Beyin Tümörü
Beyin kanseri, kafatası içerisindeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyerek çoğalmasıyla ortaya çıkar. Beyin dokusunda anormal büyüyen hücreler kitle yani tümör oluşturur ve sert bir yapı olan kafatasına baskı uygulamaya başlar. Bu durum da, kafa iç basıncının artmasına neden olabileceğinden çeşitli nörolojik ve epileptik rahatsızlıkların oluşmasına ortam sağlar.
Beyin tümörü, çok yaygın görülmeyen bir hastalık olsa da, dünya nüfusu yaşlandıkça beyin tümörü olan vaka sayısının artacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle, erken teşhis ile hastalığın önüne geçmek mümkün olduğundan, rahatsızlığı bulunan kişilerin Nöroloji ile Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümlerine başvurmaları tavsiye edilmektedir.
Beyin Tümörünün Çeşitleri Nelerdir?
Çocukluk çağında beyin tümörü yerleşimi daha çok arka kafa çukurunda ortaya çıkar, başka organlardan sıçrayan tümörlere fazla rastlanmaz. Yaş ilerledikçe tümörün yapısı da değişmektedir. Erişkinlerde beyin tümörü, beyin dokusuna yapışık ya da beyin zarında oluşmakla birlikte diğer organlarda oluşan kanserlerin beyne yayılımları da gözlenebilmektedir.
Beyin tümörünün birçok çeşidi vardır ancak temel olarak iki gruba ayrılırlar.
Birincil Beyin Tümörü
Primer beyin tümörü olarak da bilinir. Bu çeşit tümörler beyin dokusunun kendisinden oluşabileceği gibi aynı zamanda; beyin içindeki sinirlerden, zarlardan, kafatası kemiğinden ya da kafatası çevresindeki kas dokusundan oluşurlar. Kendi içinde gruplara ayrılır.
İyi Huylu Beyin Tümörü
Benign beyin tümörleri olarak da bilinen iyi huylu beyin tümörleri, oldukça yavaş çoğalırlar. Beyin hücresi kaynaklı olmadıkları için kolaylıkla ayırt edilebilir ve cerrahi müdahale ile alınabilir. Öte yandan ameliyat ile çıkarılmayan iyi huylu tümörler, büyüyerek beyne baskı yapabilir ve zamanla kötü huylu tümörlere dönüşebilirler.
Kötü Huylu Beyin Tümörü
Malign beyin tümörü olarak da bilinen kötü huylu beyin tümörleri, hızlı çoğalırlar. Beyin hücreleri arasında oluştuğu için beyin dokusuyla iç içe geçmiştir ve ameliyatla alınması daha zor olabilmektedir. Cerrahi müdahale, beyin fonksiyonlarında kayıplara yol açabilmektedir.
İkincil Beyin Tümörü
Sekonder beyin tümörü olarak da bilinen ikincil beyin tümörü; akciğer, meme, prostat gibi dokularda oluşan kanserli hücrelerin kan dolaşımı yoluyla beyne sıçramasıyla (metastaz yapmasıyla) ortaya çıkar. Tümörün yerleştiği yere ve getirdiği risk durumuna göre tedavi şekli değişmektedir.
Beyin Tümörü Neden Olur?
Beyin tümörünün neden oluştuğu tam olarak bilinmese de bazı risk faktörleri mevcuttur.
Aile Hikayesi
Genellikle, bütün kanserlerin yüzde 5’i ile 10’u arası genetik sebeplerle ortaya çıkmaktadır. Beyin tümörü oluşumunda da kalıtım, risk faktörüdür. Bu nedenle ailesinde beyin tümörü olan kişilerin, düzenli olarak doktor kontrolü yaptırmaları tavsiye edilmektedir.
Yaş
Yapılan araştırmalarla beyin tümörü riskinin yaş ilerledikçe arttığı ortaya konmuştur.
Irk
Beyin tümörünün beyaz ırklarda görülme oranı, diğer ırklara göre daha yüksektir.
Radyasyon
İyonize edici radyasyona maruz kalanlarda beyin tümörü oluşumu riski yükselmektedir. Radyasyonla kanser tedavisi olanların yanı sıra Fukuşima ve Çernobil gibi nükleer felaketler sonucu ortaya saçılan radyoaktif serpintilere maruz kalanlar, bu risk grubuna örnek olarak verilebilir.
