Anal fissür anüs çevresindeki ciltte oluşan küçük bir yırtıktır. Gündelik yaşamı doğrudan etkileyebilecek kadar rahatsız edici olabilir çünkü bu yırtık dışkılama esnasında cam kesiği gibi bir acıya yol açabilir. Basit bir yara gibi görünse de aslında vücutla ilgili pek çok sorunu içinde barındıran bir durumdur.
Anal Fissür Nedir?
Anal fissür makatta çatlak oluşumunu ifade eden, anüs çevresindeki ciltte oluşan küçük ama oldukça can yakıcı bir yırtıktır. Genellikle dışkılama sırasında meydana gelen zorlanma sonucu oluşur. Bu yırtık cildin yüzeyinde olmasına rağmen, sinir açısından zengin bir bölgede yer aldığı için gündelik hayatı ciddi şekilde etkileyebilecek düzeyde ağrıya neden olabilir. Kronik makat çatlağı sekiz haftadan uzun süredir var olan ve kendiliğinden iyileşmeyen çatlaklar için kullanılan bir tanımdır.
Anal Fissür Belirtileri Nelerdir?
Makatta çatlak belirtileri arasında en sık görüleni tuvalet sırasında cam kesiği gibi hissedilen keskin ağrıdır. Bu ağrı öyle yoğundur ki kişi bir dahaki tuvaleti mümkün olduğunca ertelemek iste fakat bu kaçınma hali, kabızlığa yol açar ve sorun daha da büyür. Sürekli tekrar eden ağrı ve kanama şikayetlerinde kronik anal fissür tanısı göz önünde bulundurulmalıdır. Sık karşılaşılan makat çatlağı belirtileri şunlardır:
- Ağrı: Dışkılama esnasında, özellikle sert ya da zorlayıcı bir dışkı geçişi sırasında, anüs çevresinde ani bir acı hissedilir. Bu ağrı genellikle keskin, bıçak gibi tanımlanır. Tuvalet bitse de ağrı kalabilir. Bir süre boyunca bölgede sızlama ve yanma devam eder.
- Kanama: Tuvalet sonrası tuvalet kağıdında fark edilen parlak kırmızı kan, çoğu zaman hemoroidle karıştırılır. Oysa anal fissürde kan genellikle yüzeyseldir ama yine de dikkate alınması gerekir. Tuvalet sonrası parlak kırmızı renkli kan görülmesi sıklıkla anal fissür kanama belirtisi olarak değerlendirilir.
- Ciltte hassasiyet ve tahriş: Zamanla anüs çevresindeki ciltte bir rahatsızlık hissi gelişir. Otururken, yürürken ya da iç çamaşıra temasla bile bölge tahriş olmuş gibi yanabilir, kaşınabilir. Bu belirtiler ilk başta hafif olabilir ama gün geçtikçe fark edilir hale gelir.
- Tuvalete çıkma korkusu: Ağrının yoğunluğu kişiyi istemsizce dışkılamayı ertelemeye iter. Bu durum kabızlığı tetikler, kabızlık ise fissürün derinleşmesine ve kronikleşmesine neden olur.
Anal Fissür Nasıl Olur?
Anal fissür yüzeysel bir cilt yırtığı gibi görünse de oluşum süreci yalnızca mekanik bir hasardan ibaret değildir. Fizyolojik düzeyde bu küçük çatlağın oluşması kas gerginliği, kan akımı bozukluğu ve dokular arası gerilim gibi birkaç biyolojik mekanizmanın bir araya gelmesiyle olur. Vücut burada yalnızca bir yırtık değil aslında kendi dengesinin bozulduğunu anlatır. Uzun süren kabızlık anal fissürün en sık nedenidir. Sertleşmiş dışkı anüsten geçerken bölgedeki deriyi gerer ve ince mukozada yırtılmaya neden olur. Bu durum bir kere yaşandığında bölge zaten hassas hale gelir ve tekrar eden dışkılamalarda yara her seferinde yeniden açılabilir. Bebeklerde makat çatlağı genellikle kabızlık sonrası sert dışkının geçişiyle ortaya çıkar ve anne-babaların dikkatini çekebilecek şekilde ağlama ve huzursuzlukla kendini belli eder.
