Aft olarak da bilinen ağız yaraları ağız içinde dudaklarda, yanaklarda, diş etlerinde ve dilde görülen ağrılı lezyonlardır. Küçük, yuvarlak veya oval, beyaz ya da sarı renkte olabilir. Aft genellikle 1-2 hafta içinde kendiliğinden iyileşir ancak bu süreçte yemek yerken, konuşurken ya da ağız hareket ettikçe rahatsızlık verir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, vitamin ve mineral eksiklikleri stres, hormonal değişiklikler ve ağız travmaları aftın ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca asidik yiyecekler, bazı gıdalar ve alerjik reaksiyonlar da aft oluşumuna etki edebilir. Aft bulaşıcı değildir ve genellikle doktor kontrolünde kendi kendine iyileşir ancak çok sık tekrarlıyorsa altta yatan bir sağlık sorunu olabilir. Tedavi için antiseptik gargaralar, ağrı kesici jeller veya doktorun önerebileceği diğer ilaçlar kullanılabilir.
Aft Nedir?
Aft ağızda ağrılı, açık bir yaradır. Beyaz veya sarı görünümlü olabilir. Parlak kırmızı bir alanla çevrilidir. Genellikle çok küçüktür ancak bazı durumlarda çapları büyüyebilir. Dilde, diş etlerinde, damakta, dudak içinde veya dilin altında oluşabilir. Bu yaralar çoğunlukla ağrılı olup yemek yemeyi, konuşmayı rahatsız edici hale getirebilir. Basit aftlar yılda üç veya dört kez ortaya çıkabilir ve bir haftaya kadar belirtiler sürebilir. Kompleks aft yaraları ise daha az yaygın olup daha önce aft geçirmiş kişilerde sık görülür.
Aft Belirtileri Nelerdir?
Aftlar belirgin olmadan bir veya iki gün önce rahatsızlığın bulunduğu bölgede karıncalanma veya yanma hissi görülebilir. Aft belirtilerinden bazıları şunlardır:
- Ağrılı yara: Aftın en belirgin belirtisi ağız içinde, küçük fakat oldukça ağrılı, beyaz-sarı renk çevresinde kırmızı halka olan bir yaradır. Yemek yerken, konuşurken ya da diş fırçalarken bu bölgeye temas edilmesiyle ağrı daha da artabilir. Ağrı aftın iyileşme sürecinin başlangıcına kadar devam eder ve bu süreç genellikle bir haftadan uzun sürebilir.
- Yanma ve batma hissi: Bu his genellikle aftın çıkacağı bölgenin sinyallerini verir. Aft çıktıktan sonra yanma hissi devam edebilir ve özellikle asitli veya baharatlı yiyeceklerle temas ettiğinde daha da şiddetlenebilir. Yanma ve batma hissi aftın en sıkıntı verici belirtilerinden biridir ve günlük aktiviteleri etkileyebilir.
- Şişlik ve kızarıklık: Aftın bulunduğu bölgenin çevresinde hafif bir şişlik ve kızarıklık gözlemlenebilir. Bu şişlik dokunulduğunda hassasiyete neden olur. Yara enfekte olmuş gibi görünebilir ancak aftlar genellikle enfeksiyon kaynaklı değildir.
- Yemek yeme ve konuşmada zorluk: Aftın oluşturduğu ağrı ve hassasiyet yemek yerken veya konuşurken ciddi rahatsızlık verebilir. Özellikle sert veya asidik gıdalar tüketildiğinde aft bölgesi tahriş olur ve ağrı artar. Konuşma sırasında dil, dudak ya da yanak içi yaraya temas edebilir ve bu da konuşma güçlüğüne neden olur. Yemek yeme zorlukları kişinin beslenme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkileyebilir.
Şiddetli aft vakalarında aşağıdaki belirtiler de görülebilir:
- Ateş: Şiddetli aft vakalarında nadiren de olsa ateş görülebilir. Bu durum, vücudun bir enfeksiyonla mücadele ettiğini veya bağışıklık sisteminin aşırı tepki verdiğini gösterebilir. Genellikle aftın yaygın olduğu vakalarda ortaya çıkar. Ateşin varlığı, vücudun genel sağlık durumunu etkileyerek halsizlik hissine neden olabilir.
- Fiziksel uyuşukluk: Aftların şiddetli olduğu durumlarda, özellikle ağrının yaygın olduğu bölgelerde uyuşukluk hissi yaşanabilir. Bu uyuşukluk, ağız içindeki sinirlerin tahriş olmasından kaynaklanabilir.
- Şişmiş lenf düğümleri: Şiddetli aft vakalarında, çene altı ve boyun bölgesinde yer alan lenf düğümleri şişebilir. Lenf düğümlerinin şişmesi, vücudun enfeksiyona ya da bağışıklık tepkisine karşı verdiği doğal bir savunma mekanizmasıdır.
