Ağrı kliniği; kronik ağrının tanı ve tedavisi için kurulmuş, disiplinler arası çalışan sağlık merkezidir. Bel ve boyun fıtığı, bacak ve sırt ağrıları gibi hastanın hayat kalitesinde düşüşe yol açan hastalıkların tedavisi amaçlanır. Tedavi için farklı branşlarda uzman doktorlardan oluşan bir ekip koordine olarak çalışır. Bu ekip içerisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon, psikiyatri,beyin cerrahisi, ortopedi ve travmatoloji gibi alanlarda uzman hekimler bulunabilir. Hastalığın fiziksel etkileri tedavi edilirken, psikolojik yıkımın önüne geçmek için de çözüm üretilmeye çalışılır.
Ağrı Kliniği Nedir?
Ağrı kliniği, kronik ağrıların tedavisinde cerrahi müdahale, fizik tedavi, psikolojik tedavi gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışmasını temel alan sağlık kuruluşlarıdır. Ağrı klinikleri; ağrının tanımlanması, çok yönlü şekilde incelenmesini ve ağrının tedavi edilmesini hedefler. Hastanın hareketlerinin ve yaşamının kolaylaştırılması için çalışmalar yapılır. Bu kliniklerde öncelikle röntgen, MR, kan testleri gibi tetkikler yardımıyla ağrının altında yatan sebebin ne olduğuna karar verilir. Fizik tedavi uzmanı ve ekibi tarafından tedavi şemasına karar verilir ve uygulanır. Tedavi sırasında ilaç tedaviler, akupunktur, çeşitli enjeksiyon yöntemler tercih edilebilir. Bu işlemler sırasında hastanın hayat dinamiklerinde değişiklikler yapılması da iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Tıbbi tedavinin yanında hastanın kendi başına ağrıyla nasıl başa çıkabileceği, günlük hayatını nasıl sürdüreceği de hastaya öğretilmeye çalışılır.
Ağrı Kliniği Hastalıkları Nelerdir?
Semptom olarak ağrıya neden olan pek çok hastalığın tedavisi ile ilgilenir. Ağrı kliniğinin kapsamına giren bazı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Kronik ağrı sendromu
- Baş ve boyun ağrıları
- Migren ağrıları
- Boyun omuz ve sırt ağrıları
- Diz ve bacaklarda geçmeyen ağrılar
- Kireçlenme ağrıları
- Donmuş omuz gibi eklem ve kemikleri etkileyen hastalıklar
- Diyabete bağlı oluşan ağrılar
- Nöropatik ağrılar
- Damar tıkanıklığı ve damar sertliği sorunlarına bağlı gelişen ağrılar
- İrritabl bağırsak sendromu ve diğer gastrointestinal sistem bozuklukları
- Vücudun çeşitli bölgelerinde oluşan fıtıklar
- Zona ağrıları
- Boyun,Bel fıtığı ameliyatından sonra oluşan ağrılar gibi tedaviye rağmen devam eden ağrılar
Ağrı Kliniği Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın kaynağı, oluşum mekanizması gibi değişkenlere bağlı olarak hastalık belirtileri değişiklik gösterebilir. Bu hastalıkların ortak belirtisi ağrı oluşturmalarıdır. Ağrı kliniğinde tedavi edilebilen hastalıkların genel belirtileri şöyle listelenebilir:
- Kas ve eklem yaralanmaları: Araba ve ev kazaları, ameliyatlar gibi durumlar sonrasında eklem ve kaslarda hasar ortaya çıkabilir. Bu hasarlar ağrılara, hareketlerin kısıtlanmasına neden olabilir. Bel sırt ve boyun ağrıları da kas ve eklemlerde oluşan zedelenmeler sonucunda ortaya çıkabilir.
- Otoimmün hastalıklar: Bağışıklık sistemi, kişinin kendi vücut hücrelerine saldırarak hasar verdiği durumda Crohn, lupus gibi otoimmün hastalıklar ortaya çıkabilir. Hastalığın etkilediği organlar ve hastalığın tipine göre belirtileri değişse de bu hastalıklarda genel olarak yorgunluk, eklem ve dokularda şişlik, kas ağrıları görülebilir.
- Baş ve migren ağrıları: Migren ağrıları ile küme tipi baş ağrılarında ilaç tedavisine yanıt alınamadığı veya ilaç tedavisinin tercih edilmediği durumlarda hastanın hayat kalitesinde ciddi miktarda düşüş söz konusu olabilir.
- Sırt bölgesindeki ağrılar: Siyatik, bel fıtığı gibi sorunlar ağrı ve hareket kısıtlanmalarına yol açabilir. İki omuz arası ağrı, gündelik faaliyetlerin yapılmasında sorun yaşatabilir.