Tuvalette uzun süre kalmak ya da dışkıyı çıkarmak için fazla ıkınmak, anal kanalda basıncın artmasına neden olur. Bu baskı damarlar üzerinde gerilme yaratır ve sonunda doku yırtılabilir. Özellikle düşük lifli beslenen ve yeterince su içmeyen kişilerde bu durum daha sık görülür. Fissür sadece kabızlıkla değil kronik ishalle de ilişkilidir. Sürekli dışkılama bölgedeki mukozanın tahriş olmasına yol açar. Asidik ya da sık dışkı geçişi cildi yorar, ince deriyi zayıflatır ve sonunda küçük çatlaklar ortaya çıkar. Doğum sırasında da pelvik bölge yoğun basınca maruz kalır. Bu durum doğum sonrası anal fissür gelişimine zemin hazırlayabilir. Aynı şekilde, nadiren de olsa anüse yönelik tıbbi müdahaleler veya travmalar da fissür oluşumuna neden olabilir. Erkeklerde makat çatlağı özellikle ağır kaldırma, kabızlık ve uzun süreli ıkınma gibi durumlarla daha sık karşılaşılır.
Anal Fissür Tanısı Nasıl Konulur?
Tanı süreci hastanın yaşadığı semptomları hekime açık şekilde ifade etmesiyle başlar. Dışkılama sırasında yaşanan ağrının niteliği, süresi, kanama olup olmadığı, tuvalet alışkanlıklarındaki değişiklikler gibi detaylar ilk değerlendirmede oldukça belirleyicidir. Özellikle ağrının tuvalet sırasında başlayıp sonrasında bir süre devam etmesi, anal fissür açısından ayırt edici bir özelliktir. Ayrıca hastanın beslenme şekli, su tüketimi, fiziksel aktivite düzeyi ve varsa kronik hastalıkları da dikkate alınır. Çünkü anal fissür yalnızca mekanik bir yırtık değil, çoğu zaman yaşam alışkanlıklarının sonucudur. Doktor anal bölgeyi dikkatle inceleyerek fissürün varlığını gözle değerlendirir. Akut (yeni oluşmuş) fissürlerde ince, yüzeysel ve genellikle arka orta hatta yerleşmiş bir yırtık izlenir. Kronikleşmiş fissürlerde ise yara çevresinde cilt katlantıları, kalınlaşmış yara kenarları veya ikincil lezyonlar görülebilir. Bu muayene dikkatli ve özenli yapılmalıdır çünkü hastanın yaşadığı ağrı, kasların istemsiz kasılmasına yol açabilir ve muayene deneyimini zorlaştırabilir. Akut anal fissür tanısı çoğu zaman fizik muayeneyle doğrulanır ve başka bir incelemeye gerek kalmaz. Ancak belirtiler farklı hastalıklarla karışıyorsa ya da yara beklenen sürede iyileşmiyorsa daha ayrıntılı değerlendirmeler gerekebilir.
Anal Fissür Tedavisi Nasıl Yapılır?
Makat çatlağı tedavisi çoğu zaman yaşam tarzı değişiklikleri, medikal kremler ve ılık oturma banyolarıyla başlar. Lif yönünden zengin gıdaların tüketilmesi, yeterli miktarda su içilmesi ve tuvalet alışkanlıklarının düzenlenmesi önerilir. Kabızlık sorunu yaşayan kişilerde dışkının yumuşatılması ve tuvalet sırasında zorlanmanın önlenmesi yaranın iyileşmesini doğrudan hızlandırır. Aynı şekilde uzun süreli oturma, aşırı ıkınma gibi davranışlardan da kaçınılması gerekir.
Bu önlemlerin yanı sıra medikal tedaviye de başvurulur. Özellikle anüs çevresindeki kasların (özellikle iç sfinkter kasının) spazmını azaltmak için bazı topikal kremler kullanılır. Bu ilaçlar bölgedeki kasları gevşeterek kan dolaşımını artırır ve iyileşme sürecini destekler. Ağrının azaltılması için lokal anestezik etkili kremler de önerilebilir fakat bu tür ürünler yalnızca semptom kontrolünde kullanılır, doğrudan tedavi edici etkileri sınırlıdır. Bazı durumlarda dışkı yumuşatıcı ilaçlar da sürece dahil edilir, özellikle kabızlık öyküsü olan kişilerde oldukça faydalıdır.
