Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam adına, kurduğumuz beslenme düzeninde gün içinde yediklerimize oldukça dikkat etmekteyiz. Peki ya içtiklerimiz? Marketlerde hazır paketlerde satılan meyve sularının, gazlı içeceklere göre daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz ama sanıldığının aksine, meyve suları o kadar da masum değil. Aslında hazır meyve suyu tüketen kişilerin vücuduna, içinde yüksek miktarda şeker bulunan sudan başka hiçbir şey girmiyor. Vücuda sayısız olumsuz etkisi bulunan meyve suları, başta metabolizma olmak üzere; kanser, obezite, diyabet gibi birçok hastalığa karşı da savunmasız bırakıyor. Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık ile “hazır meyve suyu tüketmenin vücudumuzda yol açabileceği olumsuzluklar” üzerine konuştuk..
Kontrolsüz meyve tüketimi şeker hastalığını tetikliyor
Marketlerde satılan meyve sularında, miktarları değişen oranlarda meyve özünden başka katkı maddesi olarak; meyve aroması, sofra şekeri ve fruktoz şurubu bulunmaktadır. Bu maddeler ile çeşitli kimyasalların birleşmesi meyvemsi bir tat yaratırken, birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle meyve suyu yerine, meyvelerin kendisini tüketmek sağlığımız için daha yararlıdır. Çünkü, meyveler bir bütün olarak, sindirim sisteminden daha düzenli emilir ve vücutta daha düzenli kullanılır. Metabolizma ortalama normal düzeyde olduğu için kan şekeri ani olarak yükselmez ve ani insülin salgılanmasına sebep olmaz. Özellikle glisemik indeksi yüksek olan kavun, karpuz, üzüm gibi meyvelerde de, aşırıya kaçmamak, kontrollü olmak gerekir. Kontrolsüz meyve tüketimi, gizli şekeri olanlar ve diyabetli hastalarda kan şeker düzeyinin yükselmesine (hiperglisemiye) yol açabilmektedir.
Aşırı şekerli yiyecek ve içecek tüketimi kanser riskini arttırıyor
Aşırı tüketilen meyve suları ve asitli içecekler, fazla miktarda şekerin vücuda girmesiyle, kan şekerini yükselterek, şeker hastalığı ve obezite gibi hastalıklara da yol açabilmektedir. Şeker, tümör oluşumuna ve kanserin büyümesine neden olabilmektedir. Bu nedenle meyve suları içerisinde bulunan yüksek miktardaki glikoz, meyve suyu tüketen kişilerde tümör oluşumunu hızlandırırken, bağırsak ve mide kanseri riskini de artırmaktadır. Kullanılan kimyasal ve aramolar nedeniyle meyve suyunun içindeki vitamin, antioksidan, lif gibi vücuda yararı olan maddeler tamamen kaybolmaktadır.
Meyve ve sebzelerin taze sıkılıp içilmesi, hastalıklara karşı koruyor
Meyve sularının hazır paketler halinde alınması yerine, meyve veya sebzenin taze olarak alınıp, suyunun sıkılıp, yenmesi oldukça faydalıdır. Taze olarak sıkılan meyve sularının bekletilmeden içilmesi ve içerisindeki vitaminlerin, liflerin kaybolmadan tüketilmesi hastalıklara karşı da korumaktadır.
Nar içerdiği antioksidan sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor
Sağlıklı beslenmede yediklerimiz kadar içtiklerimiz de oldukça önem taşımaktadır. Taze meyve sularında; ananas meyvesinin suyu C vitamini ile kalsiyum, potasyum, demir ve manganez mineralleri içererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Alerjilere karşı korunma sağlar. Elma suyu da tadının lezzetli olmasının yanı sıra içinde bulunan antioksidan sayesinde, cilt sağlığı için oldukça yararlıdır. İçerisinde C ve E vitamini bulunmaktadır. Portakal kış aylarında hastalıklara karsı korumasının yanı sıra, C vitamini, B vitamini, potasyum, kalsiyum ve magnezyumdan zengin bir meyvedir. Nar suyu ise en çok önerilen meyvelerin başında gelmektedir. Nar meyvesinin yenilmesinin de, suyunun sıkılıp içilmesi de vücuda oldukça fayda sağlar. Nar, şeker ve kalori içermesine rağmen antioksidan bakımından zengindir. İçerdiği yüksek oranda antioksidan sayesinde kanserden korunmada en büyük yardımcılardan biridir.