- Romatizmal ağrılar: Romatoid artrit, fibromiyalji gibi romatizmal hastalıklar hastayı rahatsız eden ağrılar şeklinde belirti verebilir. Boyunda gerginlik ve ağrı, baş ile boyun arasındaki ağrı gibi şikayetler artrit sebebiyle ortaya çıkabilir.
- Sinir hasarıyla oluşan ağrılar: Karpal tünel sendromu gibi nöropatiler belirti olarak ağrı, karıncalanma ve batma hissine neden olabilir.
- Yüz bölgesinde görülen ağrılar: Çiğneme, konuşma gibi gündelik işleri yapmakta zorluğa neden olan trigeminal nevralji, diş ağrıları gündelik hayatı etkileyebilir. Hasta yemek yemekte, uyumakta dahi sorun yaşayabilir.
Ağrı Kliniği Hastalıklarının Tanısı Nasıl Konulur?
Ağrı kliniği birimlerinde tedavi için öncelikle ağrının altında yatan sebep bilinmelidir. Ağrıya neden olan problemi belirlemek için çeşitli yöntemler tercih edilir. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır:
- Hasta öyküsünün dinlenmesi: Ağrının ne zaman başladığı, hangi koşullarda oluştuğu gibi detaylar doktor tarafından dinlenir. Hastanın sahip olduğu diğer hastalıklar da değerlendirmeye alınır. Baş ağrılarında ışık hassasiyeti, ağrının yoğunlaştığı alan gibi değişkenlerle ağrının tipi belirlenebilir.
- Kan testleri: Altta yatan hastalığın nedeninin bulunması ve kronik ağrı şikayetinde diğer ihtimallerin dışlanması amacıyla kullanılabilir.
- Manyetik rezonans görüntüleme (MR): Kas,kemiklerde ve yumuşak dokularda meydana gelen hasarların tespit edilmesi için tercih edilebilir.
- Röntgen: Kemik kırık ve çatlaklarının tespitikireçlenmenin derecesi için kullanılabilir.
- Bilgisayarlı tomografi (BT): Doku ve kemiklerde bulunan hasarların tespit edilmesinde faydalı olabilir.
- Nörolojik testler: Sinirlerin durumu, reflekslerin çalışması detaylı olarak incelenebilir. Ağrının temelinde sinirlerde bulunan bir hasar olup olmadığına karar vermeye yardımcıdır.
Doktor ve ekibin şüphelendiği hastalığa bağlı olarak tanı için tercih edilen tetkikler daha da çeşitlendirilebilir.
Ağrı Kliniği Hastalıklarının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ağrı kliniği hastalıkların tedavisi için çok yönlü bir tedavi şeması oluşturur. Fizik tedavi, ilaç tedavisi, masaj uygulamaları gibi işlemler hastaya uygulanabilir. Ağrı kliniğinde tedavi prosedürleri şöyle açıklanabilir:
- İlaç tedavisi: Ağrının ve ağrıya neden olan etmenlerin tedavisi amacıyla ilaç kullanımı tercih edilebilir. Ağrı kesiciler, kas gevşeticiler gibi ilaçlar hastalığa bağlı olarak reçete edilebilir.
- Egzersiz: Hastaya uygun egzersizler yaptırılarak ağrı ve hareket kısıtları giderilebilir. Yoga, yüzme ve pilates gibi sporlar ağrının azaltılması ve duruşun düzeltilmesi için yardımcı olabilir.
- Uygulamalı tedaviler: Ağrının azaltılması için fizik tedavi uygulamaları, masaj terapileri kullanılabilir. Akupunktur, uygulamalar kas ve kemiklerin gevşemesi, ağrıların azalması için tercih edilebilir.
- Enjeksiyon uygulamaları: Ağrı kesici, kortizon gibi enjeksiyon formundaki ilaçlarla hastanın rahatlaması ve iyileşmesi sağlanabilir.
- Yaşam tarzı değişiklikleri: Obezite, yanlış beslenme, uyku bozuklukları gibi değişkenler ağrının artışına yol açabilir. Su tüketiminin artırılması, beslenmenin düzenlenmesi gibi alışkanlıklarda yapılan değişimler hastanın şikayetlerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
- Psikolojik tedavi: Uzun süredir geçmeyen ağrılar hastanın hayat kalitesini düşürdüğü gibi hastanın psikolojik ve sosyal durumunu da etkileyebilir. Ortaya çıkabilecek depresyon, anksiyete gibi sorunlarla mücadele için psikolojik danışmanlık tercih edilebilir.