Metastaz
Vücudun diğer bölümlerinde oluşan kanserli hücreler, beyne de sıçrayıp burada tümör oluşumuna neden olabilmektedir.
Metastaz yapma eğilimi en fazla olan kanser türleri:
- Akciğer kanseri
- Meme kanseri
- Böbrek kanseri
- Mesane kanseri
- Cilt kanserinin bir çeşidi olan Melanom
Beyin Tümörünün Belirtileri Nelerdir?
Beyin tümörünün belirtileri, tümörün büyüklüğüne ve bulunduğu yere göre değişmektedir. Bunlar:
- Özellikle sabahları kötüleşen baş ağrısı
- Mide bulantısı
- Kusma
- Denge eksikliği
- Yürümekte zorluk
- Geçici hafıza kayıpları
- Konuşma zorluğu
- Görme kaybı
- Kişilik değişimleri
- Anormal göz hareketleri
- Kas çekilmesi
- Nedensiz bayılma
- Uyuşukluk
- El ve bacaklarda karıncalanma
- Sara nöbetleri
Beyin Tümörü Nasıl Teşhis Edilir?
Beyin tümörlerinde erken tanı koymak oldukça önemlidir. Yukarıdaki belirtilen şikayetlerden birkaçıyla doktoruna başvuran bir hasta, ilk olarak nörolojik muayene ile değerlendirilir. Nörolojik muayene aracılığıyla beyin tümörü oluşumu ile bağlantılı olabilecek çeşitli vücut fonksiyonları incelenir. Bunlar:
- Bacakların ve ellerin koordinasyonu
- Kas gücü
- Refleksler
- Duyma
- Görme
- Cilt hassasiyeti
- Denge
- Hafıza
- Zeka
Yapılan nörolojik muayeneden sonra Bilgisayarlı tomografi (BT), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), Anjiografi, beyin omurilik sıvısı (BOS) incelemesi gibi testlerden biri ya da birkaçından yararlanılır. Böylece tümörün varlığı daha detaylı bir şekilde gözlenir, boyutu ve yeri hakkında inceleme yapılır. Öte yandan konulan tanının netleştirilmesi ya da tümörün iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunun belirlenmesi için beyin biyopsisi (beyin dokusundan örnek alma) yapılabilmektedir.
Beyin Tümörü Nasıl Tedavi Edilir?
Tümörün yeri, büyüklüğü ve çeşidi detaylı bir şekilde belirlendikten sonra hastanın yaş ve genel sağlık durumu da dikkate alınarak en doğru tedavi şekline karar verilir. Genel olarak beyin tümörü tedavisinde öne çıkan üç yöntem vardır.
Cerrahi Tedavi
İyi huylu beyin tümörlerinde en çok tercih edilen yöntemdir. Cerrahi müdahaleyle bu tümörlerin tamamının temizlenmesi mümkün olabilmektedir. Öte yandan, bazı durumlarda kötü huylu beyin tümörlerinin cerrahi müdahale ile alınması zor olabildiğinden, tamamı alınamayan beyin tümörleri için farklı tedavilere ihtiyaç duyulmaktadır. Metastaz yoluyla beyine yayılan kanserli hücreler için ise orijinal kanserin türüne göre bir tedavi uygulanır.
Radyoterapi
Gerekli görülen durumlarda, genellikle cerrahi tedaviden 1 ay sonra Radyoterapi uygulanır. Radyoterapi de amaç, hastalıklı bölgeye proton, gamma ya da x ışınlarının verilmesiyle tümör hücrelerini öldürmek ya da büyümesini yavaşlatmaktır. Radyoterapi seansları; tümörün tipine, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve nörolojik bulgulara göre değişebilmektedir.
Kemoterapi
Kemoterapi, özel ilaçlarla tümörün ortadan kaldırılmasını amaçlar. Ağız ya da damar yoluyla verilen ilaçlar, kan dolaşımı aracılığıyla dokulara ulaşır. Genellikle kötü huylu tümör tedavilerinde tercih edilse de, hipofiz bezine yerleşen iyi huylu tümör tedavilerinde de kemoterapiden faydalanılabilir.