Eğer tüm bu yöntemlere rağmen fissür iyileşmiyor ve ağrı devam ediyorsa daha ileri tedavi seçenekleri değerlendirilir. Bunlardan biri botulinum toksini enjeksiyonudur. Kısaca “botox” olarak bilinen bu tedavi iç sfinkter kasına geçici bir gevşeme sağlamak amacıyla uygulanır. Kasın gevşemesiyle birlikte kan dolaşımı artar, bu da yaranın iyileşmesini mümkün kılar. İşlem genellikle ayaktan uygulanır ve etkisi birkaç ay boyunca devam eder.
Başlangıç evresindeyse makatta çatlak tedavisi çoğu zaman cerrahiye gerek kalmadan başarıyla tamamlanabilir. Dirençli ve uzun süredir geçmeyen çatlaklarda makat çatlağı ameliyatı kalıcı çözüm sağlayabilir. Özellikle kronikleşmiş tüm konservatif yaklaşımlara rağmen düzelmeyen ve yaşam kalitesini ciddi şekilde bozan fissürlerde cerrahi tercih edilir. En sık uygulanan işlem lateral internal sfinkterotomi adı verilen iç sfinkter kasının bir kısmının kesilmesi esasına dayanan bir tekniktir. Bu müdahale kas spazmını kalıcı olarak azaltır ve yaranın iyileşmesini sağlar. Makat çatlağı ameliyatı sonrası birkaç hafta içinde ağrı belirgin şekilde azalır ve dışkılama konforu geri kazanılır. Makat çatlağı iyileşme belirtileri ağrının azalması, kanamanın durması ve dışkılama sonrası sızlamanın kaybolması şeklinde gözlemlenebilir.
Cerrahi dışı yöntem arayan hastalar için anal fissür lazer uygulamaları son yıllarda ön plana çıkmaktadır. Daha az ağrılı ve kısa süreli iyileşme süreci isteyenler için lazerle anal fissür tedavisi giderek daha fazla tercih edilmektedir.
Sık Sorulan Sorular
Fissür Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Anal fissür genellikle kendini tuvalet sırasında başlayan ve sonrasında devam eden keskin, çizilir gibi bir ağrıyla belli eder. Dışkılama sonrası ağrı dakikalarca, hatta saatlerce sürebilir. Tuvalet kağıdında ya da dışkıda parlak kırmızı renkte kan görülmesi de sık rastlanan bir bulgudur. Kaşıntı, tahriş ve anüs çevresinde rahatsızlık hissi de eşlik edebilir.
Fissür Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Anal fissür tedavi edilmediğinde genellikle kendiliğinden iyileşme ihtimali düşer. Gündelik yaşamı etkileyen ileri vakalarda anal fissür ameliyatı etkili ve kalıcı bir tedavi seçeneği olabilir. Süreç uzadıkça basit bir yara kronik hale gelir. Bu da yara kenarlarının kalınlaşmasına, iç sfinkter kasında sürekli spazma ve kan akışının bozulmasına yol açar. Böyle bir döngüde yara her dışkılamada yeniden açılır, iyileşme süreci başa sarar. Uzun vadede bu durum sadece fiziksel ağrıya değil dışkılamayla ilgili korkulara, sosyal çekinmelere ve ciddi yaşam kalitesi kayıplarına neden olabilir.
Makat Çatlağı Otururken Acır mı?
Özellikle aktif dönemdeki bir anal fissür yalnızca tuvalet sırasında değil, otururken de ağrıya neden olabilir. Bu ağrı genellikle keskin değil sızlayıcı ve huzursuz edici bir karakterdedir. Uzun süreli oturmalarda, sert zeminde bulunmalarda veya yürürken sürtünme hissiyle tetiklenebilir. Bu durum günlük aktiviteleri etkileyebilir ve özellikle masa başı çalışan kişilerde yaşam kalitesini düşürebilir.
Makat Çatlağı Nasıl Gözükür?
Anal fissür çıplak gözle görülebilecek bir yapıdır fakat fark edilmesi kolay değildir. Anüs bölgesi hem erişimi hem de görsel incelemesi zor bir alandır. Akut fissürler genellikle anüsün arka kısmında ince bir çizik ya da yırtık gibi gözlemlenir. Kronikleşmiş fissürlerde ise yara kenarında deri katlantısı (sentinel tag) oluşabilir ve yara derinleşmiş, kenarları kalınlaşmış olabilir.
