanılır. Endoskopi sırasında biyopsi alınarak, dokular mikroskopla incelenir ve kesin tanı konulabilir. Bu yöntem, inflamatuar bağırsak hastalıkları (İBH), çölyak hastalığı ve peptik ülser gibi durumların tanısında kritik öneme sahiptir.
- Görüntüleme teknikleri: Ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı tomografi (BT) ve baryumlu grafi gibi görüntüleme teknikleri, sindirim sistemi organlarının yapısal ve fonksiyonel değerlendirmesinde kullanılır.
- Özel testler: Bazı durumlarda, spesifik hastalıkların tanısı için özel testler gerekebilir. Örneğin, çölyak hastalığı tanısında doku transglutaminaz antikoru (tTG) testi kullanılır. Laktoz intoleransı veya diğer gıda intoleranslarını değerlendirmek için veya H. pylori tespiti açısından nefes testleri yapılabilir. Hidrojen nefes testi ince bağırsakta bakteri aşırı çoğalmasını tespit etmek için, üre nefes testi ise H. pylori tedavi başarısını değerlendirmek amaçlı kullanılır.
- Genetik testler: Bazı doğuştan gelen anomaliler için genetik testler yapılır. Genetik testler, hastalığın genetik kökenlerini ve kalıtımsal risk faktörlerini belirlemeye yardımcı olabilir.
Çocuk Gastroenteroloji Hastalıklarının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Çocuk gastroenteroloji hastalıklarının tedavisi hastalığın spesifik tipine ve ciddiyetine bağlı olarak uzman doktorlar tarafından planlanır. Tedavi yöntemlerinden bazıları şunları içerebilir:
- İlaç tedavisi: Birçok gastroenteroloji hastalığının yönetiminde ilaç tedavisi önemli bir rol oynar. İlaçlar inflamasyonu azaltmak, enfeksiyonları tedavi etmek, asit üretimini kontrol altına almak ve semptomları hafifletmek için kullanılır. Örneğin, inflamatuar bağırsak hastalıkları (İBH) olan çocuklar için kortikosteroidler, immünmodülatörler ve biyolojik ajanlar gibi ilaçlar reçete edilebilir.
- Diyet ve beslenme düzenlemeleri: Diyet ve beslenme düzenlemeleri, çocuk gastroenteroloji hastalıklarının tedavisinde kritik öneme sahiptir. Belirli gıdalara karşı intoleransı veya alerjisi olan çocuklar için özel diyetler uygulanır. Örneğin, çölyak hastalığı olan çocuklar glutensiz bir diyetle beslenmelidir.
- Yaşam tarzı değişiklikleri: Yaşam tarzı değişiklikleri, çocuk gastroenteroloji hastalıklarının yönetiminde önemli bir rol oynar. GÖRH ve İBS gibi durumlar için, yemek yeme alışkanlıklarının düzenlenmesi, öğünlerin küçük ve sık olması, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılması gibi değişiklikler önerilir. Ayrıca, yeterli sıvı alımı ve düzenli fiziksel aktivite, kabızlık gibi sorunların önlenmesine yardımcı olabilir.
- Cerrahi müdahaleler: Bazı gastroenterolojik hastalıklarda cerrahi müdahaleler gerekli olabilir. Örneğin ciddi inflamatuar bağırsak hastalıkları (İBH) olan çocuklarda bağırsak tıkanıklıkları, fistüller veya ciddi bağırsak hasarı varsa cerrahi müdahale gerekebilir. Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) için ilaç tedavisi yeterli olmadığında, fundoplikasyon gibi cerrahi işlemler uygulanabilir.
Sık Sorulan Sorular
Yaygın başvurulan yöntemlerden biri endoskopi olup, yemek borusu, mide, on iki parmak bağırsağı ile kalın bağırsakların içi ayrıntılı olarak incelenir. Ayrıca, gıda alerjileri veya intoleranslarını belirlemek için kan testleri ve dışkı analizleri de sıkça kullanılır.
Çocuk gastroenterolojisi polikliniği çoğunlukla doğumdan 18 yaşına kadar olan çocuk ve ergenlere yönelik hizmet verir. Bu uzmanlık alanı, bebeklikten gençlik dönemine kadar sindirim sistemi ile ilgili çeşitli sorunların teşhis ve tedavisi ile ilgilenir.
Çocuk gastroenteroloji muayenesi, öncelikle çocuğun tıbbi geçmişinin detaylı bir şekilde incelenmesi ile başlar. Ardından, ayrıntılı bir sistemik muayene yapılır, özellikle karın bölgesi dikkatlice muayene edilir. Gerekli görülürse laboratuvar testleri veya görüntüleme yöntemleri kullanılarak daha ileri değerlendirmeler yapılır.
Küçük çocuklarda endoskopi genellikle genel anestezi altında yapılır, böylece çocuk işlem sırasında rahat ve hareketsiz kalır. İnce ve esnek bir tüp olan endoskop, ağız yoluyla mide ve ince bağırsağa yönlendirilir ve bu sırada doktor, sindirim sisteminin iç yüzeyini bir kamera yardımıyla ayrıntılı olarak inceler. Kolonoskopide ise çocuğun yaş ve kilosuna uygun olan kolonoskop anüsten ilerletilerek tüm kolon ve ileumun son kısmı incelenir.
Gastroenteroloji muayenesinin süresi, hastanın şikayetlerinin ciddiyetine ve muayene amacına bağlı olarak değişebilir. Tipik olarak, bir gastroenteroloji muayenesi yaklaşık 20 ila 30 dakika arasında sürer. Bu süre içinde doktor, hastanın tıbbi geçmişini değerlendirir, fizik muayeneyi yapar ve gerekli görülürse ek testler veya görüntüleme yöntemleri ister.
Gastroenteroloji bölümüne genellikle Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları, Pediatri yan dal uzmanları, KBB uzmanları veya Çocuk Cerrahisi uzmanları tarafından sevk yapılır.
Çocuk gastroenteroloji, çocukların doğumsal ve edinsel sindirim sistemi, karaciğer, safra kesesi ve safra yolları, pankreas hastalıkları ve beslenme bozukluklarında görev alan önemli bir tıbbi bölümdür. Çocuklarında gastroenteroloji uzmanlık alanına ait belirtiler bulunan ebeveynler, hastanelerin çocuk gastroenterolojisi polikliniklerinden randevu alarak tedaviye başlayabilirler.