Çocuğunuz geceleri altını ıslatıyor, bunu uzun süredir yapıyor ve en önemlisi buna engel olamıyorsa lütfen bu yazıyı dikkatlice okuyun.
Özelikle 2 yaş üstü çocuklarda görülen gece altını ıslatma problemini ve ailelere düşen görevleri Hisar Intercontinental Hospital Üroloji Uzmanı Op. Dr. Basri Çakıroğlu’ndan öğrendik.
Çocuğumun Altını Islatma Problemi Var Diyebilmeniz İçin…
Çocukların çoğu 2–4 yaş arasında idrarlarını hem gece hem de gündüz tutmayı başarırlar. İdrar kontrolü sinir sisteminin gelişmesiyle paralel olur. Bebeklik döneminde işeme tamamen refleksle oluşur. Üç yaşındaki çocukların %40’ı altını ıslattığı halde bu oran 5 yaşında %15’e, 10 yaşında %10’a düşer. Gece altını ıslatma problemi erkek çocuklarda kızlara göre %50 daha sık olarak görülür. Bu çocukların %85’inin gündüzleri işeme alışkanlıkları normaldir ve bunların ürolojik öykülerinde başka anormallikler yoktur; ancak %15 hastada gündüz işeme problemleri mevcuttur. Enürezisin 15’ler kanunu vardır; 5 yaşındaki çocukların %15’i ıslaktır, 15 yaşındakilerin %1’i ıslaktır, %15’inde gayta kaçırma vardır, her yıl %15’i kuru hale gelir, %15’inde gündüz idrar problemleri vardır, %15’inde başlangıç kuru dönemleri vardır. Çocuğunuzun 5 yaşını doldurmuş olmasına rağmen ayda iki kereden fazla idrar kaçırıyorsa altını ıslatma problemi olabilir.
Neden Çocuklar altını ıslatır?
-Gece altını ıslatan çocukların büyük bir grubu (%90-95’i) fizyolojik altını ıslatma grubunda toplanır. Bu çocuklar;
-Gece uykuda mesane doluluğunu hissetmeleri yetersiz,
-Mesane kapasitelerinin küçük,
-Uyku derinlikleri fazla çocuklardır. Bu çocuklarda geceleri gündüze oranla idrar çıkışı %50 daha azdır.
Alt Islatma Genetiktir!
Alt ıslatma büyük oranda genetik yatkınlığa da dayanır. Anne ve babadan birinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta % 43, ikisinde birden varsa %77, her ikisinde de yok; yakınlarında varsa (dayı, amca, teyze, hala) %15 oranda altını ıslatma sorunu yaşanır. Aile öyküsü olan olgular iyileşme zamanı bakımından ailelerine benzer bir seyir göstermektedirler.
Alt ıslatma bazı hastalıkların da habercisi olabilir.
Altını ıslatan çocukların %2-3’ünden şeker hastalığı, böbrek hastalıkları, mesane hastalıkları gibi sorunlar saptanır. Olguların %5-10’unda ise altını ıslatmaya sık ve acil idrar yapma ihtiyacı gibi yakınmalar eşlik eder. Bu çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu, idrarda bakteri olması, kabızlık ve bazen besin alerjisi görülür. Ayrıca son yıllarda halk arasında “geniz eti” olarak bilinen adenoid vegatasyonlu çocuklarda yüksek oranda altını ıslatma görüldüğü ve ameliyat sonrası yakınmalarının geçtiği üzerinde durulmaktadır.
Çocuğum altını ıslatıyor, şimdi ne yapacağım?
Öncelikle bu çocuklara yanlış tutumların çok daha fazla zarar verdiğini unutmayın! Bunların içinde en tehlikelisi “Altına yapan kızını sobaya oturttu” gibi haber başlıklarına konu olan cinsel bölgelere yönelik cezalandırma girişimleridir. Bu tür tutumlar, çocuklar üzerinde etkisi ömür boyu sürecek izler bırakır. Altını ıslatan çocukların fizyolojik bir gelişme gecikmesi yaşadığı (bir tür diş çıkarmanın, konuşmanın gecikmesi gibi) ve ailenin temel görevinin çocuğun benlik saygısı zedelenmeden bu sorunu atlatmasını sağlamak olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle altını ıslatan çocukların en geç 6 yaşında konuyla ilgilenen bir üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra bir tedavi planı yapılması gereklidir. Altını ıslatma yakınması ile hekime getirilen çocuklar organik faktörlerin varlığı bakımından incelenir. Bunun için gündüz altına kaçırma, zor idrar yapma, kabızlık, zor ve acil idrar yapma, çok idrar yapma, kafa travması geçirme, idrarla birlikte kaka kaçırma, horlama ve gece ağızdan nefes alma gibi yakınmaların olup olmadığı soruşturulur. Elde edilen bilgiler ve genel muayene sonuçlarına göre idrar incelemesinden, mesane filmlerine uzanan bir dizi tetkik yapılır.
-Altını ıslatan çocukların %97’sinde fiziksel bir neden yoktur. Bu nedenle ayrıntılı bir öykü çoğu zaman fizyolojik altını ıslatmanın olup olmadığı konusunda bilgi verir. Bu noktada altını ıslatan çocukta “küçük mesane” ya da uykudan uyanamama sorunu mu olduğunun aydınlatılması önemlidir. Bunun için;
-Ayrıntılı bir hastalık öyküsü alınıp sorgulama yapılması,
-İşeme-dışkılama çizelgesi tutulması,
-Genişletilmiş fiziksel muayene,
-Tam idrar tahlili yapılması genellikle yeterlidir.
Bu basamaklardan sonra, hastalığın “saf primer gece yatak ıslatma” problemi olduğuna karar verilirse, tedavi aşamasına geçilir. Eğer, üroloji uzmanınca, hadisenin daha kompleks ve etraflı bir problem olduğuna karar verilirse, ileri tanı yöntemlerine başvurularak daha ayrıntılı tetkikler uygulanır. Altını ıslatan çocuklara genel olarak 7–8 yaşına geldiğinde tedavi için girişimlerde bulunulması önerilmektedir. Bu girişimlerin başında çocuğun kendisinin ya da ailesinin gece uyanmasına dönük programlar gelmektedir. Ailenin çocuğu gece uyandırıp tuvalete gitmesini sağlayan program uygulanır. Bu program %90 oranında başarı sağlamıştır.
Çocuğunuzun Alt Islatma Problemini Aşması İçin…
-Gece kalkıp tuvalete gitmeyi bir hedef olarak kesinleştirin.
-Tuvalete ulaşmasını kolaylaştırın
-Çocuğun kuru kalma sorumluluğunu üstüne almasına yardım edin.
-Yatmadan önceki 2 saat boyunca fazla sıvı almasından kaçının.
-Kesinlikle kafein içeren içecekler vermeyin.
-Yatırmadan önce mutlaka tuvalete götürün.
-Gece kuru kalması için bez bağlamayın. Gece tuvalete kalkma motivasyonunu olumsuz yönde etkilersiniz.
-Sabah temizliğine çocuğunuzun katılımını sağlayın.
-Çocuğunuzun hangi günler kuru kaldığını bir kart üzerine işleyin.
-Çocuğunuzu en az ayda bir kontrol ettirin.