Aft Neden Olur?
Aftın kesin nedeni günümüzde bilinmemekte olup hastalığın meydana gelmesinde etkili olabilen bazı risk faktörleri şunlardır:
- Bağışıklık sistemi zayıflığı: Bağışıklık sistemi zayıfladığında vücudun enfeksiyonlara karşı savunması azalır, bu da aftların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Bağışıklık sistemi vücudu mikroplardan korurken, bazen ağız içindeki hücrelere karşı da yanlış bir tepki verebilir. Bu durum, ağızda aft olarak kendini gösteren küçük yaraların oluşumuna neden olabilir.
- Vitamin ve mineral eksiklikleri: Demir, B12 vitamini ve folik asit gibi önemli vitamin ve minerallerin eksikliği aft oluşumunu tetikleyebilir. Eksiklik durumunda, ağız mukozası zayıflar ve yaralar oluşmaya başlar.
- Stres ve hormonal değişiklikler: Özellikle yoğun stres dönemlerinde vücudun direnci düşer, bu da ağız içindeki hassas dokuların daha kolay hasar görmesine neden olur. Hormonal değişiklikler, özellikle kadınlarda adet döngüsü veya hamilelik gibi dönemlerde aft riskini artırabilir.
- Ağız travmaları: Yanlışlıkla yanağı veya dili ısırmak, diş fırçası ile sert fırçalama ya da protez dişlerin neden olduğu tahriş, ağız içi travmalara yol açabilir. Ağız dokusu hassas olduğu için küçük yaralanmalar hızlı bir şekilde afta dönüşebilir. Özellikle dudakların iç kısmı veya yanakların içi gibi bölgeler, bu tür travmalar nedeniyle sıkça aftlarla karşı karşıya kalabilir.
- Asidik ve baharatlı yiyecekler: Turunçgiller benzeri asitli besinler ve baharatlı yiyecekler ağız içindeki hassas dokuları tahriş ederek aft oluşumunu tetikleyebilir. Aftların varlığında bu yiyeceklerin tüketilmesi, yaranın iyileşmesini geciktirebilir ve ağrıyı artırabilir.
- Alerjik reaksiyonlar: Bazı gıda ve kimyasal maddelere karşı alerjik reaksiyonlar da aft oluşumuna yol açabilir. Özellikle gluten hassasiyeti gibi bazı alerjiler, ağızda yara ve iltihaplanma şeklinde kendini gösterebilir. Diş macunlarında ve ağız bakım ürünlerinde bulunan kimyasallar da alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Aft Teşhisi Nasıl Konulur?
Aft teşhisi, genellikle basit bir muayene ile yapılır ancak şiddetli ve tekrarlayan vakalarda daha ileri tetkiklere ihtiyaç duyulabilir. Doktor öncelikle hastanın tıbbi geçmişini alarak aftın olası nedenlerini araştırır. Tekrarlayan aft vakalarında, vitamin ve mineral eksiklikleri, stres, bağışıklık sistemi bozuklukları gibi faktörlerin durumları incelenir. Hasta anamnezinin alınmasını müteakip fiziksel muayene yapılır. Doktor ağız içini dikkatlice inceleyerek aftın boyutunu, şeklini ve yerleşimini değerlendirir. Aftın tipik belirtileri olan beyaz ya da sarı renkli yaralar ve çevresindeki kırmızı halkalar doktor tarafından gözlemlenir. Fiziksel muayenenin yanı sıra tekrarlayan veya şiddetli aft vakalarında doktor kan testleri isteyebilir. Ayrıca bazı durumlarda aftların gıda alerjileri veya kimyasal maddelere karşı alerjik reaksiyonlardan kaynaklanabileceği düşünülürse doktor alerji testleri isteyebilir. Çok nadir vakalarda özellikle aft yarası sürekli büyüyorsa veya iyileşmiyorsa doktor biyopsi yapmayı önerebilir. Bu yöntem aftın altında yatan ciddi bir hastalık olup olmadığını belirlemek için kullanılır.
Aft Tedavisi Nasıl Yapılır?
Küçük aft yaraları için genellikle doktor kontrolünde bir veya iki hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak büyük, kalıcı veya alışılmadık derecede ağrılı yaralarda doktor tıbbi müdahale önerebilir. Aft tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır:
- Topikal kremler ve jeller: Aft tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri doktor kontrolünde ağız yaralarına doğrudan uygulanan topikal kremler ve jellerdir. Bu ürünler ağrıyı hafifletir ve yarayı kaplayarak iyileşmeyi hızlandırır. Kortikosteroid içeren kremler aftın iltihabını azaltarak semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Aft üzerine düzenli olarak uygulandığında bu kremler yaranın daha hızlı iyileşmesini sağlayabilir.
