TUİP (transüretral prostat insizyonu) ameliyatı, prostat bezinin minimal invaziv bir prosedürdür. Genellikle BPH (benign prostat hiperplazisi) denilen iyi huylu prostat büyümesi hastalığının tedavisinde kullanılan cerrahi bir girişimdir. TUİP, BPH hastalığının neden olduğu idrar yapma sorunları ve kısırlık yani infertilite konusunda endişeler bulunan genç erkeklerde etkilidir. Genellikle prostat boyutu 30 ml’nin altında mesane boyutu yüksekliği tanısı alan ve ilaç tedavisi ile şikayetleri geçmeyen hastalar için uygundur. BPH, erkeklerde en sık rastlanan ürolojik problemlerden biridir ve genelde 50 yaş ve üzeri erkekleri etkiler. TUİP, bu rahatsızlığın cerrahi tedavisinde avantajları nedeni ile sıklıkla uygulanan bir yöntemdir.
TUİP işleminin yapılmasına, kişinin ve hastalığın durumuna bağlı olarak, yalnızca doktorlar tarafından karar verilebilir. Her hasta farklı olduğundan, TUİP’in etkinliği kişiden kişiye değişebilir ve başarı oranı, prostat büyüklüğü, semptom şiddeti, altta yatan sağlık durumu ve cerrahi beceri gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, TUİP ameliyatı hakkında daha fazla bilgi ve bireysel değerlendirme için bir üroloji uzmanına danışmak gerekir.
TUİP Nedir ?
Bu yöntem, BPH (benign prostat hiperplazisi) olarak adlandırılan, prostat bezinin büyümesine bağlı olarak ortaya çıkan, idrar akışını engelleme veya semptomlara neden olma durumunda tercih edilebilir. TUİP, büyük prostat durumunda uygun bir yöntem değildir ve tipik olarak daha hafif prostat büyümesi vakalarının tedavisinde ve genelde prostatı 30 gr altında olan bireylere yapılır.
TUİP işlemi, BPH için yapılan diğer ameliyat seçeneklerine göre minimal girişimsel bir işlem olarak kabul edilir. Cerrahi girişim minimal düzeyde olduğu için operasyon süresi ve sonrasında iyileşme süresi daha kısadır. Bu yöntem sayesinde, BPH’ya ait semptomlar hafifletilebilir ve üretral basınç azalarak idrar yapma sorunlarını giderilebilir. TUİP’in avantajları arasında daha az kanama, daha kısa hastanede kalış süresi, daha hızlı iyileşme süreci ve daha az ciddi komplikasyon riski bulunur. Ayrıca, TUİP ameliyatı cinsel fonksiyonları alternatif cerrahi seçeneklere kıyasla daha az etkileyebilir.
TUİP Nasıl Yapılır?
TUIP ameliyatında, cerrahi bir alet olan rezektoskop, penisin ucundan idrarı mesaneye (üretra) taşıyan tüpe sokulur. Cerrah, idrar kanalını genişletmek ve idrarın daha kolay geçmesini sağlamak için prostat ve mesanenin birleştiği bölgede (mesane boynu) bir, iki küçük oluk açar.
İşlem, kısa süreli olup, hastanede yatış süresi genellikle bir gündür. İyileşme sürecinde idrar yolunda geçici rahatsızlık, idrar yapma sırasında yanma gibi hafif semptomlar yaşanabilir. TUİP ameliyatının genel olarak nasıl yapıldığına ilişkin adımlar ise şöyledir:
İşlem öncesi prosedür: Ameliyat öncesi, ilgili doktorun verdiği talimatlara uymak önem taşır. Önerilen tetkiklerin yapılması, kan sulandırıcı ilaç kullanımı varsa birkaç gün öncesine kadar bırakılması ve ameliyat öncesindeki hazırlık sürecini doğru bir şekilde takip etmek gerekir.
Anestezi: TUİP ameliyatı genel veya spinal(belden) anestezi altında yapılır. Anestezi yöntemi, doktorun tercihine ve hastanın durumuna bağlı olarak değişse de, çoğu durumda, spinal anestezi ile sadece bölgesel uyuşturma sağlanır.
İnsizyonun Yapılması: İşlem sırasında, doktor üretra yolunu açmak için prostatın alt kısmına bir insizyon yapar. Bu, genellikle penisin ucundan endoskopik(kapalı) olarak yapılır.