Sık Sorulan Sorular
Göz ağrıları baş ağrısı yapar mı?
Gözlerde oluşan yorgunluk, glokom, enfeksiyon, kornea çizikleri, göz kuruluğu gibi sorunlar gözde ağrıya neden olabilir. Bu ağrı gözden başlayarak çevresini de etkiler ve aynı zamanda baş ağrısı da oluşabilir. Ancak bu tip baş ağrıları çok sık görülen ağrılar değildir. Baş ağrısından sonra göz ağrısı oluşumu da söz konusu olabilir.
Baş ağrı bölgeleri ve nedenleri nelerdir?
Baş ağrısının yoğunlaştığı bölge, ağrının sebepleri hakkında genel bir kanıya varılmasına yardımcı olabilir. Bazı baş ağrıları ve bölgeleri şu şekilde sıralanabilir:
- Gerilim tipi baş ağrısı: Başın her iki tarafında veya hayali bir bant gibi kafanın çevresini saran ağrı tipidir. Uykusuzluk, yorgunluk, stres gibi sebeplerle ortaya çıkabilir. Boyundan başa vuran ağrı da bu tip ağrılara örnek olabilir.
- Migren veya hormonal sebepli baş ağrısı: Başın sadece bir bölgesinde yoğunlaşır. Boyun kökündeki ağrı da migren nedeniyle oluşabilir. Migren ağrıları hava değişikliği, bazı besinler ve hormonal değişimler nedeniyle tetiklenebilir.
- Küme tipi baş ağrısı: Başta bir noktayı hedefleyen ve sıklıkla göz küresi çevresinde oluşan ağrılardır. Küme baş ağrılarının, beyinde gelişen bir takım kimyasal tepkimeler sonucu oluştuğu tahmin edilmektedir.
- Sinüs baş ağrısı: Yüzün tamamı, alın, burun ve elmacık kemiklerini de kapsayan ağrılardır. Solunum yolu enfeksiyonu, alerji, soğuk algınlığı gibi sebeplerle mukus salgısının birikmesiyle ortaya çıkabilir.
- Dehidrasyon ağrısı: Başın tamamı, sırt ve belin yan kısımları gibi bölgelerde görülen ağrıdır. Vücudun ihtiyacı kadar su tüketilmediği durumlarda görülebilir.
Boyun ağrılarına hangi bölüm bakıyor?
Boyun ağrısı şikayetinde, ağrının durumu, altında yatan sebepler gibi değişkenlere bağlı olarak tedaviyi yapacak bölüm değişiklik gösterebilir. Örneğin boyun ve kulakta ağrı fıtık, boyun düzleşmesi gibi sebeplerle oluşabilirken tükürük bezlerindeki problemler de bu tarz ağrılarda etkili olabilir. Hastalığın türüne bağlı olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon, nöroloji ve romatoloji bölümleri tarafından boyun ağrıları tedavi edilebilmektedir.
Omuz ve sırt ağrılarına ne iyi gelir?
Omuz ve sırt ağrısı görüldüğünde en doğru tedavi için bir uzmana danışmak gerekse de rahatlamaya yardımcı olabilecek bazı evde tedavi yöntemleri de mevcuttur. Ağrı herhangi bir faaliyet yaparken ortaya çıktıysa öncelikle bu bölgedeki baskıyı azaltacak bir pozisyona geçilmelidir. Ağrının oluştuğu ilk 48 saat süre boyunca bölgeye buz veya soğuk kompres uygulanması şikayetin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Soğuk uygulama bölgedeki ödem ve iltihabın dağılmasını sağlayarak anestezik etki görülmesinde faydalı olabilir. Bu süreç sonrasında ılık havlu veya su torbası kullanılarak bölgedeki kan akışının hızlandırılması sağlanabilir. Masaj uygulanarak ağrıya neden olan kaslardaki gerginlik azaltılabilir. Bu süreçte duruş düzeltilmeli, hareketlerde ve eşya taşıma gibi durumlarda omurganın zorlanması engellenmelidir. Boyunda sertlik ve ağrı şikayeti olan hastalar için de duruma göre benzer şekilde müdahaleler önerilebilir. Eğer ağrı uzun süredir devam ediyorsa veya dayanılmayacak durumda ise en kısa zamanda uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.
Uzun zamandır devam eden ağrı şikayetleriniz için en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurmak, sorunun altında yatan hastalığın tedavisi için doğru bir tercih olacaktır. Ağrı Kliniği birimlerinden randevu alarak detaylı bir muayeneden geçebilir ve tedavi sürecinize başlayabilirsiniz.