- Ağız durulama solüsyonları: Bu solüsyonlar, ağız içindeki yaraları temizleyerek iyileşmeyi destekleyebilir. Antiseptik özellikli gargara solüsyonları, ağızdaki bakterileri öldürerek enfeksiyonları önleyebilir ve aftın neden olduğu ağrıyı hafifletebilir. Özellikle ağrılı ve yaygın aftlarda, durulama solüsyonları tedavi sürecinde etkili bir destek sunabilir.
- B12 ve demir takviyeleri: Aftların vitamin ve mineral eksiklikleri nedeniyle ortaya çıktığı vakalarda doktor beslenme değişiklikleri ve mineral ve vitamin takviyeleri önerebilir. Vitamin ve mineral eksikliklerin giderilmesi aftların yeniden meydana gelmesini önleyebilir ve ağız sağlığını korumaya yardımcı olur.
- Beslenme alışkanlıkları: Asidik ve baharatlı yiyecekler, aft oluşumunu tetikleyebileceği için, bu tür gıdalar aft tedavisinde sınırlanır. Aftları olan kişilere, daha yumuşak ve tahriş edici olmayan besinler tüketmeleri önerilir. Sıvı tüketiminin artırılmasıda ağız içi nem dengesini koruyarak aftların iyileşmesine yardımcı olur.
- Lazer tedavisi: İleri vakalarda ve özellikle sık tekrarlayan aftlarda lazer tedavisi uygulanabilir. Lazer tedavisi, aftın büyüklüğüne bağlı olarak birkaç dakika süren basit bir işlemle yapılabilir. Bu yöntem, özellikle diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen şiddetli vakalarda etkili bir çözüm sunar.
Sık Sorulan Sorular
Ağızda Aft Tehlikeli midir?
Aft çoğunlukla tehlikeli bir durum değildir ve doktor kontrolünde birkaç gün içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak sürekli tekrarlayan veya büyük boyutlara ulaşan aftlar vücutta altta yatan farklı sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir.
Ağızda Aft Neden Çıkar?
Aftların oluşumuna birçok faktör sebep olabilir. Bağışıklık sistemi zayıflığı, stres, besin eksiklikleri, ağız travmaları ve asidik yiyecekler aft oluşumunu tetikleyen başlıca nedenlerden bazılarıdır.
Aft Kaç Gün Sürer?
Aftlar genellikle 7-10 gün arasında doktor kontrolünde kendiliğinden iyileşir. Küçük aftlar bu süre zarfında kaybolurken, daha büyük ve şiddetli olanlar birkaç hafta sürebilir. İyileşme süresi kişinin bağışıklık sistemi, beslenme durumu ve stres seviyesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Afta Tuz Basmak İyi Gelir mi?
Afta tuz basmak, genellikle tedavi yöntemi olarak önerilmez Tuz, aft üzerinde yoğun bir yanma hissine ve acıya yol açabilir. Bunun yerine, ağız içini temiz tutmak ve doktor önerisiyle antiseptik ağız gargaraları kullanmak daha etkili ve rahatlatıcı bir yöntemdir.
Aft Stresten Olur mu?
Stres aft oluşumunu tetikleyen yaygın faktörlerden biridir. Vücutta stres altındayken bağışıklık sistemi zayıflar ve bu da ağız içindeki hassas dokuların hasar görmesine yol açabilir.
Aft Hangi Hastalığın Habercisidir?
Sık tekrarlayan aftlar bazı ciddi hastalıkların belirtisi olabilir. Özellikle Behçet hastalığı, Crohn hastalığı, çölyak hastalığı ve lupus gibi bağışıklık sistemi bozuklukları afta neden olabilir. Ayrıca B12 vitamini eksikliği veya demir eksikliği anemisi gibi beslenme bozuklukları da ağızda aft oluşumuna yol açabilir.
Sürekli Tekrarlayan Aft Neden Olur?
Tekrarlayan aftlar genellikle bağışıklık sistemi sorunları veya vitamin eksikliklerinden kaynaklanır. Stres, yetersiz beslenme, alerjik reaksiyonlar, ağız travmaları ve hormonal değişiklikler de aftların sürekli tekrarlamasına neden olabilir.
Aft İçin Hangi Doktora Gidilir?
Aft şikâyeti için genellikle diş hekimine veya bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulur. Uzman doktorlar, aftın ağız içindeki durumu değerlendirerek doğru teşhis ve tedavi sürecini başlatabilirler.
Aft ağız içi yaralanmalar, stres, bağışıklık sistemi bozuklukları gibi faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabilir ve günlük yaşamda ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Eğer siz de benzer belirtiler yaşıyorsanız, Hisar Hospital’ın Ağız ve Diş Sağlığı veya Kulak Burun Boğaz polikliniklerinden randevu alarak uzman hekimlerimizle görüşebilir, kişiye özel tedavi sürecinizi başlatabilirsiniz.