Prostat dokusunun incelenmesi: İnsizyon yapıldıktan sonra, doktor prostat dokusunu daha iyi görebilmek için özel bir alet kullanabilir. Bu alet, işlemin yapılacağı bölgenin görüntülerini verir ve doktora daha iyi bir rehberlik sağlar.
Prostatın iç kısmının açılması: İnsizyon açıldıktan sonra, prostatın iç kısmı genellikle bir elektrikli veya lazer cihazıyla küçük kesilere maruz bırakılır. Bu kesiler, prostat bezinin iç basıncını azaltarak idrar akışını iyileştirmeyi amaçlar.
İşlemin tamamlanması: Prostat bezinin iç kısmındaki kesiler yapıldıktan sonra, ufak kanamalar kontrol altına alındıktan sonra sonda takılarak işleme son verilir.
TUİP Kimlere Uygulanır?
TUİP, genellikle benign prostat hiperplazisi olarak bilinen prostat bezinin büyümesi nedeniyle ortaya çıkan semptomları olan erkek hastalara ve kısırlık şüphesi bulunan küçük prostatlı genç erkeklere uygulanır. BPH, prostat bezinin yaşlanma süreciyle birlikte büyümesi sonucu ortaya çıkar ve idrar yapmada çeşitli zorluklara sebep olur. Genel olarak, TUİP’in uygulandığı durumlardan bazıları aşağıdaki gibidir:
- Acil ve sık sık idrara çıkma ihtiyacı
- İdrar yaparken zorlanma
- İdrarın yavaş gelmesi
- Gece idrara çıkmanın artması
- İdrarın kesik kesik gelmesi
- İdrar kaçırma
- Hiç idrara çıkamama
- Mesanenin tamamen boşalmaması hissi
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları
- Böbrek ve mesane hasarları
- Mesane taşları oluşması
- İdrarda kan görülmesi
TUİP, yukarıda belirtilen şikayetlerin tedavisi ve engellenmesi durumunda yapılan etkili bir tedavi seçeneğidir. Ancak, her hasta farklı olduğu için ameliyat kararı, bireysel duruma bağlı olarak doktor tarafından belirlenebilir.
TUİP Yönteminin Dezavantajları Nelerdir?
TUİP, prostat hastalıklarının tedavisinde kullanılan güvenli bir yöntemdir, ancak; bazı dezavantajları bulunabilir. TUİP, prostat bezinin boyutuna ve hastanın durumuna bağlı olarak, uygulanabilirlik açısından sınırlamaları olan bir cerrahi yöntemdir. Örneğin, büyük prostat bezlerinde veya sık tekrarlayan semptomlarda, hoLEP/thuFLEP gibi daha invaziv cerrahi seçenekler tercih edilebilir. TUİP yönteminin dezavantajlarından bazıları şu şekilde belirtilebilir:
- Yeniden tekrarlama durumu: TUİP, diğer cerrahi yöntemlere göre daha invaziv olduğundan ve prostatın tamamı çıkarılmadığından, yeniden prostat büyümesi nedeniyle semptomlar tekrar ortaya çıkabilir. Ameliatın tekrarlama oranı, prostat bezinin büyüklüğüne ve hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir.
- Prostatın tamamen çıkarılmaması: TUİP, prostat bezinin iç kısmında yapılan kesilerle prostatın iç basıncını azaltmayı hedefler. Ancak bu işlem, prostatın tamamen çıkarılmasını sağlamadığından, büyük prostat bezine sahip olan hastalarda etkili olmayabilir ve diğer cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulabilir.
- Cinsel yan etkiler: TUİP ameliyatı sonrasında çok düşük ihtimalle bazı hastalarda cinsel işlev bozukluğu yaşanabilir. Nadir durumlarda, meninin idrar yoluna geri kaçması veya meni miktarının azalması gibi ejekülasyon sorunları oluşabilir. Bu durumlar genellikle geçici olup, zamanla düzelme eğilimi gösterir.
- İdrar kaçırma riski: TUİP ameliyatı sonrasında nadir durumlarda inkontinans (idrar kaçırma sorunu) denilen rahatsızlık nadiren ortaya çıkabilir. Bu, genellikle geçici bir durumdur ve zamanla düzelir.
