Son günlerin gündemini en çok meşgul eden konulardan biri olan, özellikle çocuklara yönelik okul çantası, ayakkabı, kalem gibi ürünlerde kullanılan kimyasal madde oranlarının belirtilen ve uygun görülen sınırların çok üzerinde olması…
Bu ürünlerde kullanılan kimyasalların özelliklerini, çocuklarımıza bugün ve gelecekte verebileceği zararları Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık’tan öğrendik.
Gıda Katkı Maddeleri Kullanımına İzin Verilen Maddelerdir…
Gıda katkı maddeleriyle ilgili çalışma, kural ve düzenlemeler uluslararası niteliktedir. ‘Bu konuda; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gıda Tarım Örgütü’nün (FAO) çalışmaları ile Uluslararası Gıda Kodeks Komisyonu (CAC) oluşturulmuştur. CAC’nin alt kuruluşu olan Gıda Katkı Maddeleri Eksper Komitesi; (JECFA- Joint Expert Commitee on Food Additives) gıda katkı maddeleri için öneri niteliğinde standartlar hazırlamaktadır. Ülkemizde de, Sağlık Bakanlığı’nın gıda katkı maddeleri yönetmeliğindeki tanımı şöyledir; Gıda katkı maddeleri; “Normal koşullarda tek başına tüketilmeyen veya gıda hammaddesi olarak kullanılmayan, tek başına besleyici değeri olan veya olmayan; seçilen teknoloji gereği kullanılan işlem veya imalat sırasında kalıntı veya türevleri mamul maddede bulunabilen, gıdanın üretilmesi, tasnifi, işlenmesi, hazırlanması, ambalajlanması, taşınması, depolanması sırasında; gıda maddesinin tat, koku, görünüş, yapı ve diğer niteliklerini korumak, düzeltmek amacıyla kullanılmasına izin verilen maddelerdir.”
Gıdalara Renk Vermek İçin Kullanılan Gıda Boyaları İzin Verilen Ölçülerde Kullanılmalı!
Son zamanlarda, yaşamımızın her alanında sağlığımıza etkilerinin tartışıldığı kimyasal maddelerden en çok gündemde olanları azo boyaları ve fitalatlardır. Azo boyaları, tekstil ve gıda sanayisinde yaygın olarak kullanılan boyalardır. Kimyasal olarak aromatik azo bileşikleri yapısında olan ve sentetik olarak elde edilen bu bileşikler, farklı kimyasal gruplar eklenmesiyle, kararlı parlak ve canlı çok çeşitli renkler oluştururlar. Gıdalara renklendirici olarak ya da ışığın, havanın, sıcaklığın, nemin etkisiyle doğal renginin kaybını dengelemek amacıyla çok çeşitli renk maddeleri katılır. Azo boyaları su içinde iyi çözündüğünden, vücutta birikmez, karaciğerde parçalanarak, idrar yoluyla vücuttan dışarıya atılır. Azo boyası ile renklendirilen gıdaları tüketerek, azo boyası için geçerli doğrudan toksik düzeye ulaşılmaz. Ancak standartlara uygun özellikte olmayan bazı boyalar ve bunların bozulması ile oluşan ürünler toksik etkili olabilir. Boyaların birçok bozulmuş ürünleri olduğundan, bunlar sonradan mutajenik ya da kanserojenik etki yaparlar.
Bu nedenle, bazı boyaların gıda boyası olarak kullanılmasına artık izin verilmemektedir. Bazı gıda boyalarının, çocuklarda hiperaktiviteye sebep olduğu ya da hiperaktiviteyi artırdığı iddia edilmektedir. Hiperaktivite etkisi tartışmalı çalışmalar bulunmaktadır. Ancak farklı boya kombinasyonları (örneğin azo boyaları ve benzoik asit kombinasyonu) bulunduran besinleri tüketen çocuklarda bazı olumsuz etkileri olduğu da görülmüştür. Direkt etkiler yanında, kullanılan bazı maddelerin ya da ilaçların yan etkilerinin ortaya çıkmasına neden olabilirler. Örneğin, yiyecek ve içeceklere sarı renk vermek için katkı maddesi olarak kullanılan, bir azo boyası olan Tartrazin (E 102) bazı kişilerde alerjik reaksiyonları artırabilir. Yine son yıllarda meyve, sebze veya tohum ve baharatlardan elde edilen pigmentler, doğal gıda renkleri olarak kullanılması da teşvik edilmektedir. Renklendirici özellikleri ve saflıklarının belirlenmiş kriterlerde olması gerektiği gibi, gıdalara katılması gereken miktarlar titizlikle testten geçirilmelidir. Her ülke ilgili kuruluşları ile bunları kontrol altında tutmaya çalışmaktadır.
Fitalatlar denilen kimyasal maddeler, fitalik asit esterleri olan, suda çözünürlükleri ve uçuculukları düşük, yağda çözünürlükleri yüksek organik bileşiklerdir. Çok geniş kullanım alanı olan bir plastiğin (Polivinilklorür, PVC) yapısına katılarak uzun moleküllerin birbirleri üzerinde kaymasını sağlarlar. Bu nedenle sert plastik elastik hale getirmek için kullanılmaktadır. PVC; kapı, pencere, yer döşemeleri, cephe kaplaması şeklinde binalarda, elektrik kabloları, su borularında, beyaz eşya ve mutfak gereçleri, elektronik aletlerde, otomobil sanayide, sağlık malzemelerinde, oyuncaklarda yaygın olarak kullanılır. Endokrin sistemde etkilerinin yanında, toksik özellikleri nedeniyle genetik, kanserojen faktör olarak tartışılan katkı maddeleridir.
Ülkemizde de”Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ” ile birlikte, tekstil, hazır giyim, kırtasiye ve çocuk bakım ürünlerinde bulunan azo boyaları ve fitalatlar gibi tehlikeli kimyasalların kontrolleri yapıldığı gibi, kullanımına da kısıtlamalar getirilmiştir. Tüketici Ürünlerinin Güvenlik Risklerinin Belirlenmesi ile ilgili çalışmalar da yoğunluk kazanmıştır. Özellikle tekstilde ve gıda maddelerinde denetimler artmış, uygunsuz ürünler ve firmalar kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Kırtasiye ürünlerinin, çantalar (okul çantaları, beslenme çantaları, kalem çantaları), boya malzemeleri (pastel boya, sulu boya, kuru boya kalemleri, keçeli kalemler), kalemler (kurşun kalem, tükenmez kalem), silgiler, kalemtıraşlar, defterler, abaküsler, sayı fasulyeleri, su matarası, oyuncak damgalar, kalıplar, bant, sticker ve etiketler de kullanılan zararlı kimyasalların riskleri, bu konuda duyarlılığın daha da artmasının önemini ortaya koymaktadır.