Makattan Jel Gibi Sıvı Gelmesi Ne Anlama Gelir?
Makattan gelen jel kıvamında sıvı genellikle mukus adı verilen bir salgıdır ve sindirim sisteminin doğal yapısında yer alır. Bu salgının anormal artışı, irritasyon, enfeksiyon ya da iltihaplı bağırsak hastalıkları (örneğin ülseratif kolit, Crohn hastalığı) gibi bazı durumların habercisi olabilir. Anal fissürlerde de sürekli tahriş olan bölgeden mukus benzeri sıvı gelebilir. Bu sıvı şeffaf, bazen sarımsı olabilir ve nadiren kötü kokuya neden olur.
Makat Çatlağı Varsa Kolonoskopi Yapılır mı?
Anal fissür tanısı genellikle basit bir fizik muayene ile konulabildiğinden ilk aşamada kolonoskopiye ihtiyaç duyulmaz. Bazı özel durumlarda, özellikle fissür kronikleşmişse, beklenenden uzun süre iyileşmiyorsa ya da yaş, öykü ve belirtiler kolorektal kanser gibi başka hastalıkları düşündürüyorsa kolonoskopi gündeme gelebilir.
Dışkıda Et Parçası Gelmesi Neden Olur?
Anal fissür, genellikle yüzeyel bir yırtık olduğu için dışkıda sadece parlak kırmızı, taze kan görülmesi beklenir. Dışkıda et parçası olarak tarif edilen yapılar genellikle kan pıhtısı, bağırsak mukozasına ait döküntüler ya da tümöral yapılardır. Bu durum ciddi bir bağırsak iltihabına, poliplere, divertikül kanamasına ya da nadir de olsa tümöre işaret edebilir. Özellikle dışkı alışkanlıklarında değişiklik, karın ağrısı veya gizli kan kaybı gibi eşlik eden bulgular varsa mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.
Dışkıda Beyaz Yuvarlak Parçalar Ne Anlama Gelir?
Anal fissür doğrudan bu tür yapılara neden olmaz ancak kronik fissürlü hastalarda bağırsağın florası, tuvalet alışkanlıkları ve mukus salgısı değişebilir. Bu da dışkıda zaman zaman anormal parçalar ya da doku artıklarının fark edilmesine neden olabilir. Dışkıda gözlemlenen beyaz yuvarlak yapılar çoğunlukla parazit yumurtaları ya da solucan segmentleriyle ilişkilidir. Özellikle çocuklarda daha sık görülse de erişkinlerde de karşılaşılabilir. Bazı durumlarda bu parçalar bağırsak florasına ait zar yapıları ya da sindirilmemiş mukus parçaları da olabilir.
Dışkıda Yumurta Akına Benzer Bir Salgı Ne Anlama Gelir?
Anal fissür, dışkılama sırasında bölgede tahrişe ve inflamasyona neden olduğunda, mukus üretimi artabilir. Bu salgı, genellikle dışkıya bulaşmış şekilde görülür ve kıvam olarak yumurta akına benzetilebilir. Yumurta akı kıvamındaki salgı sindirim sisteminden salınan mukus olabilir. Bu mukus kalın bağırsağın iç yüzeyini korumak amacıyla doğal olarak üretilir fakat miktarındaki artış, genellikle bir irritasyonun veya iltihabın göstergesidir. Spastik kolon (irritabl bağırsak sendromu), enfeksiyöz kolitler, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi durumlarda mukus salgısı artabilir.
Dışkıda Şeffaf Salgı Nedir?
Dışkıda şeffaf salgı çoğunlukla mukus içeriklidir ve bağırsak yüzeyinin kayganlığını sağlayan doğal bir sekresyondur. Belirgin miktarda görülüyorsa, bu durum genellikle bağırsak duvarının tahriş olduğuna işaret eder. Bu tahriş bir enfeksiyon, irritabl bağırsak sendromu, inflamatuvar bağırsak hastalığı ya da anal bölgedeki çatlak (fissür) gibi bir durum nedeniyle gelişebilir.
Eğer son günlerde makat bölgesinde ağrı, kanama veya tuvalette zorlanma gibi belirtiler yaşıyorsanız, bu durumun altında yatan nedenin netleşmesi için zaman kaybetmeden uzman doktorlarımızdan randevu alabilirsiniz. Erken tanı ve tedavi sürecinizin başarısını artırır.