Doktorlar, hastanın durumunu ve semptomlarını değerlendirerek en uygun tedavi seçeneğini önerir. Tedavi seçeneklerin avantajları ve dezavantajları hakkında önceden bilgi sahibi olmak, ameliyat kararı hakkında daha rahat hissetmeye fayda sağlayabilir.
TUİP Yönteminin Yan Etkileri Var mıdır, Komplikasyonları Var mıdır?
Her cerrahi prosedürde olabileceği gibi, TUİP işleminin de bazı potansiyel yan etkiler ve komplikasyonlar meydana gelebilir. İşlemin riski ve şiddeti herkes için aynı değildir ve kişiden kişiye değişebilir. Olası yan etkilerden bazıları ise aşağıdaki gibidir:
- Kanama: TUİP işlemi sonrasında birkaç gün boyunca kanama görülebilir. Genellikle hafif veya orta derecede kanama olarak başlar ve çoğu durumda kendiliğinden durur.
- İdrar yolu enfeksiyonu: İdrar yolu enfeksiyonu, herhangi bir prostat ameliyatından sonra görülen yaygın bir durumdur ve TUİP sonrası da idrar yolu enfeksiyonu riski bulunur. Ameliyat sonrası, penisteki kateterin kalma süresi uzadıkça enfeksiyon riski de artar. İdrar yolu enfeksiyonu tedavisi ise antibiyotik kullanmayı gerektirebilir.
- Geçici idrar yapma zorluğu: Operasyondan birkaç gün sonraya kadar geçici idrar yapma zorluğu yaşanabilir. Bu durumu kolaylaştırmak için kısa bir süreliğine sonda olarak da bilinen, penise kateter takılabilir.
- İdrar kaçırma: TUİP sonrası nadiren idrar kaçırma (inkontinans) durumu yaşanabilir. Bu durum, idrar tutma mekanizmasının geçici olarak bozulması sonucunda ortaya çıkar. İdrar kaçırma sorunu, çoğu hastada zamanla düzelir.
Yukarıda belirtilen yan etkiler ve komplikasyonlar, TUİP işlemi sırasında veya sonrasında ortaya çıkabilir. Bahsedilen yan etkiler, genellikle geçici ve iyileşme süreci içinde kendiliğinden düzelme eğilimi gösterir.
TUR-P’a Göre Avantajları Nelerdir?
TUR-P (transüretral prostat rezeksiyonu), prostat bezinin bir kısmının veya tamamının çıkarılması için kullanılan yaygın bir cerrahi girişimdir. TUİP ile TUR-P arasında bazı avantaj farkları bulunmaktadır. İşte TUİP’in TUR-P’ye göre bazı avantajları:
- Daha az invaziv: TUİP, prostata yapılan minimak kesileri içerirken, TUR-P’de prostat bezi çıkarılabilir. Bu nedenle, TUİP daha az invaziv bir prosedürdür ve genellikle daha az komplikasyon riski taşır.
- Daha az kanama riski: TUİP yöntemi TUR-P’ye göre daha az kanama riski taşır. Bu da, ameliyat sonrası kanama komplikasyonlarının daha az olması anlamına gelir. TUİP, kan sulandırıcı ilaç kullananlar ile kan pıhtılaşması sorunu olan kişiler için iyi bir seçenek olarak kabul edilir.
- Daha kısa hastanede kalış süresi: TUİP işlemi, genellikle daha kısa bir hastanede kalış süresi gerektirir. Hastalar genellikle, işlemin yapıldığı gün ya da bir sonraki gün hastaneden taburcu edilebilir. TUR-P’de ise hastanede kalış süresi daha uzun olabilir.
- Cinsel fonksiyonlar üzerinde daha az etki: TUİP’in cinsel fonksiyonlar üzerinde genellikle daha az olumsuz etkisi vardır. Prostatın sadece küçük bir bölümünün çıkarıldığından cinsel fonksiyonlar daha az etkilenebilir. TUR-P’de ise bazı durumlarda cinsel işlev bozukluğu daha çok görülüp, etkiler kalıcı olabilir.
TUİP ameliyatı ile, doktor tarafından belirlenmiş uygun hastalarda başarılı sonuçlar elde edilebilir ve semptomlar önemli ölçüde azalabilir. Bu yöntemin uygun bir seçenek olup olmadığını belirlemek için bir üroloji uzmanı tarafından yapılan değerlendirme gereklidir.