Anal Fissür Hastalarına Müjde: Botoksla Bu Hastalıktan Kurtulabileceğinizi Biliyor muydunuz?
Özellikle uzun süreli kabızlık yaşayanlarda en sık görülen rahatsızlıkların başında anal çatlaklar var. Görünürde küçük de olsa ciddi sıkıntılara neden olan anal çatlakların nedenlerini ve son dönemlerde cerrahi tedaviye alternatif olarak uygulanan botoks tedavisini Hisar Intercontinental Hospital Genel Cerrahi Uzmanımız ile konuştuk…
Anal fissür (çatlak) nedir?
Anal fissür (çatlak), makatın çıkışında, çatlak şeklinde oluşan bir yara sonucu dışkılama sırasında ve sonrasında şiddetli ağrıya ve bazen kanamaya neden olan hastalıktır. Görünüş olarak küçük olmasına karşın verdiği rahatsızlık çok belirgindir. Çatlak en çok arka orta hatta oluşur. İlk bir aylık dönemdeki yırtıklara erken (akut) anal fissür, daha uzun süreli çatlaklara ise kronik anal fissür denir. Kadın ve erkekte aynı oranlarda ve her yaş grubunda görülebilir.
Anal fissür neden oluşur?
Henüz tam olarak belirlenememişse de uzun süreli kabızlığın, doğumun, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi iltihabi barsak hastalıklarının çatlakların oluşumunda ve devamında etkili olduğu bilinir. Hastaların çoğunda şikayetlerin başlamasından önce büyük ve sert bir dışkılama hikayesi veya ishal sırasında sık barsak hareketlerinin oluşu hastalığı başlatan olaydır. Rektal bir termometrenin yerleştirilmesi, lavman cihazının ucu; hatta rektum ve anüsün muayenesinde kullanılan bir endoskop anal fissür meydana gelmesi için yeterli bir travma oluşturabilir. Çok sık olmasa da hamilelik, bir doğum olayı sırasında genital bölgede oluşan travma sonucu çatlak oluşabilir.
Anal fissürün belirtileri nelerdir?
Hastaların çoğunda anal ağrı ve özellikle ağrılı dışkılama görülür. Ağrı, dışkının çıkışı sırasında genellikle yırtılır, kesilir gibi veya yanma şeklinde hissedilir. Ağrı, anal kanaldaki lezyonun büyüklüğü ile orantılı değildir. Çatlak küçük; ama ağrısı şiddetli olabilir. Ağrı dışkılamadan hemen sonra kısa sürede bitebilir veya devamlı olabilir. Bazen dışkılama işlevini başlatmayı durduracak kadar kabızlık oluşturabilir. Büyük, sert dışkının geçişi çatlağın daha da ilerlemesine veya devam etmesine neden olur. Bunlara ek olarak kanama, kaşıntı ve üriner şikayetler olabilir.
Anal fissür, makattan olan ağrılı kanamaların en sık görülen sebebidir. Genellikle küçük miktarlarda, parlak kırmızı, bir kaç damla halinde veya genellikle tuvalet kağıdına bulaşma şeklinde kanama görülür. Kanama bazen daha fazla, damlama şeklinde tuvalete boşalabilir. Genellikle kansızlığa sebep olmaz. Kaşıntı, anal ülserasyondan kaynaklanan akıntı nedeniyle oluşur ve hastaların % 50’sinde görülür. Anal fissürden kaynaklanan ağrı bazen sık idrar yapma, hatta idrar yapamama ile sonuçlanabilecek kadar idrar yolu şikayetleri ile seyredebilir. Çatlak şeklindeki yara 4-5 haftadan fazla devam ederse, çatlak hattı önünde hemoroide (basur) benzer bir deri uzantısı oluşur; buna bekçi meme denir. Çatlak daha da derinleşir ise ağrı ve kaşıntı artar ve kronik fissür oluşur. Ağrı saatlerce, hatta gün boyu devam edebilir. Kanama seyrektir. Bazen her tuvalete çıkışta kanama olabilir ve kağıda bulaşır tarzdadır; hemoroidlerdeki gibi püskürür tarzda değildir.
Anal fissür nasıl tedavi edilir?
Anal fissürün tedavisinde kabızlıktan korunma çok önemlidir. Bunun için bol meyve, sebze tüketilmelidir. Kadınlardaki anal fissür, genellikle doğum travması veya doğumdan sonraki ilk günlerde oluşan kabızlıkla ilgilidir. Anal fissür bir şekilde oluşmuşsa diyet, dışkı yumuşatıcı ilaçlar, kısa süreli topikal kremler, sıcak su oturma banyolarına 3 hafta kadar devam edilmeli, ağrı varsa ağrı kesiciler verilmelidir.
Erken fissürlerde ilaç tedavisinin başarı şansı, dikkatli bir uygulama ile % 80’dir. Ancak fissür kronikleşmiş, çatlak derin ve zemini çok sert, bekçi meme gelişmiş ise bu tür tıbbi tedavi % 50 başarısız kalır. Kronikleşmiş anal fissürde tedavi, tıbbi veya cerrahi yolla anal spazmın giderilmesi esasına dayanır. Tıbbi tedavi ile geçici rahatlama sağlansa da, esas tedavi cerrahi müdahale ile sağlanır.
Cerrahi tedavide altın standart internal sfinkterotomi denilen lokal veya genel anestezi ile yapılan makatın iç kasının kesilerek gevşetildiği ameliyattır. Bu yöntemle bölgedeki basınç düşürülür. Ameliyattan sonra çatlakların %97 ile %100’ü tamamen iyileşir. Hastaların %90’ından fazlası 48 saat içerisinde ağrıdan kurtulurlar.
Ayrıca anal fissür tedavisinde lokal olarak kullanılan merhemler anal kanaldaki basıncı azaltarak etkili olmakta, etkisinin çabuk geri dönmesi, ilacın olumlu etkisinin hızlı bir şekilde ortaya çıkması, böyle bir tedavi ile fissür vakalarının bir kısmında cerrahi tedaviye gerek kalmaması, başarısızlık olmasının hastada herhangi bir zarar meydana getirmemesi ve yan etkilerinin son derece az, önemsiz olması nedeniyle günümüzde tercih edilmeye başlayan tedavi yöntemleri olmaya başlamıştır. Günümüzde yeni bir uygulama ile anal fissür hastalarına cerrahi tedaviye alternatif olarak Botulinum toksini (Botox) injeksiyonu yapılmaktadır. İşlem anestezi gerektirmeden poliklinik şartlarında uygulanmakta ve işlemden hemen sonra hastalar evlerine gönderilmektedir. Bu yöntem, herhangi bir anestezi gerektirmemesi, ağrısız olması ve ameliyata göre uygun maliyeti ile alternatif bir seçenek olarak görülebilir.